Üniversiteye başlayacak ODTÜ'lü öğrenciler: Kazandığımız okula gidemiyoruz
Üniversitelerde de eğitimin uzaktan olmasının ardından ODTÜ’yü yeni kazanan öğrenciler ile konuştuk
Fotoğraf: Ayrıntılı Bilgi/Wikimedia Commons (CC BY-SA 4.0)
İrem Hazal KELLECİ
Ankara
Üniversitelerde de eğitimin uzaktan olmasının ardından ODTÜ’yü yeni kazanan öğrenciler ile konuştuk. Geçen dönem uzaktan eğitimin ne kadar verimsiz olduğunu gördüklerini söyleyen öğrenciler, “Önce sınav sürecimiz zorlaştı, şimdi ise kazandığımız okula gidemiyoruz” diyor.
ODTÜ yönetimi, 30 Ağustos tarihinde hazırlık eğitiminin ve seviye belirleme sınavlarının uzaktan olacağını açıkladı. Ancak bilgisayar, internet, elektrik, öğrenciye ait oda, kamera gibi online sınav ve eğitim için gerekli imkanları olmayan öğrenciler için neler yapılacağı açıklanmadı.
2019-2020 dönemi hazırlık öğrencileri, pandeminin başlangıcında online eğitime dair ihtiyaçlarının karşılanması gibi talepleri için hashtag kampanyası başlatarak ODTÜ Yabancı Diller Yüksek Okulu'na toplu e-posta göndermişti. Yabancı Diller Yüksek Okulu, öğrencilerin ihtiyaçlarını karşılamak için başlatılan bağış kampanyasınının teknik aksaklıklar nedeniyle iptal edildiğini duyurmuştu. Yaz okulu sürecinde de benzer sıkıntılar yüzünden derse giremeyen öğrencilerin bir kısmı okulunu dondurmak zorunda kalırken, yeni gelecek olan hazırlık öğrencileri için benzeri kaygılar devam ediyor. Uzaktan eğitime erişebilme sıkıntısının yanında eğitimin niteliğinin nasıl olacağı konusunda da hazırlık öğrencilerinin kafasında çeşitli soru işaretleri var.
"UZAKTAN EĞİTİME ULAŞABİLMEM ÇOK GÜÇ"
ODTÜ Felsefe Bölümü'ne bu sene yerleşen bir Hazırlık öğrencisi,üniversite hayatından alacağı verim ve adaptasyon süreci açısından yüz yüze eğitimden yana olsa da vakaların artışı sebebiyle bunun mümkün olamayacağını düşünüyor. “Turizm sezonunun bitmesini bekler gibi çoğu kısıtlamanın yaz dönemi boyunca kaldırılması ve bu sezon boyunca tatil merkezlerine olan akınların vakaların artmasına neden olduğunu düşünüyorum” diyen öğrenci, bu kısıtlamalarla birlikte üniversitelerin yeni eğitim öğretim döneminde alacağı kararların değişebileceğini belirtiyor. Kendisinin de hazırlık sınıfını uzaktan tamamlayacağını öngören Zeynep, “Pandemi sürecinde uzaktan eğitimin sağlık için gerekliliğini anlayabiliyorum ancak çevremdeki üniversite öğrencisi arkadaşlarım uzaktan eğitimle aldıkları derslerden verim alamadıklarından ve derslere, sınavlara erişim konusunda (internet, bilgisayar vs.) yaşadıkları sıkıntılardan yakınıyorlardı. Bu sene üniversiteye yeni başlayan bir öğrenci olarak çevremdeki bu sitemleri duydukça benim de endişelerim artıyor. Kendi imkanlarım doğrultusunda internete erişimim var, ancak üniversite eğitimimde ihtiyaçlarımı karşılayacak bir bilgisayara sahip değilim. Yeni bir bilgisayar alabilmek de ülkemizin ekonomik şartlarında pek de mümkün değil. Doların yükselmesiyle elektronik aletler artık uçuk fiyatlarda ve ailemin geliriyle ekonomik anlamda sıkışık bir duruma düşmeden uzaktan eğitime rahatça ulaşabilmemi sağlayabilecek imkanlara sahip olmam çok güç” diyor.
"ÜNİVERSİTEYE GİDECEĞİM İÇİN EŞYALARIMI VERMİŞTİM"
ODTÜ İktisat Bölümü Hazırlık öğrencisi Berkant ise önümüzdeki dönemde uzaktan eğitimi salgın için alınan önlemler adına iyi bulsa da eğitim açısından olumsuzluklar yaratacağını düşünüyor. Bir hazırlık öğrencisi olarak en büyük endişesinin uzaktan eğitimde İngilizce eğitimini tamamlasa bile pratik eksiklikten kaynaklı olarak akıcı konuşamayacağını düşünmesi. Tamamen uzaktan veya tamamen yüz yüze eğitimin mantıklı olmayacağını fakat ikisinin bir arada dengelenebileceğini düşünen Berkant, “Ev ortamında işlenen ders ve okul ortamında işlenen ders birbirinden farklı. İnternet ve bilgisayar açısından sıkıntım yok ancak üniversiteye gideceğimi düşündüğüm için çalışma masamı, koltuğumu ve dersle ilgili şeyleri ihtiyacı olanlara verdim, dolayısıyla evde çalışma ortamım şu an maalesef yok. Ek olarak ODTÜ yöneticilerinin oturup tekrar bir düşünmelerini istiyorum. Online eğitim hem öğrenciler açısından hem de eğitim açısından en kötü senaryodur. Herkesin evinde laptopu, interneti olmayabilir okul bunları da hesaba katarak plan yapmalıdır. Bunlara ek olarak geçen sene tüm öğrenciler tarafından online eğitimin ne kadar faydasız olduğu da görülmüştür. Eğer ODTÜ yönetimi halen 'Biz iyi İngilizce bilen bireyler yetiştiriyoruz' misyonunu benimsiyorsa tamamen online eğitimden vazgeçmeli ve en azından karma bir eğitim şekli belirlemelidir” diyor.
ODTÜ İktisat Bölümü Hazırlık öğrencisi Deniz Demirci “Yeni gelenler olarak bir sene boyunca bu okula gelmek için emek verdik, çoğumuz okulu düşünerek motive olduk. Daha sınava girmeden pandemiyle karşılaştık. Önce sınav sürecimiz zorlaştı, şimdi ise kazandığımız okula gidemiyoruz” dedi. Geçen dönem online eğitimin yüz yüze eğitim yarısı kadar bile verimli olmadığını gördüklerini belirten Demirci, “Online eğitime erişim için imkânım var ama bilgisayarı, interneti olmayan çok fazla insan olduğunun da farkındayım. Online dönem benim gibi imkân sahiplerinden çok diğer insanları etkiledi. Bu insanların belirlenip ihtiyaçlarının karşılanması gerektiğini düşünüyorum ki; bunu hü-kümetin yapması gerekir. Hükümetin eğitime verdiği önemi düşündüğümde ise bu konuda pek bir umudum kalmıyor” diyor.
"ÖĞRENCİNİN SIRTINA YÜKLENMEMELİ"
ODTÜ Fizik Öğretmenliği Bölümü'nü bu sene kazanan bir öğrenci bunun sevincini yaşayamadığını anlatıyor: “Acaba üniversiteler uzaktan eğitim modeliyle mi devam edecek, eğer uzaktan eğitim olursa bu sistemden verim alınabilecek mi, herkes gereken erişim koşullarını sağlayabilecek mi gibi bir sürü soruyla karşı karşıya kaldım” Öğrenci, pandemi süresince üniversitelerin açılması söz konusu olmazken girilen normalleşme sürecinde önlemlerin alınmadığını, vakaların arttığını dile getiriyor. Vaka sayısı düşürülerek üniversitelerin ilk tercihinin yüz yüze eğitimden yana olması gerektiğini söyleyen öğrenci, eğer vaka sayıları düşmezse bu yükün öğrencilerin sırtına verilmemesi gerektiğini söyledi.
ODTÜ Makina Mühendisliği Hazırlık öğrencisi ise dönemin uzaktan devam etmesinin İngilizce konuşma pratiği açısından olumsuz olacağını düşünüyor. Derslerden yeterli verim alıp alamayacağı konusunda şüpheleri olan öğrenci, “Beklentim derse aktif şekilde katılabileceğimiz bir sistem olması yönünde. Yani pratik yaparak İngilizcemi geliştirmek isterim. Tabii eğitim çevrimiçi olduğu için sosyal açıdan da pek bir şey yapamayacağımızı düşünüyorum. Dizüstü bilgisayarım ve kendime ait odam olduğu için çevrimiçi derslere katılım sağlayabileceğim, onun dışındaki gerekli önlemlerin alındığı bir yüz yüze eğitim almak isterdim” şeklinde konuşuyor.