08 Eylül 2020 00:38

Prof. Dr. İbrahim Akkurt: Fiilen memlekette meslek hastalıkları hastanesi kalmadı

Türk Tabipleri Birliği Mesleki Sağlık ve Güvenlik Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. İbrahim Akkurt, "Şu an fiilen meslek hastalıkları hastanesi kalmadı" dedi.

Fotoğraf: İbrahim Mase/DHA

Paylaş

Deniz SÖNMEZ
Ankara

Türk Tabipleri Birliği Mesleki Sağlık ve Güvenlik Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. İbrahim Akkurt, Ankara Mesleki ve Çevresel Hatalıklar Hastanesinin pandemi hastanesine dönüştürülmesini Evrensel'e değerlendirdi. "Meslek hastalığı" tanısı alınabilmesinin engellenmesi adına hükümetin elinden geldiğini yaptığını belirten Akkurt, meslek hastalığı tanısının onaylanması için en az 8 ayrı hekimden onay alınmasının ve meslek hastalıkları hastanelerini fiilen işlevsizleştirmenin patronların çıkarına olduğunu vurguladı. Akkurt, “Şu an fiilen meslek hastalıkları hastanesi kalmadı” dedi.

Ankara Mesleki ve Çevresel Hastalıklar Hastanesinin pandemi hastanesine dönüştürülmesinin farklı boyutları olduğunu söyleyen Akkurt, Ankara Meslek Hastalıkları Hastanesinin isminin ‘Çevre ve Meslek Hastalıkları’na çevrildiğine, İstanbul Meslek Hastalıkları Hastanesinin İstanbul Süreyyapaşa Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesine bağlanarak oranın bir kliniği haline getirildiğine dikkat çekti. “Biz zaten ‘Türkiye’de 2 buçuk meslek hastalıkları hastanesi var’ diyorduk. Çünkü Zonguldak’taki sadece mesleki göğüs hastalıklarına bakıyor. En sonunda Ankara’dakini de pandemi hastanesine dönüştürdüler. Şu an fiilen meslek hastalıkları hastanesi kalmadı” diyen Akkurt, Sağlık Bakanlığının bu konudaki açıklamasının yanıltıcı olabileceğini vurguladı.

"TANI KOYACAK BİR DOKTOR BİLE YOK"

“Bakanlığa bu konuyu sorsanız, ‘Biz 2012’de çıkan yasaya göre tüm kamu üniversite hastaneleri ve eğitim araştırma hastanelerine bu konuda yetki verdik’ der. İşin özü ise çok büyük bir garabet. Bu demektir ki şu an ülkede fiilen meslek hastalığı tanısı koyabilecek tek bir doktor, bir uzman, bir profesör bile yok. Bu yetkiyi ellerinden alabilmek için her şeyi yaptılar. Meslek hastalığı koymanın önünde ne kadar engel varsa hepsi konuldu” diyen Akkurt, Ankara Mesleki ve Çevresel Hastalıklar Hastanesinin pandemi hastanesine dönüştürülmesinin son damla olduğunu söyledi.

MESLEK HASTALIĞI TANISI İÇİN 8 İMZA

Önceden meslek hastalıkları konusunda uzman bir hekimin tanıyı koyabildiğini fakat yeni düzenlemelerle tanı konulması için 7 ayrı branştan, meslek hastalıkları uzmanı da dahil en az 8 doktorun onayının gerektiğini belirten Akkurt, şöyle devam etti: “Bu aslında tek bir hekimin yapabileceği bir şey. Meslek hastalığı tanısı aldırmamak için o kadar çok bariyer oluşturuldu ki... 8 ayrı hekim imzalarsa meslek hastası olacak. Emekçiyi, alması gereken tazminatı alamasın diye sürüm sürüm süründürüyorlar. Pandemiyle beraber bu işler daha da derinleşti. ILO verilerine göre, bir ülkede ne kadar iş kazası varsa o kadar meslek hastalığı var. Türkiye’de 200 binden az iş kazası yok, o zaman o kadar meslek hastalığı olması gerek. En az 50-100 bin meslek hastalığı tanısı konulması gerekirdi ama bunların hepsi kırpıldı.”

"HER ŞEY PATRONU RAHATLATMAK İÇİN"

Pandemi süresince 70’ten fazla sağlık çalışanının hayatını kaybettiğini ifade eden Akkurt, meslek hastalıklarıyla ilgili kayıtların Sağlık Bakanlığınca tutulması gerektiğini belirtti. “Sağlık Bakanlığının kayıt altına alması gereken sağlık alanında 20-30 bin civarı meslek hastalığı var. Bunun için Sağlık Bakanlığının bir şekilde bunların meslek hastalığı olarak değerlendirilmesinin önüne geçmesi gerekiyordu, meslek hastalıkları hastanesinin kapatılması gerekiyordu. Sağlık Bakanlığı öyle bir şey yaptı ki; meslek hastalıkları hastanelerinden elde kalmış olan tekini pandemi hastaneye dönüştürmekle kalmayıp, meslek hastalıkları tanısı için gerekli olan bir imza yerine kurulun onay sayısını 8’e çıkardı. Böylece meslek hastalığı tanısı almak zorlaşacak, SGK rahat edecek, devlet rahat edecek, emekçi tazminatının peşinde koşacak ve işveren de kazanmaya devam edecek sözde” diyen Akkurt, yapılan bütün düzenlemelerin işvereni verilecek tazminatlar konusunda rahat ettirmeye yönelik olduğunu vurguladı.

ÖNCEKİ HABER

Antalya'da bir kadın sokak ortasında darbedildi

SONRAKİ HABER

ÖTV artışı sonrası otomobilde sıfırda iptaller başladı, ikinci elde fiyatı uçtu!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa