Gazeteci İdris Sayılğan’ın yargılandığı dava ertelendi
Kapatılan Dicle Haber Ajansı (DİHA) Muhabiri Gazeteci İdris Sayılğan’ın sosyal medya paylaşımları nedeniyle yargılandığı davaya devam edildi.
Kapatılan Dicle Haber Ajansı (DİHA) Muhabiri Gazeteci İdris Sayılğan’ın 2015 – 2016 yıllarında yaptığı sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek “terö örgütü propagandası” iddiasıyla açılan davanın görülmesine Muş 2. Ağır Ceza Mahkemesinde devam edildi. 25 Ocak 2019 tarihinde aynı mahkeme tarafından “örgüt üyeliği” suçlamasıyla 8 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılan Sayılğan, üç yılı aşkın tutukluluğun ardından 27 Kasım 2019 tarihinde Erzurum Bölge Adliyesi 2. Ceza Dairesinin tarafından yapılan istinaf incelemesi sonrasında tahliye edilmişti.
Davada Gazeteci İdris Sayılğan ve avukatları duruşmaya İstanbul’dan SEGBİS aracılığı ile katıldı.
Esas hakkında mütalaasını sunan savcı, Sayılğan’ın “zincirleme şekilde örgüt propagandası yapmak” suçundan cezalandırılmasını istedi. Avukatlar, esasa ilişkin savunmaları sunmak için ek süre talep etti. Bir sonraki duruşma 2 Aralık 2020 tarihinde görülecek.
ARTICLE 19: ULUSLARARASI HUKUKA UYGUN DEĞİL
Londra merkezli ifade özgürlüğü kuruluşu ARTICLE 19, Gazeteci İdris Sayılğan’ın “örgüt propagandası yapmak” suçlamasıyla yargılandığı davaya ilişkin bir mütalaa hazırladı. Kuruluşun uzman görüşüne göre, gazetecinin suçlandığı hükümler yeterli açıklık ve öngörülebilirlikten yoksun oldukları için ifade özgürlüğüne ilişkin uluslararası standartlara uygun değil.
Kanun hükmünde kararname (KHK) ile kapatılan Dicle Haber Ajansı’nda (DİHA) çalışırken 26 Ekim 2016’da tutuklanan ve 3 yıl 1 ay tutuklu kaldıktan sonra tahliye edilen İdris Sayılğan, mesleki faaliyetleri gerekçe gösterilerek “örgüt üyeliği” suçlamasıyla yargılandığı bir başka dava kapsamında 8 yıl 3 ay hapis cezası almıştı. ARTICLE 19, hazırladığı mütalaayı Sayılğan’ın avukatları aracılığıyla amicus curiae sıfatıyla mahkemeye sunacak.
Davayı etraflı bir şekilde ele alan mütalaada Türk mahkemelerine çevrimiçi ortama özgü bazı unsurların dikkate alınması gerektiği hatırlatılırken, bu paylaşımların propaganda için yeterli olamayacağının altı çizildi. Buna ek olarak paylaşımların belirli bir eylem türünü teşvik etmesi bir yana, onay niteliğinde bile olamayacağı sonucuna varıldı.
Gazetecinin suçlandığı hükümlerin Avrupa ve uluslararası insan hakları hukuku kapsamındaki yasallık şartını karşılamadığını vurgulayan uzman görüşünde, Sayılğan’ın ifade özgürlüğünün demokratik bir ortamda kısıtlanmasının gerekli olmadığı da belirtildi. (MEDYA SERVİSİ)
Evrensel'i Takip Et