Tahliye olan gazeteci Hülya Kılınç: Altı ayımızı çaldılar
Libya'da ölen MİT mensubunu ifşa ettikleri suçlamasıyla tutuklanan gazeteciler Barış Pehlivan, Hülya Kılınç ve Murat Ağırel tahliyelerinden bir gün sonra değerlendirmelerde bulundular.
Fotoğraf: @onursaladiguzel/Twitter
Libya’da ölen MİT mensubunu ifşa ettikleri suçlamasıyla 6 ay cezaevinde tutulan ve önceki gün tahliye edilen Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan, Odatv muhabiri Hülya Kılınç ve Yeniçağ yazarı Murat Ağırel, Cumhuriyet'ten Zehra Özdilek'e konuştu. Kılınç, “Haksız ve hukuksuz altı ayımızı çaldılar" derken Pehlivan, "Bu davada suç yok. Bu davada bizim gazetecilik hayatımızı cezalandırma amacı var" ifadelerini kullandı. Ağırel de "4 yıl ceza aldım. Bu cezayı hak ettiğime inanmıyorum” dedi.
KILINÇ: HER ZAMAN DİK DURACAĞIZ VE KARANLIKLARI AYDINLIĞA ÇIKARACAĞIZ
Haksız ve hukuksuz şekilde altı aylarının çalındığını vurgulayan Hülya Kılınç "Gazetecilik yaptığımız için cezalandırmaya maruz kaldık. Geçmiş dönemlerde bunun daha ağrıları da yaşandı. Kimileri canlarıyla, kimileri de işkence görerek bedelini ödediler. Bize düşen de ustalarımızın kararlılık ve cesaretini örnek olarak üzerimize düşeni yapmak. Elbette baskı dönemlerini yaşayacağız, yaşıyoruz ama biz her zaman dik duracağız ve derin karanlıkları aydınlığa çıkaracağız" değerlendirmesinde bulundu.
Cezaevindeyken en çok oğlumunu özlediğini söyleyen Kılınç, "Yüz yüze sadece bir kere görüşebildik. Pandemi başladı, yasaklar geldi. 188 gün sonra oğluma kavuştum" dedi.
Kılınç, "Tabii kaldığım yerden mücadeleme devam etmeyi de özledim. Kararlılıkla gazeteciliğe devam edeceğiz” diye konuştu.
BARIŞ PEHLİVAN: BU DAVADADA SUÇ YOK
Barış Pehlivan da “Bu davada suç yok. Bu davada bizim gazetecilik hayatımızı cezalandırma amacı var. Biz bunu biliyoruz. Bana kalırsa mahkeme de bunu biliyor. Tüm Türkiye'nin bunun böyle olduğunu kanunlar nezdinde göreceğine inanıyorum" ifadelerini kullandı.
Hem bu dava için hem de gazetecilik mücadelesinin devam edeceğini aktaran Pehlivan, "187 günlük tecridin sonunda tekrar hayatın olağan akışına alışmaya çalışıyorum. Meslektaşlarımla sevdiklerimle görüşüyorum" dedi.
Pehlivan ayrıca cezaevinde darbedilmesine ilişkin de “Görüntüleri ile sabit bir darbı iddianameye yalan diye koymayı Türkiye Cumhuriyeti savcılarına yakışmadığını düşünüyorum. Adalet Bakanlığı'nın vereceği kararı bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
AĞIREL: BU CEZAYI HAK ETTİĞİME İNANMIYORUM
Murat Ağırel de hak etmedikleri bir suçtan dolayı ceza aldıklarını dile getirerek, "Mesajdaki bir kelimeyle ben MİT'in ifşası ile suçlandım. Eğer adalet varsa herkesi gözetmesi gerekiyor. Onu belgelerle çürüttük. Suç isnat etti ama delil sunmadı, ‘suçsuzluğunu sen ispat et' dedi, onu da yaptım. Mahkemeye ilk celsede 40 tane belge sundum. Tek tek belgelendirdim. Ama ben artırılarak 4 yıl ceza aldım. Bu cezayı hak ettiğime inanmıyorum” diye konuştu.
Gazeteciliğin suç olmadığının altını çizen Ağırel, "Bizi adil yargılayın dedik, sadece adalet istedik. Herkes için adalet istiyoruz. Biz gazeteciyiz, gazetecilik suç değildir” dedi.
İçerideyken en çok yalınayak toprağa basmayı özlediğini söyleyen Ağırel, “Gökyüzüne sınırsızca bakmayı özledim. Tabii ki çocuklarım, ailem bunlardan önce geliyor. Ama inanılmaz derecede gökyüzünü özledim. Çıktığım zaman sırf 20 dakika gökyüzünü izledim” dedi. (MEDYA SERVİSİ)