08 Eylül 2020 12:28

Kılıçdaroğlu: Vaka sayıları da ölüm oranı sayıları da gerçeği yansıtmıyor

Kemal Kılıçdaroğlu iktidarı eleştirerek "Hastaneler tıka basa dolu, yoğun bakım tıka basa dolu. İş tamamen tersine dönmüş durumda Bu, devletin ülkenin iyi yönetilmediğini gösteriyor" dedi.

Fotoğraf: CHP / Alp Eren Kaya | AA

Paylaş

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Parti Meclisi toplantısı öncesinde açıklamalarda bulundu. Videokonferans yöntemiyle ve basına kapalı gerçekleştirilen toplantının açılışında konuşan Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslenerek "Yargıyı arkana aldın, parlamentoyu arkana aldın. Birisi ses çıkardığı zaman kafasına vuruyorsun. Eğer sesini çıkarmaya devam ediyorsa yakalayıp hapse atıyorsun. Gücünü buradan alıyorsun. Ama bu güç geçicidir. Bu millet sana gösterecek, demokratik yollardan gösterecek, sandıkla gösterecek. Sandığa gidecek ve seni yolcu edecek kardeşim. Bu milletin yakasından seni düşürecek" dedi. Erdoğan'a ülkedeki sorunların çözümü için Ekonomik Sosyal Konsey'in toplanması önerisini tekrarladı.

Kılıçdaroğlu kamu sigorta şirketlerinin devri ile ilgili de "Varlık Fonu paralel Hazine. Niye paralel Hazine? Öbür Hazine'yi Sayıştay denetliyor. Ama Varlık Fonunu Sayıştay denetleyemiyor. Denetimsiz, milyarlar burada ama denetlenmeyecek. Tam bir çiftlik. Erdoğan ailesi ve yakınlarının, damadının ve beslemelerinin çiftliği... İstedikleri gibi kullanıyorlar, istedikleri gibi yiyorlar, istedikleri gibi harcıyorlar" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:

"HASTANELER VE YOĞUN BAKIM TIKA BASA DOLU"

"Önce bulaşmayı engelleyeceksin. Bunun önlemlerini alacaksın. İkinci konu, eğer hastalık bulaştıysa bütün önlemlere rağmen onu tedavi edeceksin. Bu kadar basit, dünya bunu yapıyor. Biz başlangıçta böyle yola çıktık. Şimdi yayılıyor Kovid-19 mikrobu, dolayısıyla tedavi için hastaneler tıka basa dolu, yoğun bakım tıka basa dolu. İş tamamen tersine dönmüş durumda. Bu, devletin ülkenin iyi yönetilmediğini gösteriyor."

"Bu sorunu şöyle bir strateji ile çözebilirsiniz. Bir, önce bir sağlık sorunu çıkacak ortaya, önce mikrobun yaygınlaşmasını engelleyeceksiniz, sonra eğer mikrobun bulaştığı vatandaşlar varsa bunu tedavi edeceksiniz, bunun önlemlerini alacaksınız. Bununla ilgili bir Bilim Kurulu var, son derece doğru. Bilim Kurulu'nun eksiği ne? Sözcüsü yok. Her kafadan bir ses çıkıyor. Vatandaş öncelikle bunları büyük bir dikkatle dinledi. Sonra bunların kendi aralarında çelişen söylemlerine de tanık oldu."

"Her akşam belli bir saatte açıklamalar yapıyor. 'Şu kadar vatandaşımız yakalandı, şu kadar vatandaşımız hayatını kaybetti.' diye. Başlangıçta güven vermişti ama bir süre sonra Sağlık Bakanı da bütün güveni yitirdi. Neden? Şu cümle ile başladı. 'Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla...' Sayın Cumhurbaşkanı dediğin kişi doktor değil ki onun talimatıyla... Eğer talimatsa Bilim Kurulu'nun talimatı olacak. Görüş ise Bilim Kurulu'nun görüşü olacak. Sen doktorsun, Bilim Kurulu'ndakilerinin tamamı doktor. Onlar yolu yöntemi size öneriyorlar. Erdoğan ne talimatı veriyor size? Bu talimattan sonra olaylar tamamen güvensiz bir ortama sürüklendi. Ve devletin saygınlığı büyük yara aldı. Bugün vaka sayıları da, ölüm oranı sayıları da gerçeği yansıtmıyor. Bunu herkes ama herkes gayet net biliyor."

"Bu süreçte kim, ne derse desin, bütün sağlık çalışanlarına yürekten teşekkür etmek benim boynumun borcudur, bu ülkede yaşayan her vatandaşın boynunun borcudur. Onlar günün 24 saatinde çalıştılar. Onlar evlerine bile gitmediler, onlar çocuklarını bile uzun süre görmediler. Onlar hastayı tedavi edeyim derken mikrop kaptılar ve kendi hayatları sona erdi. Çoğu sağlık çalışanımız hayatını kaybetti. Böyle bir tablo içerisinde gerçekten de biz toplum olarak bütün sağlık çalışanlarına minnet borçluyuz." değerlendirmesinde bulundu.

"BİR KİŞİ NEDEN ÇOCUK MAMASI ÇALAR, ÇOCUĞU AÇTIR"

"Çöp konteynerleri iyi ki var arkadaşlar. Sevgili vatandaşlarım diyecek ki bu da laf mı? Allah aşkına çöp konteynerleri iyi ki var denir mi? Çöp konteynerinden bugün on binler geçiniyor. Oradan yiyecek topluyorlar, oradan kağıt topluyorlar, oradan meyve topluyorlar. On binlerce kişi geçiniyor. 21. yüzyılın Türkiyesi'nden bahsediyorum. 18 yıldır bu ülkeyi kesintisiz tek başına yöneten bir kişinin yönetiminden söz ediyorum ben. Hala ortaya çıkmış afrayla, tafrayla konuşuyorlar."

"Bakınız zeytinyağı üzerinde alarm var. Mağazada çalınmasın diye. Çocuklar için mama, alarm takılmış çalınmasın diye. Bir kişi, Türkiye Cumhuriyeti'nde bir kişi çocuk mamasını neden çalar Allah aşkına? Çocuğu açtır da onun için"

"Elinizi vicdanınıza koyun, ve şu sorunun cevabını versin, 18 yıldır bu ülkeyi yöneten bir siyasi parti demeyim de bir kişi, 18 yıldır yönetiyor. 5 maskeyi dağıtamadılar. Sabah şöyle dağıtılacak, öğleden sonra şöyle dağıtılacak, akşam eczaneler dağıtacak, sabah bilmem kim dağıtacak diye kararlar aldılar. 5 maskeyi dağıtamayan bir siyasal iktidarın Türkiye'yi bu buhrandan çıkarmasına imkan yoktur" 

"BÖYLESİ HİÇ GELMEMİŞTİR"

"Bu kadar kısır, bu kadar öngörüsüz, bu kadar basiretsiz bir yönetim Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilktir. Böylesi hiç gelmemiştir."

"Çözümü belli. 'Sorunu yaşayanları çağır, dinle' dedim. Nedir kahvecinin, esnafın, ihracatçının, ithalatçının, okulların, öğretmenlerin, çiftçinin, emeklinin sorunu nedir? Çağır dedik. Bunun adı Ekonomik Sosyal Konsey. Anayasal kurum. Anayasada yazıyor. Çağır kardeşim deyin ki sizin derdiniz nedir, dinlemek istiyoruz. Topla bakanlarını ki Türkiye ciddi sorunla karşı karşıya. Siz sorun yaşıyorsunuz, biz de çözmekle görevlendirilmiş kişileriz. Bu sorun nasıl aşılır. Peki yaptın mı? Yapmadın. Neden, sarayın kibri elvermiyor. Herkesi küçük görüyorlar. Herkesi kendi köleleri olarak görüyorlar. Ben talimat veririm onlar yapar. O mantıkla bakıyorlar. Bu mantıkla siz yaklaştığınızda ülkeyi felakete sürüklensiniz."

"Düşünün, belediye güzel hizmet veriyor. Vatandaş belediyeye katkıda bulunmak istiyor. Para veriyor,  paraya bile el koydular bunlar"

"1168 LİRA İLE KİRA ÖDEYİP EVİNE EKMEK GETİRECEK"

"Çalışırken 5-6 bin lira alan kişi ücretsiz izne ayrıldı. Buna şimdi 1168 lira veriliyor. Günde 39 lira. Bu 1168 lirayla kira ödeyecek, çocuğunu okula gönderecek, dolmuşa binecek, evine ekmek getirecek. Erdoğan'a sormak isterim, senin sarayında ve beslemelerinin hanelerinde, saraylarında 1168 lira ile çalışan var mı? Devletin arpalıklarında 5-10-30-40 bin lira, üstelik birden fazla yerden aylık alanlar varken, sen 1168 liraya yüz binleri mahkum ediyorsun. Sonra da kalkıyorsun 'Türkiye güçlüdür'... Sen güçlüsün. Yargıyı arkana aldın, parlamentoyu arkana aldın. Birisi ses çıkardığı zaman kafasına vuruyorsun. Eğer sesini çıkarmaya devam ediyorsa yakalayıp hapse atıyorsun. Gücünü buradan alıyorsun. Ama bu güç geçicidir. Bu millet sana gösterecek, demokratik yollardan gösterecek, sandıkla gösterecek. Sandığa gidecek ve seni yolcu edecek kardeşim. Bu milletin yakasından seni düşürecek." 

"Resmi rakamları açıklayacağım, bütün vatandaşlarım dikkatle dinlesinler. Türkiye saray ve beslemelerinin çiftliği gibi yönetiliyor. Ben istediğim gibi yaparım, istediğim gibi yönetirim diyor. Kimse bana hesap soramaz. Ben güçlüyüm diyor. Sen güçlü değilsin. Güçlü insan akılla hareket eder, gücünü toplum için harcar. Gücünü konteynerlerde çöp toplayan, gıda maddesi toplayan, geçimi sağlayan insanların refahı için harcar. Güç kontrolsüz olduğu zaman güç olmaktan çıkar. Gücü adaletle pekiştirdiğiniz zaman gerçek anlamda güç olur. Öbür türlü zulme dönüşür. Ve bugün de Erdoğan'ın 83 milyona yaptığı zulümdür."

2020 içinde 171 milyar dolar borç ödeneceğini, bunun da borçlanmayla mümkün olabileceğini, bütçe açığının da 139 milyar lirayı bulduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, "Geçen 7 ayda 80 milyar lira faiz ödendi. Faizi ödemek için de borçlanacaklar" dedi.

"BORÇ ALAN EMİR ALIR"

"Borç alan, emir alır. Alıyor mu? Kesinlikle emir alıyor. Trump'ın bir dediğini asla iki yapamaz. Borçlanmak zorundadır. Talimatı oradan almak zorundadır. Papazı nasıl bıraktı? Bir talimatla papazı bıraktı. Bırakmasa 'bak senin mal varlığını incelerim' diyor. 'Dünyadaki mal varlığını incelerim' diyor. Ben bunu söylediğimde benim aleyhime tazminat davası açıyor. Söyleyen Trump, Trump aleyhine niye dava açmıyorsun? Açamaz, gücü yetmez, korkar çünkü."

"83 milyonun huzurunda Erdoğan'a ve damadına soruyorum, Türkiye'yi bu ekonomik buhrandan nasıl çıkaracağını madde madde açıkla. De ki 'Ey Kılıçdaroğlu ben açıklamadım, sen açıkla'. Ben açıklarım. Ben ülkemin büyümesini istiyorum. Ben bu memlekette huzur istiyorum"

"VARLIK FONU PARALEL HAZİNE"

"Varlık Fonu paralel Hazine. Niye parelel Hazine? Öbür Hazine'yi Sayıştay denetliyor. Ama Varlık Fonunu Sayıştay denetleyemiyor. Denetimsiz, milyarlar burada ama denetlenmeyecek. Burayla ilgili hiçbir bilgi, hiç kimseye verilmeyecek. Tam bir çiftlik. Erdoğan ailesi ve yakınlarının, damadının ve beslemelerinin çiftliği... İstedikleri gibi kullanıyorlar, istedikleri gibi yiyorlar, istedikleri gibi harcıyorlar."

"AİHM TAHLİYE EDİN DİYOR"

"Müyesser Yıldız Ankara’da hapishanede. Müyesser Yıldız’ın hala iddianamesi hazırlanmıyor. Trump’ın mı telefon etmesi lazım, Merkel’in mi telefon etmesi lazım. Bir gecede kimin iddianamesinin hazırlandığı ertesi gün kimin yargılandığı ve aynı gün Almanya’dan gönderilen uçağa nasıl bindirildiğini herkes biliyor."

"Erdoğan'ın emirlerini yerine getiren RTÜK de TELE 1'e ekran karartma cezası verdi. TELE 1'in suçu ne? Gerçekleri halka anlatmak."

"Aynı şekilde Osman Kavala... Neden içeride? 2 kez beraat kararı almış, yine içeride... AİHM tahliye edin diyor, yine içeride..."

"Selahattin Demirtaş... AİHM kararlarının uygulanması lazım. Erdoğan diyor ki 'Uygulamayın, içeride kalsın.' Çünkü Demirtaş 'Seni başkan yaptırmayacağız' dedi"

"İlk seçimlerde demokrasiden yana olanlar, totaliter baskıcı yönetime karşı olanlar hangi kimlikten, hangi inançtan, hangi siyasi görüşten olursa olsun eğer demokrasiyi savunuyorsa hep birlikte dur diyeceğiz ve hep birlikte demokrasiyi getireceğiz. Hiçbir ayrım yapmadan bu coğrafyadaki herkesi kucaklayarak Türkiye'yi aydınlığa çıkaracağız." (HABER MERKEZİ)

 

ÖNCEKİ HABER

İşçi mektubu: Fabrikada vakalar arttı ama çalışmak zorundayım

SONRAKİ HABER

Kovid dolmuşu!..

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa