07 Eylül 2020 00:36

Eğitim Sen: Okulların açılmasına 2 hafta kala hazırlıklar yetersiz

31 Ağustos’ta uzaktan başlayan eğitim öğretim yılı 21 Eylül’de yüz yüze eğitim ile devam edecek. Eğitim Sen 1 No’lu Şube Başkanı Sultan Saygılı, “Kalmış iki hafta hiçbir hazırlık yok" dedi.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

Deniz SÖNMEZ
Ankara

Eğitim Sen Ankara 1 No’lu Şube Başkanı Sultan Saygılı, okulların, öğretmenlerin ve öğrencilerin güncel durumu ile bir haftalık uzaktan eğitim sürecini Evrensel'e değerlendirdi. Okulların birçok temel eksiği olduğunu ve hiçbir hazırlığın yerine getirilmediğini belirten Saygılı, “Süreç çok zor, kimse sorumluluk almıyor. Personel yok, dezenfektan yok, maske yok. Bol reklam var ama biz eğitime uzaktan erişemiyoruz” dedi.

31 Ağustos’ta uzaktan başlayan 2020-2021 eğitim öğretim yılının 21 Eylül’de yüz yüze eğitim ile devam edeceği söyleniyor. Okulların 21 Eylül’de yüz yüze eğitime açılabilmesi için hiçbir hazırlığın yapılmadığını belirten Eğitim Sen 1 No'lu Şube Başkanı Sultan Saygılı, "Okullar ödeneksiz bırakıldı ve zaten okulların ihtiyaçları salgın öncesinde de okul aile birliğinden karşılanmaya çalışılıyordu. Pandemi süresince ek ödenek verilmesi gereken okullar, yine velilerin üzerinden, kendi imkanları ile salgınla mücadele etmeye çalışıyor. Okullara yapılan, okul aile birliği üzerinden gelen gelirle her kata dezenfektan ve bilgilendirme afişi asmak yeterli mi? Çoğu okulda bunlar bile yapılmamış, ilçeden gönderilecek bütçeyi bekliyorlar" dedi. Okullarda pandemi kurulları oluşturulması ve il-ilçe pandemi kurullarında sendika olarak bulunmak için gerekli yerlere başvurduklarını belirten Saygılı, "Bir de öğretmenlerin filyasyon ekiplerine dahil edilmesi konusu var. Okullarda ek öğretmene ihtiyaç varken öğretmenlerin filyasyon ekiplerinde görevlendirilmesi doğru değil" diye ekledi.

"PERSONEL ATAMALARI YAPILMADI"

Okullarda personel eksiği olduğunu ve personel atamalarının hâlâ yapılmadığını ifade eden Saygılı, "Süreç çok zor, kimse sorumluluk almıyor, idareciler de almak istemiyor. Maskeyle ilgili nasıl bir yol izlenecek, öğrencilere maske dağıtımı ve takibi nasıl yapılacak belli değil. Kalmış iki hafta, hiçbir hazırlık yok. Personel yok, dezenfektan yok, maske yok. Maskeyle ilgili bildirim yok" diye konuştu.

"ALTINDAĞ’IN MAHALLELERİNDE İNTERNET ALTYAPISI YOK"

Uzaktan eğitimin son bulup yüz yüze eğitimin başlaması durumu için de yeterli planlama olmadığına dikkat çeken Saygılı, "Bakan ‘Erişim sıkıntısını çözdük’ diyor. Erişim noktaları oluşturduklarını anlatıyor. Mesela benim dün canlı derslerim vardı ama biz canlı bağlanamadık. Ciddi bir internet ve materyal sorunu mevcut. Altındağ’da olduğu gibi kentsel dönüşüme giren ilçelerin bazı mahallelerinde internet altyapısı yok. Bu sıkıntı çözülemiyor, bakanın açıklaması da gerçeklikle uyuşmuyor. Bu çocukları erişim noktasına bağlanmaları için okula çağırmak da hastalığın yayılmasına ortam hazırlıyor. Mahallelerin altyapı sorunu okulların kendi inisiyatifine bırakılamaz" diye konuştu.

VELİLER ÇOCUKLARINI OKULA GÖNDERMEK İSTEMİYOR

"Konuştuğumuz bazı veliler ‘Çocuğum bu sene birinci sınıfa başlayacaktı ama ben göndermeyeceğim, bir sene daha beklesin’ diyorlar. Bu demek ki veliler okullarda alınan önlemin yetersiz olacağını biliyor’ diyen Saygılı, velilerin de yapılan çalışmaların yeterliliği hakkında şüpheleri olduğunu ifade etti. Önümüzdeki dönemde okulların açıldığı takdirde velilerin tedirginlik yaşayacağını söyleyen Saygılı, "Ben veli olsam ilk önce okullardaki sınıf düzenine, hijyen standartlarına ve bunların takibine bakarım. Şu anda devlet okullarında hiçbir şeyin hazırlığı ve planı tam olmadığı için veliler çocuklarını okula göndermekte zorlanacaktır. Hijyen konusunda ise ekonomik kaygıları doğacaktır çünkü bugüne kadar okuldaki temizlik masrafları velilerden toplanan parayla karşılanıyordu. Velinin maddi durumu iyi değilse ve okuldaki bir sorundan şikayetçi olursa, müdürlerin ‘Sen para vermedin, ne bekliyorsun’ şeklinde cevap verdiğine çok şahit olduk. Şimdi de maddi durumu iyi olmadığı için para veremeyen, okuldaki hijyen standartlarını düşününce ucunun kendisine dokunacağını düşünen veliler olduğu kanısındayım" dedi.

"MESLEK LİSELERİ ÜRETİM YERİ DEĞİL"

Meslek liselerinin üretim merkezleri gibi kullanılmasına vurgu yapan Saygılı, "Aldığımız bir habere göre bir meslek lisesine temassız ısı ölçer yapımı ile ilgili bir haber gitmiş. ‘Üretebilir misiniz, kaç kişisiniz’ gibi şeyler sorulmuş. Pandemi ile mücadelede gerekli materyallerin üretimi okullarda, meslek liselerinde yapılamaz. Kısa zaman önce Mersin’de bir meslek lisesinde üretim sırasında çıkan patlamada bir arkadaşımızı kaybettik. Üretim mekanizmasının çarklarının içine öğrenciyi ve öğretmeni sokamazsınız" dedi.

ÖĞRETMENLER HASTA OLDUKLARINI BİLMEDEN SINAVLARA GİRİYOR

Öğretmenleri koruyacak bir sistemin olmadığını da dile getiren Saygılı, öğretmenlerin test yapılmaksızın eğitim seminerlerine katıldığını ve akabinde rahatsızlanan öğretmenlerden bazılarına Kovid-19 pozitif tanısı konulduğunu aktardı. Bu durumu sendika olarak yakından takip ettiklerini fakat milli eğitim müdürlüklerinin ciddiye almadığını belirten Saygılı, "Hastalanan arkadaşlarımız kendi imkanları ile test yaptırıyor. Pozitif çıkınca okula gelmiyor. Fakat o zamana kadar yaygın test yapılmadığı için durumdan haberdar olmayan ve testi pozitif çıkanlarla temasları olan başka arkadaşlarımız, sorumluluk sınavlarına giriyor" dedi.

ÖNCEKİ HABER

Irak'ta sağlık çalışanları şiddete karşı ve yeni atama talebiyle eylem düzenledi

SONRAKİ HABER

ABD'de polis kurşunuyla vurulan Jacob Blake birlik çağrısı yaptı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa