16 Eylül 2020 02:00

Gülistan Doku nerede?

Katillerin hep haklı sebepleri vardı ama bizim özgürce yaşamaya hakkımız yoktu. . Biz de “artık yeter” diyoruz.

Fotoğraf: Freepik

Paylaş

Nazlıcan İLARSLAN

Dersim

2020 yılının ilk sekiz ayında 209 kadın erkekler tarafından öldürüldü. Bildiğimiz kadarıyla 209... Peki neden? Bu cinayetlerin sebebi ne? Sebep bazen kadının giydiği kıyafet, bazen namus, bazen aşk (!) bazen cinnet, alkol, kahkaha, kıskançlık. Bazen de öylesine... Kadınlar öldürülüyor. Bu saydığım ve bunun gibi birçok başka sebepten kadınlar öldürüldü. İşkenceye, fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kaldı. Ne yapsak suç sayıldı. Toplumun baskısı, gelenekler, töreler altında ezildik. Öldük ama “suçluyduk.” Öldürüldük çünkü dayatmalarınıza karşı çıktık. Bizi kalıplara sığdırma çabalarınıza inat “hayır!” dedik. Kendi hayatımızı yaşayacağız. Hayatımızla ilgili kararları kendimiz alacağız. Bu yüzden öldürüldük. Öldürüldük ve suçlu olduk. Toplum ve yasalar hep katillerle empati kurdu. Bizi hiç anlamaya çalışmadılar. Adam kadını öldürmüş. “Vardır bir sebebi. Kadın hak etmiştir” denildi. Katillerin hep haklı sebepleri vardı ama bizim özgürce yaşamaya hakkımız yoktu. Katili korudular, kaçırdılar, cinayetin üstünü örtmeye çalıştılar. “İntihar” dediler, “iyi hal” dediler, “haklı sebep” dediler, “yetersiz delil” dediler.

Sonra katil kendini savundu: “Sarhoştum” dedi, “cinnet geçirdim, pişmanım” dedi, “seviyordum, kıskandım, öldürdüm” dedi. Cinayetin bahanesi hiç bitmedi. Biz de “artık yeter” diyoruz. “Yasalar artık katilden yana değil kadından yana olsun” diyoruz. “Katiller hak ettikleri cezayı alsın, cezalar caydırıcı olsun” diyoruz. Ama onlar sanki cinayetlere teşvik edercesine cezada indirim uyguluyorlar. “İstanbul Sözleşmesi kadını koruyor, uygulansın” diyoruz. “Topluma aileye ve değerlerimize zarar veriyor” diyorlar. Kadın öldürülsün ama aile zarar görürse büyük sorun var! Bütün güçlerini katile karşı değil de kadına karşı kullanıyorlar.

KADINLARI DEĞİL ŞİDDETİ ENGELLE!

5 Ocak 2020’de Dersim’de kaybolan Gülistan Doku ve ailesinin yaşadıkları bu durumun çok acı bir örneğidir. 250’den fazla gündür kayıp olan Gülistan Doku’yu bulmak için henüz gerçek bir adım atılmış değil. Bunun yerine baş şüpheli Zaynal Abarakov korunuyor. Gülistan’ın kaybolmasından sorumlu olan kişinin Zaynal Abarakov olduğunu gösteren ciddi şüphelere rağmen olayın üstü örtülmeye çalışıldı. Şüphelinin kapsamlı bir ifadesi bile alınmadı. Ve bizi Gülistan’ın intihar ettiğine ikna etmeye çalışarak dosya kapatılmak istendi. Yine kadının karşısında katili korudular. Kızlarının canından vazgeçmiş olan Gülistan’ın ailesi ise haklı olarak “kızımızın kemiklerini istiyoruz” diyorlar. Ancak adaleti sağlaması gerekenler ailenin bu haklı talebine kulaklarını kapatıp görmezden geliyorlar.

Biz de soruyoruz: Gülistan neden bulunmuyor? Neden şüpheliyi koruyorsunuz? Neden Zaynal Abarakov yerine kızlarının nerede olduğunu öğrenmek isteyen ve bunun için oturma eylemi yapan aile darp edilerek gözaltına alınıyor? Adalet bu şekilde mi sağlanacak? Adalet ne zaman sağlanacak ve kadın cinayetleri ne zaman duracak?

ÖNCEKİ HABER

“Genç kadınlar için pandemi süreci oldukça zor”

SONRAKİ HABER

İstanbul Sözleşmesi’ne sahip çıkıyoruz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa