Yıllar geçse de üstünden eşit haklar istiyorum
“Lise yıllarında günlüğüme artık gece rahat rahat korkmadan dışarı çıkmak istediğimi, yaşıtım erkeklerin yapabildiği şeyleri yapabilmek istediğimi yazmışım.”
Fotoğraf: Eylem Nazlıer/Evrensel
Eda KİBAR
ODTÜ
Uzun zamandır İstanbul Sözleşmesi’nden haberdardım ve savunucusuydum fakat İstanbul Sözleşmesi’ni açıp okuma fırsatını yeni buldum. Kendimi objektif ve gerçekten eleştirel bir bakış açısıyla okumaya zorladığım sözleşmede karşı çıkacak tek yer bulamadım, neredeyse okurken huzur buldum ve biraz da sözleşme adının İstanbul olmasından gurur duydum.
KOMİK ARGÜMANLARLA TARTIŞILMASI ACI VERİCİ
İstanbul Sözleşmesi gündem haline geldiğinde ve insanların, gazetecilerin, siyasetçilerin karşı çıkmaya başladığını gördüğümde; yıllardır bu ülkede yaşamama, sürekli yasalarla dertlerimiz olduğunu ve cehaletle bir arada yaşadığımızı bilmeme rağmen bütün bu gerçekleri bir anlığına unutarak gerçekten sözleşmeye karşı çıkılmasına çok şaşırdığımı hatırlıyorum. Kadına kadın olduğu için yöneltilen her türlü şiddeti engelleyen ve cezalandıran, sözleşmede belirtildiği gibi “cinsiyet, toplumsal cinsiyet, ırk, renk, dil, din, siyasi veya başka görüşe sahip olma, ulusal veya sosyal menşe, bir ulusal azınlıkla bağ, mülkiyet, doğum, cinsel tercih, cinsel kimlik, yaş, sağlık durumu, engellilik, medeni hal, gömen ya da mülteci olma durumu veya başka statüler temelinde herhangi bir ayrımcılık olmaksızın” bireyin, mağdurun insan haklarını korumaya çalışan bu sözleşmenin tartışılması, üstelik “komik” argümanlarla tartışılması gerçekten canımı yakıyor. Tacizin, cinayetin, tecavüzün hiç olmadığı kadar şahidi ve birçok kadın gibi mağduru olduğum ve olabileceğim gerçeğiyle karşı karşıyayken İstanbul sözleşmesini desteklemek ve uygulanana kadar arkasında durmak dışında bir seçeneğim olduğunu düşünmüyorum. Geçenlerde rastladığım lise yıllarında yazdığım bir günlük yazısında artık gece rahat rahat korkmadan dışarı çıkmak istediğimi, yaşıtım erkeklerin yapabildiği şeyleri yapabilmek istediğimi yazmışım. Yıllar geçmiş bunu yazmamın üstünden. Hala aynı şeyleri istiyorum, eşit haklar istiyorum, istiyoruz. Bence isteğimizi yakında alacağız çünkü benim gördüğüm kadarıyla haklarının peşinden koşan ve bu yolda yılmayan, aynı zihniyette ve ortak vicdanda buluştuğumuz milyonlarca insan var.