Yeşiller Partisi kuruldu: Sadece ekoloji partisi olmayacağız
Yeni kurulan Yeşiller Partisi Eş Sözcüsü Koray Doğan Urbarlı, "Yeşiller olarak sadece ekoloji partisi değil, hayatın her alanında sözünü söyleyen bir parti olmak istiyoruz" dedi.

Koray Doğan Urbarlı | Fotoğraf: Evrensel
Birkan BULUT
Ankara
Yeşiller Partisinin kurulmasının ardından konuştuğumuz Yeşiller Partisi Eş Sözcüsü Koray Doğan Urbarlı, “Nerede bir çevre sorunu varsa orada olmaya, sözümüzü söylemeye çalışacağız. Ancak Yeşiller olarak sadece ekoloji partisi değil, hayatın her alanında sözünü söyleyen bir parti olmak istiyoruz. Önceki Yeşiller’den farkımız, siyasete Yeşiller fikriyle başlayan bir kuşak olarak partiyi kurmamız” dedi.
Yeşiller Partisi “Evimiz yanıyor! Bu yangını söndüreceğiz!” sloganıyla yola çıktı. Geçtiğimiz günlerde 55 kadın ve 55 erkek ile kurulan Yeşiller Partisi’nin Eş Sözcülüğüne Emine Özkan ve Koray Doğan Urbarlı seçildi. Merkez kurullarında da yüzde 5 engelli ve LGBTİ+ kotası belirlendi. Yeşiller Partisi Eş Sözcüsü Koray Doğan Urbarlı’dan partilerinin kuruluş hikayesini dinledik. Aslında 1988 ve 1994 yıllarında iki kez Yeşiller Partisi’nin kurulduğunu anlatan Urbarlı, “Bu anlamda bir geleneğin olduğunu söyleyebiliriz. Bir yıl önce kurulan Yeşiller Meclisi ile başladığımız çalışmaları parti kuruluşuna taşıdık” dedi.
Avrupa’da yaygın olan Yeşiller hareketi ile bağlarını sorduğumuzda Urbarlı, kimi partilerle diyaloglarının olduğunu ama Türkiye’nin bu konuda oldukça farklı bir ülke olduğunu söyledi. Türkiye’nin ekolojik yıkım konusunda kendisini her geçen gün aşan bir ülke olduğuna dikkat çeken Urbarlı, “Türkiye bu açıdan Avrupa ile paralellik sergilemiyor. Avrupa veya başka yerde rüzgar ve güneş enerjisi alternatif olarak konulabiliyor. Ancak Türkiye ormanlık alanların ortasına, doğaya zarar vererek kuruyor. En yararlı faaliyetler bile doğa yıkımına dönüşebiliyor” dedi.
Parti politikalarının temel olarak iklim krizine dayandığını vurgulayan Urbarlı, “2008 yılındaki partide ‘iklim değişikliğine’ karşı mücadele vardı; bunu iklim krizine karşı mücadele olarak değiştirdik. Çünkü artık zaman kaybedemeyecek bir dönemdeyiz. Türkiye’nin karbon salınımını en aza indirmesi ve fosil yakıtlardan çıkmasını istiyoruz. Türkiye Paris anlaşmasını imzaladı ama Meclis’ten geçirmedi. Bu anlaşmayı uygulamayan sayılı ülkelerden biriyiz. Aslında egemen güçlerin de çıkarının olduğu ve yetersiz bir anlaşma ama bu yetersiz anlaşma içerisine bile girmiyorlar. Hatta Karadeniz’de doğalgaz çıkarılmak isteniyor. Denizde doğalgaz çıkarılması, karada çıkarılmasından daha büyük bir yıkıma yol açacak. Bazı şirketler bile geleceklerinin dünyanın geleceğiyle ortaklaştığını görmüş durumda ama Türkiye tam tersi biçimde ilerliyor” diye konuştu.
Yeşiller Partisi’nin çevre sorunları dışındaki politikalarının ne olacağını sorduğumuzda Urbarlı, şöyle yanıt verdi: “Belirlediğimiz 10 ilke hayatın tamamına yanıt vermek üzerine kurulu. Toplumsal cinsiyet eşitliği üzerine çok fazla kafa yorduk. Artık kadına şiddetin cinayete varmadığı sürece haber olmadığını görüyoruz. Yine LGBTİ bireylere yönelik yaygın bir ayrımcılık var. Şiddetin politik bir araç olmasına karşı olmamız bizi öne çıkaran bir özellik ve güncel anlamda Kürt sorunun barışçıl çözümü talebimize de karşılık geliyor. Doğrudan ve yerel demokrasinin öne çıkarılmasını istiyoruz. Türkiye’de adalet ve demokrasi problemi var. 10 ilkemizin ekoloji, demokrasi ve kadına yönelik kırıma karşı mücadeleyi özetlediğini söyleyebilirim. Önümüzdeki süreçte kuruluş metinlerimizi derinleştirme ve örgütlenme çalışmalarını sürdüreceğiz. Nerede bir çevre sorunu varsa orada olmaya, sözümüzü söylemeye çalışacağız. Ancak Yeşiller olarak sadece ekoloji partisi değil, hayatın her alanında sözünü söyleyen bir parti olmak istiyoruz. Önceki Yeşiller’den farkımız, siyasete Yeşiller fikriyle başlayan bir kuşak olarak partiyi kurmamız. Bu anlamda gençlerin yoğun olduğu bir partiyiz.”
Evrensel'i Takip Et