30 Eylül 2020 02:00

Umut bizde tükenirken patronda artıyor

Her genç işçi dönüp çalıştığı yerdeki patronuna baksın. Kendine ayıracak vakti de arabası da evi de çok.

Fotoğraf: Freepik

Paylaş

Arif AKDOĞAN

Ankara/Mamak

Genç Hayat’ın bu sayısında Siteler’de çalışan genç bir işçi olarak, genç işçilerin bugün açısından yaşadığı sorunları kendi çalıştığım yerden ve yaşadığım mahalleden örneklerle anlatacaktım. Yazıyı yazmaya başladığım sırada Kocaeli’de genç bir kargo işçisinin sosyal medyadan bir not bırakarak intihar ettiğini gördüm. Bu durum Türkiye’de yaşayan gençlerin her geçen gün daha fazla umutsuzluğa sürüklendiğini gösteriyor. Hayatımızı planlamak için önümüze baktığımızda planlayabilecek elde hiçbir şeyin olmadığını görüyoruz. Ben 14 yaşından itibaren çalışmaya başladım. Ortaokul mezunuyum. 20 yaşına geldim ve dönüp baktığımda 6 yıllık bir dönemde gelecek için biriktirebildiğim bir şey yok. O işten bu işe yıllar geçiyorken, elimize ailemize verebilecek veya karnımızı doyurabilecek bir miktar paradan başka sayabileceğim bir şey de yok. 

PEŞİMİZİ BIRAKMAYAN DERTLER

Furkan Celep’in yaşı 18 idi. Benden iki yaş küçük. Ölmeden önce yazdıkları, birçok genç işçinin her gün yaşadığı endişeleri anlatıyor. Geçim sıkıntısı karşısında ayakta kalabilmek için yıllarca hayatında başka bir şey kalmadan çalışmak. Sabah 8’den akşam 8’e kadar işte geçen bir günün ardından bir genç sosyal yaşantısına, arkadaşlarına, ailesine nasıl zaman ayırabilir? Aldığı ücret kendi hayatını kurabilecek bir şeye yetmiyorsa nasıl gelecekten umutlu olabilir? Kötü koşullarda, en ağır işlerde çalışıyorsa veya sigortası yoksa bir genç her şey daha pahalıya gidiyorken nasıl bunlara dayanabilecek?

Ankara’da ben de dahil olmak üzere bu koşullarda yaşayan genç işçi çok. Ben Yeşilbayır Mahallesi’nde oturuyorum. Benim mahallemdeki gençlerin birçoğu okul okuyamadan sanayiye gidiyor. Mahallede her geçen gün uyuşturucu da kavga da artıyor. Sorarım size, bunun tek sebebi bu mahalle yaşayan gençler mi? İşsizlik çok fazla, virüs desen işe giden her evde var, cepte de para yok. Bu durum insanların bunalıma girmesinde de hayatla bağlarını koparmasında da çok etkili. Sigortasız ve kötü bir ücrete çalıştığım için işten çıktım. Her ay maaşıma zam gelir umuduyla bekliyordum. Ben çalıştıkça kazanç arttı, bana uğramadı. Çıktığım günden beri nerede daha iyi iş bulurum diye düşünüyorum. Kendi mahallemde de işe dayanamayıp çıkan, iş bul baskısına uğrayan gençler var. 

UMUDU BİRBİRİMİZDE BULACAĞIZ

Furkan’ın yaşadıklarını yaşayan binlerce genç var. Bir ev, bir araba uğruna yıllarını feda etmek istemeyen binlerce genç. Her genç işçi dönüp çalıştığı yerdeki patronuna baksın. Kendine ayıracak vakti de arabası da evi de çok. Biz çalıştıkça hayata olan umudumuz azalıyorken, onların cebi de hayata olan umutları da artıyor. Bu düzen böyle devam ettikçe de değişen bir şey olmayacak. Yaşadığımız mahallerde, iş yerlerinde birlik olup, umudu birbirimizde bulmadıkça da.

ÖNCEKİ HABER

“İşsiz kalmak en büyük korkum”

SONRAKİ HABER

Çözümsüzlüğün içinde kaybolmak istemiyoruz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa