13 Eylül 2020 23:00

Aşı ve yurttaşlık hakkı

Salgın organizasyonunu beceremeyen sağlık bakanlığı, şimdi de aşı krizine imza atıyor. Eylülün gelmesi ile mevsimsel grip kapımızda.

Fotoğraf: Ulusal Kanser Enstitüsü/Unsplash

Fatih Sürenkök

Pandemi tüm hızıyla devam ediyor. Sağlık Bakanlığı da; her akşam sanal dünyada hastalanan ve yaşamını kaybedenleri, kendi turkuaz renkleri ile açıklamaya devam ediyor. Bu rakamlar ilginç şekilde tıpkı alt köşelerde yazan döviz rakamları gibi. Her hafta belli bir sayı, üç aşağı beş yukarı aynı. 38 yıllık bir hekim olarak, bu sayıların, böyle döviz gibi sabit olması, bana ilginç geliyor. Bu salgında virüs kendine göre bir plan dahilinde mi çalışıyor? Bu hafta benim yayılma hızım bu olacak, şu kadar can alacağım gibi. 6 yıllık tıp eğitimim, 38 yıllık hekimlik yaşantımda böyle bir durum görmedim. Koronavirüs, Çin’den yayıldığı için, dövize mi endeksli mi acaba? Ama sadece İzmir’de 650 hastanın olduğunu bildiğimiz bir günde, Türkiye genelinde 1600 civarında hasta olması garip değil mi? Hani ekonomi bakanı piyasada dövizi sabit tutmayı beceriyor da, burada sayıları nasıl sabit tutuyor, nasıl beceriyor bu bakanlık bilemedim.

Bu sayıların gerçek olmadığını sağır sultan, hatta bakanlık bile biliyor ama bakanlık neden gerçek rakamları vermez, anlamak zor.

Salgın organizasyonunu beceremeyen sağlık bakanlığı, şimdi de aşı krizine imza atıyor. Eylülün gelmesi ile mevsimsel grip kapımızda. Uzmanlar, mevsimsel grip ile koronavirüsün daha ağır geçeceğini belirtiyor. Bu nedenle grip aşısının yapılması önem taşıyor. Bu aşının özellikle de risk grubu yurttaşlara yapılması gerekli. Bu grup belli. Türkiye Eczacılar Birliği(TEB) verilerine göre geçen sene 1,5 milyon doz aşı ithal edilerek, kullanılmış. Sağlık bakanlığı verilerine göre de 65 yaş üstü ve risk grubu yurttaşların toplamı 8.5 milyon kişi. Yani, en az bu kadar doz aşı ithali gerekiyor. Ancak önümüzdeki ay olacaklar belli. Dışardan gelecek aşı ile birlikte bir kaos başlayacak. Aşının bir kısmı, Cumhurbaşkanlığı ve bakanlıklar çalışanlarının emrine verilirken, bir kısmı -belki karaborsaya da düşerek- risk grubu olmayan kişilere verilecek. Örneğin futbolculara, dizi oyuncularına... Dileğim, bunların olmaması. Gelecek aşıların öncelikle yüksek risk grubu içeren 65 yaş üstü, kronik rahatsızlıkları olan kişiler ile bu salgında sağlıklı kalmaları toplum için gerekli olan sağlık çalışanlarına yapılması şart.Bu nedenle, gelen aşıların sağlık bakanlığı koordinasyonu ile ASM lerce yapılması çok önemli. Umudum yok ama bakanlık hiç olmazsa bu işi becerebilse. Ben, ihtiyacı olan birinin hakkını almamak için grip aşısı olmayacağım.

Bakanlığın ve illerde sağlık müdürlüklerinin beceremediği diğer bi konu da, sağlık çalışanlarının çalışma saatlerinin düzenlenmesi. Aylardır, TTB, uzmanlık dernekleri ve konunun uzmanları uyarmakta. Ancak yeni uygulamaya konulan çalışma saatlerinin farklı zamanlara kaydırılması, Sağlık bakanlığı dışında uygulanmaya başlandı. Aynı uygulamaların bir an önce hastanelerde çalışan sağlık çalışanlarına da uygulanması gerekiyor. Yine, Büyükşehirlerde sadece sağlık çalışanlarına yönelik servislerin, bu çalışma saatlerine göre organize edilmesi belediyelerden beklenilen bir çalışma.

Salgın tüm hızıyla devam ederken, bu beceriksiz kaptanlarla nereye savrulacağız bilmiyoruz. Ey hükümet ve sağlık bakanlığı, bu beceriksizliğiniz nedeniyle, yurttaş olarak, size hakkımızı helal etmiyoruz.

Biz, kendi başımızın çaresine bakmaya devam ederek, tedbirlerimizi alalım. Kendimizin ve yakınlarımızın sağlığı için, bireysel korunma şart.

Sağlıkla kalın.