Müzik ile bir şeyleri uyandırmak mümkün
Sanatçının toplumun derdini duyurması, kalplere dokunup insanları uyandırması gerektiğine inanıyorum.
Kaynak: Unplash
Berkay GÖK
Hacettepe Üniversitesi
Uzaktan eğitim yüzünden hocalarıyla, arkadaşlarıyla bir araya gelemeyen öğrencilerin kendi çabalarıyla da olsa ülkenin sorunlarına ve kendi geleceklerine sessiz kalmadıklarını görüyoruz. Onlardan biri de kalem müzik ve sözle bu sessizliği bozan Alperen.
Öncelikle kendinden biraz bahseder misin?
Merhaba, ben Alperen Ceylan. Hacettepe Üniversitesi’nde Antropoloji ve Anadolu Üniversitesi’nde Uluslararası İlişkiler bölümünde okumaktayım.15’li yaşlarımda kitap yazmamdan ötürü çevremce “genç yazar” olarak biliniyorum. Okumayı, bir şeyler öğrenmeyi çok seviyorum. Bir diğer tutkum ise tabii ki müzik. Okuduğum, fark ettiğim bir konuyu müzikle sentezledim diyebilirim.
RÜYADAN UYANMAK
Yaptığın şarkıyı ve sözlerini ele aldığımızda kendini böyle ifade etmenin senin için önemi nedir?
Dediğim gibi ben sanatçı değilim ve profesyonel olarak bir şey yapmadım. Son dönemde önü alınamayan kadın cinayetleri, kadına şiddet ve hayvan vakaları zaten gündemde olan olaylardı. Ben bunu dikkat çeken bir müzik kültürü olan rap ile harmanlayıp ulaşacak kitleyi arttırmayı ve belki bir ihtimal bu kötü olayları dillendirmeye vesile olmak istedim. İnsanlar ölüyor, hayvanlar ölüyor ve biz sadece haberlerden izlemek ve lanetlemekle yetiniyoruz. Yaşanan onca olay adeta toplumu hissizliğe sürüklemiş, normal karşılamamıza sebebiyet vermiş, uyumamıza sebep olmuş gibi geliyor. Bu şarkıyla rüya gördürmeyi değil, rüyadan uyandırmayı amaçlıyorum. Metaforlara ve melodiye sığınarak yapmaya çalıştığım bir iş. Sanatçının toplumun derdini duyurması, kalplere dokunup insanları uyandırması gerektiğine inanıyorum. Ancak ben bütün halkı uyandıracak üne sahip bir insan değilim. Bu röportajın da desteğiyle belki ufak bir kısmının dikkatini çekebilirim.
Gündemde sürekli kadına yönelik şiddet haberleri görüyoruz. Bölümünle de ilişkili olarak kadın sorununa nasıl bakıyorsun?
Buna kadın veya erkek sorunu olarak değil de insanlık sorunu olarak bakıyorum. Tarihin neredeyse her döneminde kadınlar erkeklerden aşağıda görüldü. Antropolojiye göre baktığınız zaman birçok kültür kadını “ikinci kademe insan” olarak görmektedir. Günümüzde kadın da bunu biliyor ve “eşit kabul edilmeyi” amaçlıyor ancak kültür çok uzun zamandır burada ve bir şeylerin değişmesi ıstıraplı bir süreç gerektiriyor. Kadınlar, erkek egemenliğindeki bu sisteme bir direniş gösteriyorlar. Kişilerin, geleneklerin ve törenin onlara vurduğu prangalar yavaş yavaş aşınıyor.
Ben kadını hep güçlü tanıdım.Çünkü bana kadının gücünü gösteren bir model olarak hep annem vardı. Kimseye ihtiyaç duymadan tek başına hakkıyla çalıştı, beni büyüttü ve eğitimin önemini aşıladı. Ben eğitimimi, kişisel gelişimimi ve sorunlara direnme yetimi anneme borçluyum. Kadın güçlüdür ve bir gün eşitliğini herkese kabul ettirecektir.
Uyanmaya korkar olduk çok ağırdık hep
Sarhoş sistemin duvarlarında pili bitik bebek
Bizde ecele var yürek sabırla laklak etmemek
Sonu gelen bir sistemin ipini bıçakla kesmek hep
Sevilmeyi çok görürdük çevremizden hep
Cılkı çıkmış ademoğlu ve yanında bir melek
Sonda yol açıktır hep, durmak yok soluk gerek
Lanet olası yapıya karşı tek bilek ve tek yürek
Kadına vurdular, kadını vurdular
Canlı canlı bedeniyle varile koydular
Yakıp yakıp dövdüler tokat atıp sövdüler
Tecavüz edip oracıkta sokakta öldürdüler
Hayvanlara vurdular canlara dokundular
Bu vicdansız insanlar dışarı bırakıldılar
Sevmenize gerek yok rahat bırak yeterli
İnan bu dünya bize de onlara da yeterdi
Sağ elimde güneş vardı sol elimde ay
Ruh bedeni sardı bu bir test ve gözlerin kobay x2
Takma kafana Alperen takılma çevrene
Yaş oldu 20 dostum yola devam hiç üzülme
Ölüm yola vardığında kimse kaçamaz
Azrail'i kandırmaya kimse maske takamaz
Aynı çarkta dönüyorum yenildik düzene
Proleterya ağlıyor ve elini kesen kesene
İleri baktım artık çok uzun bir bayır
Sağ elime güneşi aldım sol elime ayı...