Türkiye Ormancılar Derneği, orman yangınlarıyla ilgili açıklama yayımladı
Türkiye Ormancılar Derneği, orman yangınlarıyla ilgili yayımladığı açıklamada 2020 yılının bitmesine üç buçuk ay kaldığı halde daha şimdiden 2.279 adet orman yangını rapor edildiğini belirtti.
Ankara Kızılcahamam'da orman yangını | Fotoğraf: DHA
Türkiye Ormancılar Derneği, orman yangınlarıyla ilgili yayımladığı açıklamada "Orman yangınlarıyla mücadelede başarı, halkın güvenini kazanmak ve personelin iş ve can güvenliğini sağlamaktan geçer" dedi.
Türkiye Ormancılar Derneği, son dönemde çokça yaşanan orman yangınlarıyla ilgili açıklama yayımladı. Derneğin açıklamasında, 2020 yılında orman yangını sayısının ve yanan alan miktarının önceki yıllara göre arttığı vurgulanarak 2020 yılının bitmesine üç buçuk ay kaldığı halde daha şimdiden 2.279 adet orman yangını rapor edildiği belirtildi.
Sadece Ankara, Kastamonu ve Antakya’da çıkan yangınlarda yaklaşık 5.000 hektarın, Adana Kozan ve Pozantı ile Osmaniye yangınlarında da 6.000 hektarın üzerinde orman ekosisteminin yandığına dair tahminin yer aldığı açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Orman Genel Müdürlüğünün (OGM) şeffaflık ve kamusal denetim açısından yanan alan verilerini mümkün olan en kısa sürede, her yanan orman alanı için ayrı ayrı ve doğru rakamlarla paylaşması gerekmektedir. Orman yangınlarına müdahaleden sorumlu olan OGM’nin yangınları söndürme odaklı mücadele yöntemini değiştirip yangın sayısını azaltacak proaktif mücadele yöntemlerine yönelmesi gerekmektedir.
Son yıllarda sayıları hızla artan ormanlık alanlardaki madencilik, enerji tesisi, çöplük gibi ormancılık amacı dışındaki kullanımların yangınlara neden olduğu görülmektedir. Örneğin; 2019 yılında enerji tesislerinden 94 adet ve çöplüklerden 39 adet yangın çıkarken, sigaradan çıkan yangın sayısı 46 adet ve piknik ateşinden çıkan yangın sayısı ise 28 adet olarak açıklanmıştır. Görüldüğü üzere en çok bilinen yangın nedenlerinden çok daha fazlası orman içinde izin verilen ormancılık amacı dışındaki faaliyetlerden kaynaklanmaktadır. Kısacası bu izinler; neden oldukları habitat parçalanmaları, biyolojik çeşitlilik kaybı gibi olumsuzluklara ek olarak orman yangınlarının da artmasına yol açmaktadır.
Orman yangınları ülkemizin bir gerçeği olup gelecekte yangın riskinin daha da yüksek olacağı dikkate alındığında, OGM’ ye ait uçak ve helikopter filosunun kurulması ve bu konudaki uzmanlarının yetiştirilmesi artık bir zorunluluk haline gelmiştir. Bu konuda gerekenler gecikmeden yapılmalıdır.
Orman yangınlarıyla mücadele son derece dikkat gerektiren teknik bir iştir. Yangının her aşaması, yangın sevk ve idaresinden sorumlu yetkilinin emriyle yürütülmelidir. Tarım ve Orman Bakanı sayın Bekir Pakdemirli ile ilgili olarak “Karşı ateş emri verdi”, “Yangının sevk ve idaresini yaptı” şeklindeki reklam kokan haberlerin basında yer alması orman yangınlarıyla mücadelenin kişi propagandasına indirgenmesinden başka bir işe yaramayacaktır.
Kamuoyu orman yangınları ile mücadele eden “ateş savaşçıları” olan teknik personel ve yangın işçilerinin şartlarını yeterince bilmemektedir. Yangınla mücadele eden personel günlerce bir yangınla mücadele edip söndürdükten sonra bir diğerine koşmaktadır. Özellikle büyük orman yangınları sırasında yüzlerce kilometre ötedeki yangınlara gitmekte, ayaklarının tozuyla yangına atılmakta ve bundan da hiçbir zaman çekinmemektedirler. Ancak personel sayısının eksik olması ve bir kısmının sözleşmeli olması, uzmanlık ve deneyim gerektiren orman yangınları ile mücadele gibi teknik konularda zafiyet yaratabilmektedir. Yangın işçilerinin sayısal yetersizliği, mevcut personelin gerekenden daha fazla gayret sarf etmek zorunda kalmasına, bu yüzden yangınlara etkili müdahale edilememesine, hatta kontrol altına alınmış olan yangınların yeniden başlamasına vb. yol açmaktadır. Orman yangın işçilerinin çalışma şartları mutlaka iyileştirilmelidir. Özellikle büyük yangınlarda, bu işçilere sağlıklı koşulların sağlandığı geçici merkezler oluşturulmalıdır.
Bugüne kadar teknik personel ve orman yangın işçilerinden 116’sı yangınlarla mücadele ederken hayatlarını kaybetmiş-şehit olmuşlardır. Yüzlercesi de yaralanmıştır. Hayatlarını kaybeden tüm personeli rahmetle anıyoruz. Yangınlara müdahaleden sorumlu kurum olan OGM’ nin de her yangın sonrası ateş savaşçılarına minnet duygularını ifade ettiğini görüyoruz.
Ancak OGM’ nin sorumlu kurum olarak daha fazlasını yapması;
• Demokles’in kılıcı haline gelen sözleşmeli personel alımlarından vazgeçmesi,
• Orman yangın işçilerini daimî kadroda işlendirmesi,
• Uzmanlaşmaya önem vermesi,
• Yangınlarda görev olan tüm personele sürekli eğitim vermesi,
• Meslek içinde ehliyet ve liyakat şartlarını uygulaması sorumluluğunun gereğidir.
Türkiye Ormancılar Derneği olarak her orman yangınından dersler çıkarılması gerektiğini ve yangınla mücadelenin söndürülen her yangından sonra başladığını düşünüyoruz. Üzerimize düşen kamusal denetimi yapmaya, orman yangınları dâhil her türlü ormancılık konusunda kamuoyunu bilgilendirmeye devam edeceğimizi, ormanlarımızın korunması ve geliştirilmesi konusunda Orman Genel Müdürlüğü ile kurumsal iş birliğine hazır olduğumuzu kamuoyuna saygıyla duyururuz"
(HABER MERKEZİ)