Asıl yük öğrenci eşitsizliği, asıl yük adaletsiz sistem

Didem KARADAĞ

Osmangazi Üniversitesi

Merhabalar, ben Didem. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Matematik öğretmenliği 3.sınıf öğrencisiyim. Daha okulu bitirmeden “ya atanamazsam” düşünceleri ile cebelleşenlerdenim. Geleceğimden ise bu şartlar altında oldukça kaygılıyım. Birçok eğitim fakültesi mezunu ve devamlı öğrencisinin de düşüncesi bu iken Milli Eğitim Bakanımız "Eğitimde asıl yük öğretmen maaşı ile ilgilidir. Maaşlar dışındaki MEB bütçesi oldukça düşüktür" sözleri ile gündemde yerini alıyor. Bakan bu açıklamayı yaparken ülkemiz standartlarında bile bu maaşla geçinemeyen aileler olduğunu, birçok ülkeye kıyasla öğretmenlerimizin daha düşük maaşlarla çalıştığını göz ardı etmiş olmalı.

İCRAAT YOKSA GÜVEN DE YOK

Yine açıklama sonrasında sarf edilen sözler geleceğin öğretmeni olan bizleri bağlı olduğumuz kurum hakkında tereddüte düşürüyor. Bakan "Biz öğretmenimizin her türlü imkânını arttırmaya çalışıyoruz." demiş. İcraata geçirilmeyen, eyleme dökülmeyen hiçbir söylemi samimi bulmuyoruz. Eğer samimi niyeti bu ise öncelikli imkân atamalar konusunda olmalı. Artan geçim sıkıntısı insanlarımızı dara düşürürken çoğu kez bu dara düşmelere dayanamayıp intihar eden genç öğretmen adaylarını duyduk, gördük, okuduk. Bir yandan da atanıp gittikleri zorunlu doğu görevlerinde sıkıntılarla boğuşan, köylerde ulaşım, araç ve gereç eksikleri, lojman sıkıntıları yaşayan öğretmenler var. Yine hayat mücadelesini özel kurumlarda komik maaşlar ile devam ettirmeye çalışan öğretmenlerimizin sorunları da cabası.

 ASIL YÜK ÇOCUKLAR ARASINDAKİ EŞİTSİZLİK

Bakanlık olarak öncelikli niyetiniz öğretmen ise görmeniz gereken gerçekler var. Eğer eğitimde bir yük aranıyorsa bu ancak çocuklar arasındaki eşitsizlik olur. Bu ülkenin geleceği için büyük bir yüktür. İktidarının geldiği dönem yüzde on yedilerde olan eğitim bütçesi şu an yüzde dörtlerde ise burada yük öğretmen maaşı değil, adaletsiz sistemdir. İlla bir bütçe eksikliği hissediliyor ise bu öğretmenin maaşında azaltmaya gidilerek değil, diyanete ayrılan fuzuli bütçeden veya sürekli olarak besledikleri Ortadoğu’daki savaşa ayırılan bütçeden karşılansın. Yine iktidar yanlısı bölge okullarına fazla bütçe ayrımı yapılarak değil, eşit bütçe dağılımı ile diğer okullar açısından bütçe eksikleri konuşulmalıdır. Eğitim bir ülkenin geleceğidir ve bu gelecek çok kıymetlidir. Bu geleceğin yapı taşlarının maaşlarına göz dikilmesinden önce yapılması gerekenler var. Bu gidişata, bu modern köleliği dur demek zorundayız.