21 Eylül 2020 00:16

İletişim Başkanlığına bu yetkiler neden verildi?

Cumhurbaşkanlığı genelgesi ile Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının genişleyen yetkileri ve yeni kurulan “Stratejik İletişim ve Kriz Yönetimi Dairesi Başkanlığı” tartışmalara neden oldu.

İletişim Başkanlığı | Fotoğraf: Volkan Furuncu/AA

Paylaş

Birkan BULUT
Ankara

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının genişleyen yetkileri ve “Stratejik İletişim ve Kriz Yönetimi Dairesi Başkanlığı” adıyla bir birimin kurulması, kurumun tam anlamıyla bir propaganda bakanlığına dönüştürüldüğü yönünde tartışmalara neden oldu.

Cumhurbaşkanlığı genelgesinde İletişim Başkanlığında Döner Sermaye İşletmesi Müdürlüğünün kurulması da kararlaştırıldı. Buna göre döner sermaye işletmesi için genel bütçeden tahsis edilen sermaye miktarı, Cumhurbaşkanlığı kararıyla 5 kat artırılabilecek. Döner Sermaye İşletme Müdürlüğü ile birlikte kurum bağış ve yardım da alabilecek. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının neden yardım ve bağış almak istediği açıklanmaya muhtaç bir konu olmakla beraber, buradan yapılacak hizmet alımı vb. işlerin ne kadar şeffaf olacağı da merak konusu.

Peki iktidarın medyanın büyük bir çoğunluğunu tekeline aldığı, politikalarını eleştiren az sayıda gazete ve televizyonu RTÜK, BİK ve açılan davalarla kuşattığı bir ortamda İletişim Başkanlığına neden bu kadar geniş yetkiler veriliyor?

Aslında bu yeni bir aygıt değil. Türkiye’nin yakın tarihinde devletin psikolojik harekat faaliyetleri konusunda çeşitli tartışmalar gündeme gelmişti. 80 darbesinin ardından Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği bünyesinde kurulan Toplumla İlişkiler Başkanlığı, içeride ve dışarıda psikolojik savaş çalışmalarını üstlenmiş, AKP iktidara geldikten sonra AB talepleri doğrultusunda lağvedilmişti.

Ancak 2010 yılında Başbakanlık genelgesiyle Başbakanlık Başmüşavirliği sorumluluğunda “Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğü” kuruldu. Uluslararası ilişkilerde “yumuşak güç” kavramıyla entelektüel bir zemin yaratılmak istenen bu alanda, koordinatörlük için o dönem Başbakan Erdoğan’ın diplomasi danışmanı ve SETA Vakfı Başkanı olan İbrahim Kalın görevlendirildi. Bugün iktidarın küçük ortağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin bu uygulamaya “Bu faaliyetlerin koordinatörü Başbakanlık Başmüşaviri olacağına göre Başbakan kaynaklı olarak yurt içine yönelik bir psikolojik harekat faaliyeti mi söz konusudur?​” diye karşı çıktığını not etmek gerekiyor.

İLETİŞİM BAŞKANLIĞI OPERASYONEL KURUMA DÖNÜŞTÜ

Bugün ise AKP’nin içeride inandırıcılığını yitirdiği, dış politikada yalnızlaştığı bir sıkışmışlık sürecinde İletişim Başkanlığı bünyesinde Stratejik İletişim ve Kriz Yönetimi Dairesi Başkanlığı kuruldu. Kamu Diplomasisi Dairesinin stratejik iletişim görevi de buraya verildi. Dairenin görevleri “Ulusal ve uluslararası alanda faaliyetlerde uygulanacak stratejik ve iletişim politikalarını belirlemek”, “Türkiye Cumhuriyeti’ne yönelik iç ve dış tehdit unsurlarını analiz ederek stratejik iletişim ve kriz yönetimi açısından gerekli tedbirleri uygulamak”, “Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı yürütülen psikolojik harekat, propaganda ve algı operasyonu faaliyetlerini belirleyerek her tür manipülasyon ve dezenformasyona karşı faaliyette bulunmak” olarak sıralanıyor.

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçilmesiyle birlikte operasyonel bir kuruma dönüşen İletişim Başkanlığının siyasete aktif müdahalesi, akreditasyon politikası ve tüm güncel gelişmelerde en az Saray kadar agresif söylemleri düşünüldüğünde amacın, karşı faaliyette bulunulacağı iddia edilen algı yönetimi, manipülasyon ve dezenformasyonu daha etkin yapmak olduğu anlaşılıyor.

Kuruma ihdas edilen yeni görevlerin daha iyi anlaşılması için ise İletişim Başkanlığında yaşananlara daha yakından bakmak gerekiyor. Yabancı medya organlarında çalışan gazetecileri hedef göstermesiyle büyük tepki toplayan Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfında (SETA) önemli görevler almış kişilerin yönetimine geldiği kurumda, uzun süredir bu konuda çalışmalar yapılıyordu. İktidar denetimi dışındaki yayın organlarına yönelik basın kartı ambargosunun uygulandığı kurumda, sosyal medyada dezenformasyona karşı özel bir birimin oluşturulduğu konuşuluyordu. Kurum kaynaklarından edinilen bilgiye göre sosyal medya üzerinden başta gazeteciler olmak üzere bazı hesapların kontrol edildiği, hatta trol hesaplar üzerinden paylaşımların yapıldığı iddia ediliyordu.

PROPAGANDA VE ALGI YÖNETİMİ ÇALIŞMALARINI SÜRDÜRECEK

Ayrıca kuruma nakil ya da açıktan atama yoluyla alınan personelin yanı sıra danışmanlık hizmet alımı yoluyla kadrolaşmanın önünde engellerlerle karşılaşılıyordu. Mevcut kamu istihdam rejiminin kuralları kurum idaresinde bazı sorunlara neden oluyordu. Tüm bu yaşananlar İletişim Başkanlığının Saray’ın propaganda bakanlığı, daha yumuşak bir ifade ile “Cumhurbaşkanı Sözcülüğü” konumuna gelmesinde tıkanıklara yol açıyordu. Bu nedenle çıkarılan Cumhurbaşkanlığı genelgesi, İletişim Başkanlığının iç ve dış politikada daha müdahaleci, sadece kamu kurumlarıyla yetinmeyip sivil toplum kuruluşları, üniversiteler ve kişilerle yapacağı iş birliği ile görev alanını sınırlarını bir hayli aşacağı, kamu kurumu kadrolarıyla yetinmeyip “hizmet alımları” yoluyla her alanda propaganda ve algı yönetimi çalışmalarını sürdüreceği bir yapıya kavuşmayı hedefliyor. Özellikle Döner Sermaye İşletmesi Müdürlüğü ile birlikte kadrolaşmanın en esnek biçimlerinin finanse edilebilmesi önündeki engellerin aşılmak istendiği anlaşılıyor. Yani kamu kurumu olan İletişim Başkanlığından döner sermayeli propaganda teşkilatına...

Özetle; İletişim Başkanlığının giderek daha yetkili ve operasyonel bir kurum haline gelmesinin iki yönü öne çıkıyor. İlki tek adam rejiminin halkta eskisi gibi karşılık bulmayan politikalarının bir başarı hikayesi gibi sunulması ve sansür çabası, diğeri de İletişim Başkanlığının başında bulunan Altun ve ekibinin devlet bürokrasisinde güç ve nüfuzunu artırmak istemesi. Zira ekonomik, siyasi ve askeri anlamda sıkışan iktidarın anlatısının hikayeden öteye geçemeyeceği görülüyor.

ÖNCEKİ HABER

Gürer: Tarımda ithal ürün bile bulunamayabilir, çiftçi toprakla buluşturulmalı

SONRAKİ HABER

Kendisinden boşanmak isteyen 5 aylık hamile eşini karnından bıçakladı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa