Kazdağları direnişçilerine jandarma baskın yaptı, direniş alanına iş makineleri girdi
Kazdağları direnişini sürdüren yaşam savunucularına jandarma baskın gerçekleştirdi, direnişçilerin kaldığı metruk bina iş makineleriyle yıkıldı.
Fotoğraf: Ali Çarman/Evrensel
Özer AKDEMİR
İzmir
Bir yılı aşkın süredir Kazdağı'ndaki altın madeni talanına karşı Kirazlı Balaban mevkiinde su ve vicdan nöbeti tutan yaşam savunucuları, bu sabah jandarma zoruyla nöbet alanından çıkarıldı. Nöbet alanını kuşatan jandarma alanda çadırlarda bulunan dört kişiyi gözaltına alıp pandemi yasaklarını gerekçe göstererek nöbet alanını tahliye etti.
Kanadalı Alamos Gold şirketinin altın madeni işletebilmek için Balaban Tepesi mevkiinde 400 bin ağacı kesmesinin ardından başlayan su ve vicdan nöbetine jandarma sabaha karşı müdahale etti. Yaşam savunucularından Ferzan Aktaş, kendisinin nöbet alanında olmadığını belirterek, "Sabah 06.30-07.00 gibi arkadaşlarımız çadırlarında uyurken jandarmalar kampı kuşatmış. Nöbet alanında iki çadırda kalan dört arkadaşımız vardı. Ne olduklarını anlamadan karşılarında 100'e yakın jandarma görmüşler. Jandarmalar tüm kampı kuşatırken arkadaşlarımızın telefonla görüşmelerine hatta tuvalete bile gitmelerine izin vermemişler. Telefon ve internet erişimini de jammer kullanarak kesmişler" dedi.
NÖBET ALANINDAKİ BİNA YIKILDI
Jandarma dört kişiyi gözaltına alırken sadece özel eşyalarını koyabilecekleri bir sırt çantası almalarına izin verildiğini belirten Ferzan Aktaş, "Bütün eşyalar, araç gereçlerimiz orada kaldı. Jandarma kamp alanındaki tek binayı da yıkmış ve eşyalarımızı bir kenara toplamış. Arkadaşlarımız kendilerine imzalatılmak istenen tahliye belgesini imzalamamışlar. Dört arkadaşımız Çanakkale Jandarma Komutanlığına getirildikten sonra 'Gözaltında değilsiniz, gidebilirsiniz' diye serbest bırakıldılar" diye konuştu.
425 gündür yaşam nöbeti tuttuğumuz alana iş makinalarıyla girdiler! Sığındığımız metruk binayı yıkıyorlar!
— Her Yer Kazdağları #KazdağlarıHepimizin (@heryerkazdaglar) September 22, 2020
Özel eşyalarımıza el koydular ve bizleri alana sokmuyorlar! Baskılar bizi yıldıramayacak! Nöbetimiz devam edecek! #KazdağlarınıSavun pic.twitter.com/6MzV2aVl4R
"BU BASKINDA #CENGİZDEFOL EYLEMİNİN ETKİSİ VAR"
Jandarmanın Çanakkale Valiliği'nin pandemi ile ilgili yazısını gerekçe gösterildiğini ifade eden Aktaş, "Biz ise bu şafak baskınının geçtiğimiz günlerde yaptığımız ve gerek ülke kamuoyu gerekse Çanakkale halkından da büyük destek alan #CengizDefol eylemi nedeniyle yapıldığını düşünüyoruz. Nöbetimizin Alamos Gold kadar Halilağa'da altın madeni işletmek isteyen Cengiz Holding'i ve onların arkasındaki güçleri de epey rahatsız ettiğinin farkındayız" dedi.
Nöbet alanının jandarma baskınıyla tahliye edilmesine karşı bugün saat 13.00'te Çanakkale'de basın açıklaması yapacaklarını duyuran Aktaş, Kazdağları’nı savunmaktan asla vazgeçmeyeceklerini söyledi.
CENGİZ HOLDİNGE YAPTIRILMAYAN ÇED TOPLANTISININ İNTİKAMI MI ALINIYOR?
Yaşam savunucularının nöbet alanlarından jandarma zoruyla tahliye edilmelerine çevre örgütlerinden tepki geldi. Her Yer Kazdağları, Kazdağları Kardeşliği, Kazdağları İstanbul Dayanışması, Kazdağı Doğal Ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, Kazdağları Dayanışması, Kazdağları Sanatçı Dayanışması, Ekoloji Birliği tarafından yapılan ortak açıklamada Kirazlı nöbet alanına kolluk kuvvetleri tarafından yapılan müdahale kınandı. Yaşam savunucularının yalnız olmadığı vurgulanan açıklamada, şunlar söylendi: “425 gündür nöbet tutulan Kirazlı Nöbet Alanı’na tahliye amacıyla 100’ün üzerinde jandarma tarafından sabaha karşı müdahalede bulunuldu ve alanda bulunan 4 yaşam savunucusu arkadaşımız Seçkin Barbaros, Onur Uysal, Sema Demir, Canan Hakko alınarak jandarma komutanlığına götürüldü. Tahliye sırasında arkadaşlarımızın aileler ve avukatları ile görüşmelerine, hatta tuvalete gitme isteklerine ve görüntü almalarına izin verilmedi. Jammerlarla internet erişimleri kesildi.”
"TÜM YASAKLAR KALDIRILMIŞKEN YAŞAM SAVUNUCULARINA YASAK NİYE?"
Açıklamada, yaşam savunucularının Çanakkale Valiliği İl Sağlık Müdürlüğü İl Hıfzıssıhha Kurulunun pandemi gerekçe gösterilerek tahliye edilmesine yönelik şunlar söylendi: “İl Hıfzıssıhha Kurulu normalleşme sürecinde mesire yerleri vb ile ilgili tüm yasakları kaldırmışken Çanakkale’de özellikle Kirazlı Mevkii’nde bu kararın yalnızca yaşam savunucularına uygulandı ve alanda kalan ve alana gelenlere, ziyaret edenlere bugüne kadar 550 bin TL’nin üzerinde para cezaları kesildi. Şimdi de alan tahliye edilmeye çalışılıyor. Cengiz Holding’in 15 Eylül’de Hacıbekirler’de Halkın Katılımı Toplantısı’nda halktan aldığı dersin intikamı mı alınmaya çalışılıyor?
"TAHLİYENİN BELGELENMESİNİ ENGELLEDİLER"
Alamos Gold ve tüm madenciler ormanlık alanda bulunmaya ve çalışmaya devam ederken, ülkenin her yanında ormanlık alanlarda Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından gençleştirme, endüstriyel plantasyon vb. gerekçelerle ağaç kesimleri yapılırken Çanakkale Valiliği’nin nöbet alanını pandemi bahanesi ile boşaltmasının kabul edilemez olduğu vurgulanan açıklamada yaşam savunucularına yüzlerce jandarma eşliğinde, iletişim kesilerek yapılan "şafak operasyonu"nun ruhsatsız bir şekilde Kirazlı'da bulunan Alamos Gold için yapılması gerektiği söylendi. Yaşam savunucularının iletişiminin jammerlarla kesilmesinin, tahliyenin nasıl yapıldığının belgelenmemesi için yapıldığı, aksi durumda dünyanın gözünün Kazdağlarına çevrileceği belirtildi.
"TAHLİYE, ALAMOS İÇİNDİR, CENGİZ HOLDİNG İÇİNDİR"
Tahliye kararının pandemiyle alakasının olmadığı vurgulanan açıklamada, “Kazdağları'nı elini kolunu sallayarak delik deşik etmesine izin vermediğimiz Alamos içindir, Halilağa'da halkın katılımı toplantısını keyiflerince yaptırmadığımız Cengiz içindir bu karar. Bu tahliye siz rahat olun biz sizin yanınızdayız demek içindir. Belki Valilik sizin yanınızda olabilir ama Halilağa'da da görüldü ki halk Kazdağları'nın yanında, yaşamın yanında… Onlar talancılardan, millete küfür edenlerden, memleketin her bir karış toprağını satanlardan yanadır bizlerse ormandan, sincaplardan, topraktan ve sudan yanayız. Tahliye edilmesi gereken yaşam savunucuları değil Alamos Gold'dur! Onlar ormandan gidene kadar biz burayı terk etmiyoruz” denildi. (İstanbul/EVRENSEL)