08 Eylül 2020 15:34

Bir gazetecinin koronavirüsle imtihanı: Pozitif vakalarla iç içe

Gazeteci Hamdullah Kesen, koronavirüs belirtileri üzerine başvurduğu sağlık merkezinde karşılaştığı tabloyu kendi yaşadıkları üzerinden kaleme aldı.

Fotoğraf: MA

Paylaş

Gazeteci Hamdullah Kesen, iktidarın salgınla mücadele politikasını hastalık belirtileri göstermesi üzerine başvurduğu hastalık kuruluşlarında karşılaştıkları üzerinden kaleme aldı.

Kesen'in izlenimleri şöyle oldu: 

“Sağlık emekçileri gibi risk altında olan diğer bir meslek grubu gazeteciler. Bir gazeteci olarak toplumun sesi olmak için gece gündüz çalışıyoruz. Gerekli tedbirleri ve önlemleri alarak haber takibi yapmaya çalışsak da salgının bu kadar yoğun olduğu bu süreçte virüse yakalanmamak deyim yerindeyse bir büyük bir başarı. 

3 gün boyunca gece gündüz devam eden ateş, halsizlik, baş ağrısı, göğüs ağrısı ve kusma şikayetiyle hem özel hastaneye hem de devlet hastanesine başvurdum. Her defasından iğne ve serum tedavisiyle tekrardan evime gönderildim. Yaptığım testlerin negatif çıkması nedeniyle her defasında grip ilaçları verilerek evime gönderildim. En son gittiğim özel hastanede doktordan akciğer tomografimi çekmesini istedim. Çekilen tomografimde enfeksiyon tespit etmesi üzerine görevli doktor tarafından bir devlet hastanesine gidip, muayene olmam gerektiği ifade edildi.

Özel araçla Adana Seyhan Devlet Hastanesi'nin yolunu tuttum. Acilde yönlendirmede olan çalışana elimde akciğer tomografisinin olduğunu, göğüs hastalıkları doktoruna görünmem gerektiğini söyledim. Aldığım yanıt; ‘Acil doktoru uygun görürse sevk eder’ oldu.

HASTALAR İĞNE VURULUP EVLERİNE GÖNDERİLİYOR

Girdiğim serviste görevli doktora şikayetlerimi dile getirip, akciğer tomografimin bulunduğu CD'ye bakmasını rica ettim. Doktor ise; ‘Bu CD'ye bakamam, raporun varsa bakarım. Zaten testin negatif. Bir iğne vurup gönderecem’ dedi. Bunun üzerine iğne vurulmak üzere sıraya girdim. Burada benimle benzer şikayetlerle hastaneye gelen hemen herkese yönelik tıbbi müdahalenin iğne vurmakla sınırlı olduğuna tanık oldum. 

İğnemin vurulmasının ardından mesleki tanışıklıklar üzerinden hastanede tanıdık nöbetçi bir doktor bulma çabasına girdim. Uzun uğraşlar sonrası yanına gittiğim acil gözlem odasında görevli doktor, elimdeki CD'yi inceledikten sonra çok sayıda kan tahlili vermemi istedi. Tahlillerin sonuçlarının çıkmasını beklerken acil serviste muayene olduğum doktorun halsiz şekilde gözlem odasına gelip, kan verdiğine şahitlik ediyorum. Çıkan tahlil sonuçlarıma bakan doktor ise, beni pandemi servisine sevk ediyor. Burada "zatürresin" teşhisi konulup, ilaç yazılarak eve yollanıyorum.

TOMOGRAFİDE BULUNTUYA RASTLANDI 

Fakat kullandığım ilaçlara rağmen rahatsızlıklarımın geçmemesi üzerine bu kez randevu alıp gittiğim Yüreğir Devlet Hastanesi'nde bir göğüs hastalıkları uzmanına muayene oldum. Tomografime bakan doktor ciğerlerimde Kovid-19 belirtileri fark etmesi üzerine beni tekrardan pandemi servisine yönlendiriyor.

SERVİSTE HERKES İÇ İÇE 

Gittiğim serviste test için gelenler ile pozitif vakalar bir arada saatlerce işlemlerinin tamamlanmasını bekliyor. Ambulanslarla hastaneye getirilmeyen pozitif vakalar, ya kendi araçlarıyla ya da diğer toplu taşıma araçlarıyla hastane ile evleri arasında mekik dokuyor. Yoğunluktan ötürü bazı yurttaşlar test veremeden evlerinin yolunu tutuyor. Serviste sadece tek bir görevli doktor var ve hem koronalı hastaları muayene ediyor hem de test için gelenlerinin şikayetlerini dinleyip, gerekli işlemleri yapıyor. 

DOKTORUN İSYANI: AYLARDIR AİLEME SARILAMIYORUM

Saatlerce beklediğim o alanda yaşanan tartışmalara da tanık oluyorum. Kapıdaki güvenlikle tartışan yurttaşlara seslenen doktorun ağzından; "Gidin başhekime şikayet edin. Bir doktor çalışıyor. Daha ne yapalım. Zaten herkes istifa ediyor. Ben aylardır aileme sarılamıyorum" cümleleri döküyor.

Muayene için yanına gittiğim aynı doktor, testim negatif çıksa da akciğer tomografimde tutunmalar bulunmasından ötürü korona tedavisine başlayacaklarını ifade etti. Aklıma hemen TTB ve diğer sağlık meslek örgütlerinin “PCR'ler negatif olduğu halde kişi Kovid-19 olabilir. O da akciğer tomografisinde belli olur” uyarıları geliyor. Nitekim Bakanlık PCR'si ‘negatif’ olanları halen salgına yakalanmış kabul etmiyor. Doktor tarafından ilaçlarım yazılıp, eve geri dönüyorum.

Sözün kısası; salgınla mücadelede izlenen yollar nedeniyle hem sağlık emekçileri hem de yurttaşlar büyük zorluklar içerisinde. Her gün artan vaka sayıları ile hastaneler tıka basa dolu. Sağlık sistemimizin salgınla birlikte içerisinde bulunduğu bu tablo üzerinden baktığımızda sonbahar ve kış mevsiminin çok çetin geçeceği anlaşılıyor.” (Adana/MA)

 

ÖNCEKİ HABER

İntihar ettiği iddia edilen Çakır’ın tırnaklarında erkek DNA’sı çıktı

SONRAKİ HABER

Diyarbakır’ı ikiye bölecek duvarın esas amacı güvenlik mi?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa