"Devlet işçiye 1 lira harcamadı"
Ücretsiz izin ve kısa çalışma uygulamasının uzatılmasını değerlendiren İstanbullu işçiler, “Devlet işçiye 1 lira harcamadı. Sadece bizim paramızı bize verdi” diyor.

Fotoğraf: Evrensel
İLGİLİ HABERLER

İşçileri sefalete mahkum eden zorunlu ücretsiz izin uygulaması 2 ay uzatıldı

Erdoğan yeni önlemleri açıkladı: Toplu taşımada ayakta yolcu alınmayacak

Akkoza Tekstil sözleşmeye uymuyor, işçiler mağdur oluyor
Murat UYSAL
İstanbul
Ücretsiz izin ve kısa çalışma ödeneği uygulaması Cumhurbaşkanı kararı ile iki ay daha uzatıldı. 6 ay boyunca yürürlükte olan ve hükümet tarafından “İşten atma yasağı” diye sunulan uygulamayı değerlendiren işçiler, “Devlet işçiye 1 lira harcamadı. Sadece bizim paramızı bize verdi” diyor. Kimi patronlar ise işçileri günde 12 saat çalıştırdığı halde kısa çalışma ödeneğinden faydalanıyor.
İkitelli Organize Sanayi Bölgesi Aykosan Sanayi Sitesinde ayakkabı fabrikasında çalışan Yusuf ile öğle arasında konuşma fırsatı yakalıyoruz. Yusuf çalıştığı fabrikada işçilerin kısa çalışma ödeneği kararı hakkında bilgilendirilmemesinden şikayetçi. İşçilerin, devletin kendilerine para verdiğini sandığını söyleyen Yusuf, şunları söyledi: “Devlet bize yardım etmedi, bizim paramızı bize verdi. Devlet ile patron anlaştı, ‘Zaten işçiyi avcumuza almışız kısarız, kısa çalışma ödeneği deriz, 1200-1300 veririz geçeriz’ dediler.”
Kısa çalışma ödeneğinin işçiye anlatılmamasına tepki gösteren Yusuf, “Ne Cumhurbaşkanı anlattı ne de Ekonomi Bakanı. Patronun işine geliyor, zaten anlatmaz. Muhalefet de bu kararın aslı böyle böyledir demedi. Anlatmadılar anlatmazlar çünkü hepsinin işçisi var kardeşim. Hepsi patron” diye konuştu.
İŞÇİNİN PARASIYLA İŞÇİYE MÜJDE
Pandemiden önce de patronların işçi çıkarmak için fırsat kovaladığını söyleyen Yusuf, doğum yaptığı gün eşiyle beraber hastane gittiği için patronundan “Eşin tek başına hastaneye gidemiyor mu?” sözlerini işitmiş. Mobbingin arttığını anlatan Yusuf, herkesin kolayca işten atıldığı pandemi dönemine ilişkin talebini şöyle dile getirdi: “Hadi diyelim patron beni işten çıkardı ne kadar kısa çalışma ödeneği aldım? 6 ay işten çıktıktan sonra 10 ay işsizlik maaşı alacağıma 4 ay alabileceğim. 60 yaşını beklerken 61 yaşında emekli olacağım. Devletin en azından ‘Ben size 6 ay böyle ödenek verdim ama prim gün sayınızı geri vereceğim’ demesi gerekirdi.” Hükümetten yapılan müjde açıklamalarına da tepki gösteren Yusuf, “İşçinin parasıyla işçiye müjde veriyorlar. Devlet çıkıp bize 1 lira harcamadı. Devlet işçinin parasını mı dağıtıyor kendi parsını mı? O para bizim paramız. Her sene bizden para kesiyorlar. Biz patronlardan daha fazla vergi veriyoruz. Bugün benden aldığı vergiyle buradaki işyerlerinden, holdinglerden aldığı vergi bir mi?” diye sordu.
RAPORUN OLSA DA ÇALIŞMAK ZORUNDASIN
Yemek üretim (catering) firması çalışanıyla konuşuyoruz. Henüz yirmili yaşlarında ve bir yılı aşkın süredir çalışıyor. Uzun yıllar ağır şartlarda çalışmanın mirası olarak bel kayması ve patlamak üzere olan fıtık kalmış kendisine. Kronik tansiyon hastası aynı zamanda. Tüm bu şartlara rağmen üç çocuğu için çalışmaya devam etmek zorunda. Bir yandan ameliyat parasını biriktirmeye çalışıyor, diğer yandan sağlık sorunları nedeniyle işyerinde yapılan baskıya direnmeye çalışıyor.
GELECEKSİN MECBURSUN
Pandemi sürecinde aldığı hastane raporlarının patronların gözüne battığını dile getiriyor. Raporlu olduğu halde işyerinden “Geleceksin mecbursun” diye telefonlar aldığını söyleyen işçi, en son 1 aylık ücretsiz izne çıkarılmış. Pandemi riski nedeniyle kabul ettiğini anlatan işçi, o ay 1100 lirayla geçinmiş. Ertesi ay tekrar işe çağrıldığını anlatan işçi şunları anlattı: “İşe başladım ayın sonunda fark ettim ki kısa çalışma ödeneği de yatmış. Beni 12 saat çalıştırıyor, sigortamı yatırmıyor, kısa çalışma ödeneğiyle çalışıyormuşum gibi gösteriyor. İki ay böyle tamamlandı. Kısa çalışma ödeneğinin üstünü patron tamamladı. Üçüncü ay böyle bir uygulamayı kabul etmedim rahatsızlığım da baş gösterince yeniden rapor aldım ve daha şiddetli baskılarla karşılaştım. ‘Neden rapor alıyorsun, sen bizim işimize yaramazsın, istifa et ya da bırak git’ diye konuştular. Ben sizin işyerinizde rahatsızlandım diye karşılık verdim.” Daha sonra yeni tekliflerle gelmişler yanına: “Bana kendi isteğimle işten ayrılırsam birkaç ay maaş vermeyi teklif ettiler, pandemi şartlarında iş bulamazdım, kabul etmedim. Raporumu vermek için tekrar işyerine gittiğimde patron ‘Sen gelme biz senin yerine eleman bulacağız’ dedi. Tamam verin paramı çıkarın dedim, biz çıkaramıyoruz diye yanıt verince ben de çıkmıyorum dedim.” Ertesi gün firmanın gıda mühendisinin telefonuyla tekrar işe çağrıldığını anlatan işçi “Yerime çalıştıracak eleman bulamamışlar. Çünkü maaşı piyasanın altında, fazla mesai ücreti verilmiyor, üç kişinin işini tek kişi yapıyor, bu şartları kimse kabul etmiyor” diye konuştu.
HANGİ PATRON İŞÇİYİ İKİ SAAT OTURTUR
“Şimdi rahatsızlığıma rağmen çalışmaya devam etmek zorundayım” diyen işçi, nedenlerini şöyle sıraladı: “Özel hastaneden o fiyatlara ameliyat olmam imkansız. En azından bir süre para biriktirmem lazım. Eşim de çalışıyor ama kira faturalar üç çocuğum var. Bugün ameliyat olmaya kalksam bütün düzenimiz bozulacak.”
Yaşadığı stres sonucu antidepresan kullanmaya başladığını söyleyen işçi, “Eve gelince çocuklara ters davranıyorum, mesai saatlerimiz uymadığı için eşimle çok görüşemiyoruz. Haftada 2 gün ya beraberiz ya değiliz. O iki günü de kimi zaman tartışmalarla geçiriyoruz. Hastaneye gidiyorum, patlamak üzere olan fıtık bir yana belde kayma var, bacaklarda varis var. Doktor ne iş yapıyorsan bırak diyor. Ne yiyeceğim? Gün içerisinde en az iki saat dinlenmem gerektiğini söylüyor. Hangi işveren işçiyi iki saat oturtur. Aşçıyım yemek molam bile yok. İşçiler geliyor, yemek dağıtıyorum, çalışıyorum. İşçiler gidince de diğer partiye hazırlık yapıyorum. Oturunca niye oturuyorsun diye laf ediyorlar. Ben yemek de mi yemeyeyim?” diye sordu.
Evrensel'i Takip Et