HT Solar işçileri: Ölen ölsün kalanla üretime devam!
"Bir milletvekilinin oğluna tanınan fırsatlar işçi için de tanınsın. Birileri özel uçaklarla test yaptırmaya giderken, işçi kendi imkanlarıyla ve halk otobüsleri ile gidip test yaptırıyor."
Fotoğraf: Freepik
HT Solar’dan bir grup işçi
İstanbul
Koronavirüs salgını altında hayatlarımızı riske atarak nasıl çalıştığımızı yazmak istiyoruz. Biz işçiler olmadan çarklar dönmüyorsa, ne olursa olsun üretime devam diyorsanız, işçiyi bu kadar yalnızlaştırmayın, bu kadar kendi başına bırakmayın ve kendi kaderine terk etmeyin diyoruz. Biz işçilerin sağlığı için gerekli önlemler, tedbirler alınsın. Adil olunmalı. Bir milletvekilinin oğluna tanınan fırsatlar işçi için de tanınsın. Birileri özel uçaklarla test yaptırmaya giderken, işçi kendi imkanlarıyla ve halk otobüsleri ile gidip test yaptırıyor. Ondan öncesi test yaptırmak için de aile hekimine ve işyeri hekimine yalvarmak zorunda kalması da ayrı bir tartışma konusu.
Fabrikaya her gittiğimizde test sonucu pozitif çıkan işçilerin arttığını ve vakaların başını alıp gittiğini duyuyoruz. Her vardiyada ya işçilerin ya da ailesinden birilerinin Kovid-19’a yakalanmış olduğunu öğreniyoruz. Çok yakın bir zamanda yine yana yana çalıştığımız ve aynı çay alanını, aynı yemekhaneyi kullandığımız bir arkadaşımız koronavirüs oldu. Daha bunun etkisinden kurtulamamışken, vardiyada bizlere çay dağıtımını yapan çaycı arkadaşımızın da koronavirüs olduğunu öğreniyoruz. En kötüsü de bu kişinin daha test sonucunu öğrenmeden hiçbir şey olmamış gibi gelip çalışmaya devam etmiş olması. Test yaptıktan sonra iki gün boyunca çay dağıtımı yapmaya devam etmesi. Kaç işçiye bulaştı bilmiyoruz. Bu arkadaşın çalışmasına göz yuman ve işçileri hiçe sayan yönetim, tek önlem olarak bu kişinin etrafındaki üç beş kişiye test yaptırdı. Halbuki test yaptırılan kişilerden birinin eşi de fabrikamızda çalışıyor, ancak fabrikada çalışan eşe ise test yaptırılmıyor. Ne kadar tezat ve çelişkili bir durum…
Devlet bizleri ölüme alıştıra alıştıra gel çalış diyor. Sürü bağışıklığı adı altında aslında ölen ölsün, kalan kalsın deniliyor. Sağlık sistemi çökmüş vaziyette. Bu bir cinayettir, cinayete kurban edilen de işçidir. Tek dert üretim devam etsin, sayılar çıksın. Bize ne olmuş, işçi ölmüş mü, kalmış mı kimsenin umurunda değil. Böyle vicdan ve merhamet yoksunu patronlar ve onlara göz yumanlar yüzünden risk altındayız...