TTB ve İTO’dan ortak açıklama: Yönetemiyorsunuz, ölüyor, tükeniyoruz

TTB ve İstanbul Tabip Odası yaptığı ortak açıklamada, "Ölüyor, tükeniyoruz! Hekimler ve sağlık çalışanları olarak yaşamak ve yaşatmak istiyoruz" dedi.

15 Eylül 2020 10:22
Paylaş

Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve İstanbul Tabip Odasının çağrısıyla, bir araya gelen sağlık emekçileri, "Ölüyor, tükeniyoruz! Hekimler ve sağlık çalışanları olarak yaşamak ve yaşatmak istiyoruz" dedi. İstanbul Tıp Fakültesi önünde bir araya gelen sağlık emekçilerinin Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne yürüyüşüne polis izin vermedi. Bunun üzerine sağlık emekçileri Çapa'da bulunan İstanbul Tıp Fakültesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. "Yönetemiyorsunuz, ölüyor, tükeniyoruz" pankartı açan sağlık emekçileri açıklama öncesi, maske, siperlik, koruyucu tulumlar giyen hekimler ve sağlık çalışanları, çalışma şartlarının zorluğunu gösterdi.

“SAĞLIK ÇALIŞANLARININ CİDDİ MOTİVASYONA İHTİYACI VAR”

Burada ilk sözü alan İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip, sağlık çalışanlarının ciddi şekilde motivasyona ihtiyacı olduğunu belirterek, "Giderek emeklilik yükselmektir ve sağlık çalışanlarında hastalık gittikçe artmakta, bu tükenmenin önüne geçmek için motivasyona ciddi bir ihtiyaç vardır. Hastanelerde hastalar giderek yığılmaktadır. Bu sorunun üstesinden ancak hep birlikte mücadele ile geliriz" dedi. Kovid hastalığının mutlaka mesleki hastalık olarak kabul edilmesi, yetkililerin bununla ilgili gerekli kanunu çıkarması gerektiğini belirten Saip, "Ayrıca kişisel koruyucu ekipman, hastanedeki çalışma koşullarımız, çalışma saatlerinin azaltılması, baktığımız hasta sayısının mantıklı hale getirilmesi çok önemlidir" ifadelerini kullandı. Saip, Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi önüne yapacaklarını yürüyüşe izin verilmemesini kınadı.

“SALGININ YÖNETİLİŞİ BİÇİMİ YETERSİZ VE KAYGI VERİCİ”

Basın açıklamasını İTO Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Güray Kılıç okudu. "Suçu vatandaşa, yükü hekimlere ve sağlık çalışanlarına yıkanlara tarihsel sorumluluklarını yılmadan her gün hatırlatmaya devam edeceğiz" diyen Kılıç, "Sadece hekimler ve sağlık çalışanları değil, babalarımız, annelerimiz, kardeşlerimiz ölüyor. Daha çok olduğunu bildiğimiz ama resmi olarak açıklanan rakamlarla dahi her gün 50 yurttaşımız, önlenebilir bir hastalık olan Kovid-19’dan hayatını kaybediyor. Kovid-19 salgın sürecinin bilimsel yöntem, şeffaf veri ve ilgili tüm kesimlerin katılımı ile etkin ve koordineli bir anlayışla yönetilmesini istiyoruz. Kovid-19 salgın sürecinin bugüne kadar olan yönetiliş biçimini yetersiz ve kaygı verici buluyoruz" dedi.

Ülkeyi yöneten yetkili kişi ve kurumlardan salgın tedbirleri, salgın bütçesi, salgın koordinasyonu, salgın planlaması konusunda acil, kapsayıcı ve inandırıcı program açıklamalarını beklediklerini belirten Kılıç, "TTB olarak uzmanlık dernekleri ile birlikte Kovid izleme heyetimizin birikimini ve önerilerimizi paylaşabileceğimiz bir zeminin oluşmasını, ülkeyi yöneten hükümetin bu konuda çağrıcı olmasını istiyoruz. Sağlık Bakanlığı’nın başta TTB olmak üzere bütün sağlık meslek odaları, sağlık sendika ve dernekleri ile birlikte "Kovid-19 işbirliği ve ortak çalışma meclisi” oluşturmasını talep ediyoruz" dedi.

“SALGIN VATANDAŞLARIN BİREYSEL ÇABALARIYLA ÖNLENEMEZ”

Hiçbir salgın, vatandaşların bireysel çabalarıyla önlenemeyeceğini vurgulayan Kılıç, "Bireysel tedbirler merkezi ve kapsamlı bir irade ve güven verici kararlarla birlikte uygulandığında anlamlı olur. Bu nedenle Sağlık Bakanlığı il Hıfzıssıhha Kurullarını işlevli kılmalı, başta belediyeler ve kent konseyleri olmak üzere işçi-memur sendikaları, hemşeri-köy derneklerinden, kültür sanat dernek ve vakıflarına kadar bütün demokratik kitle örgütleri ve sivil toplum kuruluşlarını sürece katmalıdır" ifadelerini kullandı.

“KOVİD-19 MESLEK HASTALIĞI OLMALI”

Kılıç, "Hekimler ve bütün sağlık çalışanlarının ölüm kalım savaşına dönüşen Kovid-19 mücadelesinde yalnız bırakılmayacaklarını, korunacaklarını, bu insanüstü çabaların farkında olunduğunu gösterecek; maddi ve manevi olarak destekleyecek, hastalanan ve vefat eden arkadaşlarımızın ”meslek hastalığı” tanımını kabul edecek bir Sağlık Bakanlığı ve hükümet tutumu istiyoruz. Salgının yaygınlaştığı ve uzun süreceğinin yadsınamaz hale geldiği bir dönemde hekimler ve sağlık çalışanlarının çalışma sürelerinin 6 saate indirilmesini, dinlenme yer ve zamanlarının pandemi göz önünde bulundurularak yapılandırılmasını ve yeterli sayıda kişisel koruyucu ekipman sağlanmasını, bu hususta hiçbir aksama yaşanmamasının sağlanmasını istiyoruz. Çalışma yaşamı, ulaşım, eğitim başta olmak üzere toplu bulunma ortamlarına dair insan yaşamını önceleyen, insan emeğinin değerini koruyan yasal ve idari düzenlemelerin hak kaybı yaratmadan ve en dezavantajlı, yoksul kesimleri emekçileri gözeterek ivedilikle yapılmasını bekliyoruz" dedi.

“8 GÜNDE 8 HEKİMİN HAYATINI KAYBETTİĞİ SÜREÇTE BAŞARIDAN SÖZ EDİLEMEZ”

Kılıç son olarak şunları söyledi: "Bu adımları atmayanların, Kovid-19 salgını ile mücadeleyi gerçekler üzerinden, olağandışı durum tanımıyla ve bir seferberlik ruhuyla karşılamayanların; suçu vatandaşa, yükü hekimlere ve sağlık çalışanlarına yıkanların tarihsel sorumluluğunu her gün ama her gün hatırlatacağımızı buradan ilan ediyoruz. Kovid-19 salgını mücadelesinde başarı; akıl ve bilim esas alınarak, gerçekleri konuşarak, filyasyon ve test süreçlerini çok iyi yöneterek, tedavi ortamını iyileştirip, sağlık çalışanlarını motive ederek sağlanır. Salgının yaygınlaştığı, 8 günde 8 hekimin hayatını kaybettiği, herkesin kendisi ve bütün yakınları için sürekli tedirgin olduğu bir süreçte herhangi bir başarıdan söz edilemez."

(İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

ÜNİBEL işçileri “eşit işe eşit ücret” talebiyle grev kararı astı

SONRAKİ HABER

Ford Otosan İşçisi: Karın tokluğuna yaşamaya razı olmayalım

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa