Tıp öğrencileri: Doktor ölümlerinden birilerinin sorumlu olması gerekiyor
İntern hekim Merve Mercan’ın koronavirüse yakalanarak hayatını kaybetmesi üzerine DEÜ Tıp Fakültesi öğrencileriyle internlerin yaşadığı sorunları konuştuk.
Fotoğraf: Evrensel
Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi son sınıf öğrencisi Doktor Merve Mercan’ın Kovid-19 nedeniyle hayatını kaybetmesi, intern hekimlerin koşullarını yeniden tartışmaya açtı. İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencileri, sorunlarını Evrensel’e anlattı.
Haberi duyduğunda çok üzüldüğünü ifade eden 5. Sınıf öğrencisi, “Alınmayan önlemler nedeniyle, ‘Türkiye tipi’ salgınla mücadelenin aldığı canlardan bir tanesi oldu. Onun yerinde ben de olabilirdim. Eğitimim, geleceğim, mesleğim hepsi artık daha fazla taşıyamayacağım bir yükmüş gibi hissettiriyor. Çünkü birilerine karşı sorumluluğum var ve yerine getirmezsem toplum gözünde, kanun önünde suçluyum ama benim başıma bir şey gelirse, tıpkı Merve gibi, sorumlu tutulan biri yok. Çıkıp özür dileyen, gereğini yerine getiren kimse yok” dedi.
‘Artık yeter’ dedikleri döneme girmek üzere olduğunu belirten öğrenci, “Artık birinin sorumlu olması gerekir, sorulması gereken çok soru var. Özellikle de Merve çalıştığı hastanede enfekte olduysa neden hiçbir önlem alınmadı” diye sordu.
‘İNTERNLERİN GÖREV VE HAKLARI DAHA AÇIK OLMALI’
Kendisinin stajyer hekim olduğunu gelecek yıl hastanede bulunacağını söyleyen bir başka öğrenci, tıp öğrencileri için eğitim sorununun da giderek büyüdüğünü belirttii. Öğrenci, “Stajyerler, internler kadar girişimsel işlemlerde bulunmuyorlar ancak hastaya dokunmaya bu dönemde başlıyorlar. Hekimliği de asıl bu dönemde öğrenmeye başlıyorlar. Stajyerlikte hasta olmazsa olmaz bir eğitim parçası, bu dönemin uzaması da muhtemel. Tıp öğrencisi geleceğin doktorudur, ne eğitimi aksamalı ne de sağlığı. Yaşamı boyunca salgınlarla, bulaşıcı hastalıklarla beraber olacak. Ama bu ihmallerle, vurdumduymazlık ve bencillikle bu eğitim olmaz” dedi. İnternlükte daha önceden de hepatit kapan, menenjit olan, hiv ile enfekte olan öğrencileri duyduklarını ve dolayısıyla her zaman riskin olduğunu söyleyen öğrenci, “Risk her zaman var ama şu an daha fazla. Asıl problem internlere yapmak zorunda olmadığı işleri yaptırmaları. Bunları yaparken de herhangi bir suçluluk duymamaları. Üstelik o öğrencinin başına gelenlerden sonra öğrenciyi öğrenci olmakla suçluyorlar. İnternlerin görev ve haklarıyla ilgili yönergeler açık olmalı, bu yönergeyi öğrenci de bilmeli onunla beraber çalışan sağlık görevlileri de” diye ifade etti.
‘DÜZENLİ TEST YAPILMIYOR’
Bu dönem intern hekim olan başka bir öğrenci de “Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde intern hekimlere kişisel koruyucu ekipman sağlanıyor ancak zaten Covid-19 servisinde olmalarına izin verilmiyor. İleride hasta ile karşılaşacağımızı bilincindeyiz. Tamamen online eğitimle intern hekimlik yapamayacağımızı düşünüyoruz” dedi. İntern hekimlere düzenli test yapılmadığını ifade eden öğrenci, “Maddi imkan sağlanmadığı için kendilerinin ayrıca koruyucu ekipman almaları imkansız ve ailelerini korumak isteyenlerin ayrı eve çıkması da olanaksız. Bu nedenle hem kendileri risk içinde hem de ailelerine risk taşıyorlar. Tecrübesizliğimiz doğal olarak hatalar yapmamıza sebep oluyor”diyerek intern hekimlerin sorunlarına değindi.
“Onca emekle kazandığı tıp fakültesinin zorlu eğitim yıllarını adım adım ilerlemiş şimdi son adımda kovid onu hayallerinden kopardı. Bazı insanlar sosyal mecralarda onun işi bu değil miydi, diyor. Halbuki bizim işimiz öğrenmek savaşmak veya canımızı vermek değildir” diyen başka bir öğrenci ise, “Duyduğuma göre bazı okullarda intern hekimlere herhangi bir hastalığı var mı diye kontrol edilmiyor. Kronik hastalığı olanlara karşı bu süreçte çok daha hassas olunmalı” diye konuştu.
‘UCUZ İŞ GÜCÜ OLDUĞUM DÜŞÜNCESİNİ UYANDIRIYOR’
6. sınıf öğrencileri olarak hala eğitim sürecinin parçası olduklarına dikkat edilmesi gerektiğini düşünen bir diğer öğrenci de koşullara değindi. Öğrenci son olarak, “Arkadaşlarımız gece nöbetlerinde çok yoruluyor. Uyku bozuklukları, düzenli ve sağlıklı beslenememe ayrıca bağışıklıklarının iyice düşmesine yol açıyor. Aynı şekilde gece nöbetlerinden dolayı sabahları uyuyor ve güneş ışığından da yararlanamıyorlar. Stres ve yoğun çalışma tempoları da bağışıklıklarının düşmesine yol açıyor. Bu koşullarda çalışan internler için çok endişeleniyorum. Madem eğitim için buradayız öyleyse gece nöbetlerinin hiçbir mantığı yok diye düşünüyorum. Geceleri hiçbir hocamız olmuyor. Şahsen bu bende yalnızca ucuz iş gücü olduğum düşüncesi uyandırıyor” dedi. (İzmir/EVRENSEL)