AB Komisyonu, üyelere yeni göç ve iltica anlaşması önerdi
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, üye ülkelere daha önce uygulanmayan kota sisteminin yerine yeni bir göç ve iltica anlaşması önerisinde bulundu.
Fotoğraf: Metehan Ud
Avrupa Birliği Komisyonu, yeni bir göç ve iltica anlaşması önerisinde bulundu Tasarıyla, göçmenleri kabul etmeyen üyelerin, bu kişilerin AB'ye ilk giriş yaptığı ülkeye destek olması ve göçmenleri ülkelerine göndermesi bekleniyor.
Anadolu Ajansında yer alan bilgiye göre, AB Komisyonunun Avrupa Parlamentosu ve AB Konseyine yasal düzenlemeler hakkında gönderdiği belgeye göre, iltica başvurusu yapanlar, düzensiz göçmenler ve uluslararası korumadan yararlananların yerleştirildiği ülkeye, yerleştirilen kişi başı 10 bin avro ödenecek. Bu ödeme AB bütçesinden yapılacak.
Yerleştirilen kişinin yanında refakatçisi bulunmayan çocuk olması halinde bu kişiler için de 12 bin avro ödeme yapılacak. Durumu karmaşık olan kişiler için daha fazla ödeme yapılabilecek. Ayrıca yerleştirme yapılacak ülkeye transfer için 500 avro ödenecek.
Anlaşmanın bir diğer unsurunu üyeler arasındaki adil sorumluluk paylaşımı ve dayanışma oluşturuyor. Buna göre, üye ülkelerin tamamının sorumluluk alması ve dayanışma sergilemesi isteniyor. Göç yoğun üyelere, diğer ülkelerin esnek biçimde katkıda bulunması talep ediliyor. Bu katkılar arasında iltica başvurusu yapanların ilk geldikleri ülkelerden başka üye ülkelere götürülmesi, AB içinde kalmasına mümkün olmayan kişilerin geri gönderilmesi veya diğer operasyonel destekler gibi konular bulunuyor.
SÜREÇ HIZLANDIRILACAK
Önerilen yeni sistemde işlemlerin hızlandırılması ve daha verimli hale getirilmesi, entegre sınır işlemlerine geçilmesi, AB sınırlarına girmeden önce veya bir kurtarma operasyonunun hemen sonrasında kimlik tespit, sağlık, güvenlik ve parmak izi taraması, bu bilgilerin ortak veri sisteminde toplanması hedefleniyor.
Taramadan sonra gelen kişilerin başvuru kategorilerine göre veya normal bir iltica işlemine yönlendirilmesi, ardından iltica başvurusunun kabulü veya reddedilmesi hızlıca sağlanacak. Bu süreçte AB'nin ilgili kurumları işlemleri daha sıkı takip edecek ve operasyonel destek verecek.
AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Margaritis Schinas, “Türkiye ile birlikte çalışmaya devam edebiliriz. Şunu unutmamalıyız. Türkiye milyonlarca Suriyeliye ev sahipliği yapıyor. Bu takdire şayan bir şey” dedi.
Avrupa Parlamentosu ve AB Konseyi, Komisyonun önerisini inceleyecek ve uzlaşma sağlanırsa gerekli yasal düzenlemeleri çıkaracak. AB Komisyonu, bu sürecin yıl sonuna kadar tamamlanmasını istiyor.
ERCÜMENT AKDENİZ: AHLAKSIZ BİR TEKLİF"
Evrensel gazetesi Haber Müdürü Ercüment Akdeniz konuyu değerlendirdi.
Akdeniz'in değerlendirmesi şöyle:
"Daha önce AB’nin kota sistemi vardı. Bu kota sistemine göre, Avrupa’nın herhangi bir yerine ayak basanlar AB üyesi devletler tarafından eşit paylaşılacaktı. Bu tutmadı. Bunun yerine yeni bir strateji ortaya konuyor.
Bu stratejiye göre Avrupa’nın en büyük göçmen deposu Türkiye olmaya devam edecek. Ayrıca AB bununla da yetinmiyor. Kendi içinde geri kalmış ülkelerde göçmen depocukları oluşturuyor. Türkiye en büyük göçmen deposu olmaya devam edecek. Kelle başı göçmen fiyatı ve kişi başı rüşvet pazarlığıyla uygulamaya konacak ahlaksız bir tekliftir.
Ekonomik kriz ve pandemi nedeniyle geri kalmış ülkelerin yaşadığı zorluğu bir fırsat olarak değerlendiriyor AB. ‘Al göçmeni vereyim parayı’ ilkesi uyguluyor. Daha önce özellikle Pazarkule olaylarından sonra Avrupa mülteci geçişlerine karşı sert bir tavır uyguladı. Olası yeni bir akıma karşı göçü hem dışarda hem de kendi içinde blokajlama stratejisi bu.
Daha önce AB iltica politikalarında çok sert ve ceberuttu. İltica başvurularını kabul etmeyip erteliyordu yıllarca. Şimdi ilticanın önünü açacaklar. Daha hızlı iltica kabulü ama daha hızlı ret sistemi uygulayacaklar. 1951 Cenevre Mülteciler Sözleşmesi’nin son kırıntıları da ortadan kaldırılmak isteniyor."
AF ÖRGÜTÜ: YENİ DEĞİL YANLIŞ BİR BAŞLANGIÇ
Anlaşmaya tepki gösteren Uluslararası Af Örgütü AB Savunuculuk Direktörü Eve Geddie bir açıklama yaparak, Avrupa Komisyonu’nun yeni açıklanan göç anlaşmasını eleştirdi.
Yeni bir başlangıç gibi duyurulan anlaşmanın aslında duvarları yükseltmek ve dikenli telleri güçlendirmek için tasarlandığını belirten Geddie; “Yeni anlaşmanın insanlara güvenli koşullar sağlanmasını kolaylaştırmak üzere yeni bir yaklaşım sunmak yerine, yıllardır başarısız olan ve feci sonuçlar yaratan bir sistemde imaj değişikliği yapma girişimi olduğu görülüyor. Bu anlaşma kapsamında Yunanistan adalarındaki kamplarda veya Libya’daki gözaltı merkezlerinde mahsur kalan binlerce kişinin acılarını dindirmek için hiçbir şey yapılmayacak. Güvenlik arayışıyla yola çıkan insanların ilk ulaştığı ülkelere gerekli destek de sağlanmayacak” dedi.
“Sınırlardaki ihlalleri takip etme taahhüdü memnuniyet verici; ancak bu, anlaşmanın gözaltıları bir norm haline getirdiği ve insanları caydırmaya, kamplarda toplamaya ve ihlaller işleyen hükümetlerle iş birliği yapmaya dayandığı gerçeğini telafi etmiyor” diyen Geddie, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Avrupalı karar alıcılar, insanların onuruna ve koruma altına alınmasına yatırım yaparak, bu önerileri acilen iyileştirmelidir. Güvenli ve yasal yolların sağlanması için güçlü bir plan geliştirilmeli, insani ve uzun vadede sürdürülebilir bir yaklaşım oluşturulmalıdır.” (İstanbul/EVRENSEL)