10 Eylül 2020 10:13

Şule İdil Dere'nin ölümüne sebep olan şoföre 3 yıl 10 ay 20 gün hapis cezası verildi

İstanbul Kadıköy'de Şule İdil Dere'ye çarparak hayatını kaybetmesine sebep olan hafriyat kamyonunun şoförü hakkında “Taksirle ölüme neden olma” suçundan 3 yıl 10 ay 20 gün hapis cezası verildi.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

Kadıköy Yoğurtçu Parkı’nda 13 Mayıs 2016 tarihinde hafriyat kamyonunun altında kalarak yaşamını yitiren Şule İdil Dere’nin ölümüne ilişkin görülen davada karar çıktı. Mahkeme, kamyon şoförü Mümin Kılıç’a “Taksirle ölüme neden olma” suçundan 3 yıl 10 ay 20 gün hapis cezası verdi. Kararda 4 sanık beraat ederken 2 sanık adli para cezasına çarptırıldı.

İstanbul Anadolu 57. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya sanıklar Ergun Ata, Kamil Celal Yıldırım, Saffet Altındağ ve taraf avukatlarıyla müşteki Nesrin Aslan katıldı.

SAVCI BİLİNÇLİ TAKSİRDEN CEZALANDIRMA İSTEDİ

Esas hakkındaki mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı, Yoğurtçu Parkı’nda İSTAÇ A.Ş. tarafından üstlenilen dere ıslah çalışması esnasında İstanbul Çevre Yönetimi Ticaret (İSTAÇ) A.Ş.’de şoför olarak çalışan Mümin Kılıç’ın idaresinde bulunan hafriyat kamyonunun herhangi bir işaretçi ve gözlemci bulundurmaksızın geri manevra yaptığını belirtti. Manevra esnasında yaya yolunda yürümekte olan Şule İdil Dere’ye çarparak hayatını kaybetmesine sebebiyet verdiğini ifade eden savcı, Yargıtay içtihatlarını da nazara alarak bu eylemin bilinçli taksir olarak değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti.

Savcı mütalaasında araç şoförü sanık Mümin Kılıç’ın ve İSTAÇ A.Ş. vekili İbrahim Ruhi Kelleci’nin asli kusurlu olduğunu vurgularken İSTAÇ A.Ş.’de iş güvenliği uzmanı olarak görev yapan Zafer Karasaçlı’nın tali kusurlu bulunduğunu belirtti.

İSTAÇ Asya Yakası Kıyı Temizleme Şefi Teyfur Bingöl, İBB Deniz Yüzeyi Kıyı Temizleme Şefi Saffet Altındağ, İBB kontrol elemanları Kamil Celal Yıldırım ve Ergun Ata’nın kusursuz oldukları tespit edildiğini savcı mütalaasında tekrar etti.

9 YILA KADAR HAPİS CEZASIYLA CEZALANDIRILMA İSTENDİ

Savcı mütalaada sanık Mümin Kılıç’ın “Bilinçli taksirle öldürme” suçundan 2 yıl 8 aydan 9 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmasını istedi. Savcı sanıklar İbrahim Ruhi Kelleci ve Zafer Karasaçlı’nın ayrı ayrı 2’şer yıldan 6’şar yıla kadar cezalandırılmasını talep etti.

CEZADA ÖNCE ARTIRIM SONRA İNDİRİM UYGULANDI

Kararını açıklayan mahkeme sanık Mümin Kılıç’a asli kusurlu olması nedeniyle kusurunun ağırlığı, güttüğü amaç ve saik dikkate alınarak takdiren alt sınırdan uzaklaşılarak önce “Taksirle ölümüne neden olma” suçundan 3 yıl 6 ay hapis cezası verdi.

Mahkeme, sanığın çalışma yapılan alanda yanında gözcü bulunmadan arka tarafı yeterince kontrol etmeden, geri gelmek suretiyle kamyonla seyir halinde olduğu ve sanığın aracın arka tarafından yayaların geçtiğini gördüğü ve buna rağmen aracını sürmeye devam ettiği şeklindeki beyanları olduğunu kararında vurguladı. Mahkeme sanığın kaza meydana gelebileceğini öngördüğünü ancak neticeyi isteyerek eylemde bulunduğuna ilişkin delil bulunmaması, eylemin bilinçli taksir niteliğinde olduğu anlaşıldığına kanaat getirerek cezayı 4 yıl 8 ay hapis cezasına çıkardı.

Sanığın yargılama sürecindeki davranışlarını ve cezanın geleceği üzerindeki etkilerini dikkate alan mahkeme, takdiri indirim uygulayarak sanığın cezasını 3 yıl 10 ay 20 gün hapis cezasına indirdi. Ayrıca mahkeme sanık Kılıç’ın sürücü belgesinin 2 yıl süre ile geri alınmasına hükmetti.

2 SANIĞA PARA CEZASI VERİLDİ

İSTAÇ A.Ş.’nin Deniz Hizmetleri Müdürü olarak görev yapan ve iş veren vekili sıfatı bulunan İbrahim Ruhi Kelleci hakkında ise mahkeme “Taksirle ölüme neden olma” suçundan 2 yıl 11 ay hapis cezasına çarptırarak günlüğü 40 lira karşılığında bu cezasını 42 bin 400 lira değerinde adli para cezasına çevirdi.

Mahkeme tali kusurlu bulunan iş güvenliği uzmanı Zafer Karasaçlı’nın da 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına hükmederken bu cezayı da günlüğü 35 lira karşılığında 26 bin 425 lira değerinde adli para cezasına çevirdi.

4 SANIK BERAAT ETTİ

Sanıklar Teyfur Bingöl, Saffet Altındağ, Ergün Ata ve Kamil Celal Yıldırım hakkında ise somut olay ile ilgili olarak denetim ve gözetim sorumluluğunun sanıklara yüklenemeyeceğine kanaat getirilerek sanıkların ayrı ayrı beraatlerine hükmedildi.

İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 13 Mayıs 2016 tarihinde gece vakti Kadıköy Yoğurtçu Parkı ile Kurbağalıdere arasında kalan yaya ve bisiklet yolunda yürüyen Şule İdil Dere'nin, Kurbağalıdere ıslah çalışması nedeniyle orada bulunan hafriyat kamyonunun altında kaldığı belirtiliyordu.

Dere'nin, Mümin Kılıç yönetimindeki hafriyat kamyonunun manevra yapması ile altında kalarak hayatını kaybettiği belirtilen iddianamede, İSTAÇ (İstanbul Çevre Yönetimi Ticaret A.Ş.) yetkilileri Ruhi Kelleci ve Teyfur Bingöl, Zafer Karasaçlı, İBB Çevre Koruma Kontrol Daire Başkanlığı Deniz Hizmetleri Müdürlüğü Kıyı Temizleme Şefi Saffet Altındağ, kontrol elemanı Ergun Ata, Kamil Cemal Yıldırım ve şoför Mümin Kılıç'ın, "Taksirle adam öldürme" suçundan 2'şer yıldan 6'şar yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmaları isteniyordu. (DHA)


AİLEDEN CEZASIZLIĞA TEPKİ

Şule İdil Dere'nin ailesi karara tepki gösterdi. Aile tarafından yapılan açıklamada asıl sorumluların yargılanmadığına ve karardaki ceza indirimlerine dikkat çekildi. Açıklamada öne çıkanlar şunlar:

“Savcılığın saptadığı asıl sorumluların yargılanmaya dahil edilmesi talebimiz 4 yıl önce istanbul valiliği ve bölge idare mahkemesi eliyle reddedilmişti. 4 yıldır adalet arıyorduk, adalet yokmuş. 4 yıldır vicdan arıyorduk, vicdan yokmuş. Asıl sorumlular yargılanmadı, adalet yerini bulmadı.

İdil’in canın alınmasının üzerinden 4 yıl geçti. Şule İdil Dere davasından çıkan karar, İstanbul’u yönetenlerin utancıdır. Şule İdil Dere davasından çıkan karar, yargının utancıdır. Şule İdil Dere davasından çıkan karar, hukuk sisteminin utancıdır.

Bu utancı biz Davutpaşa’da, Ostim’de, Soma’da, Selin Erdem davasında, sırf kâr etmek için, birilerine kâr kazandırmak için pervasızca şehrin sokaklarına parklarına gönderilen ve yüzlerce can alan hafriyat kamyonları cinayetlerinde yaşadık.

Dört yılda adalet ve vicdan aradık. Dört yılda, adaletin gelmeyeceğini öğrendik. Demek ki adalete her zamankinden daha çok ihtiyaç var. Adalet için, bizim öğrendiğimizi başkaları da bizim öğrendiğimiz gibi büyük acılarla öğrenmesin diye birlikte bu cinayetlere ve cezasızlığa dur demeye çağırıyoruz.”

(HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Macron: Avrupa, Türkiye’ye karşı daha birleşik bir tutum benimsemeli

SONRAKİ HABER

Bakan Selçuk: Yüz yüze eğitime özenli ve kontrollü bir geçiş yapacağız

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa