Çözümsüzlüğün içinde kaybolmak istemiyoruz

Metin DOĞAN

Kocaeli

Gelecek kaygısının iyice derinleştiği, gençliğin iyi bir iş, mutlu bir gelecek hayallerinin iyiden iyiye yitirdiği sadece hayal olarak kaldığı bir süreci hep birlikte yaşıyoruz. Kocaeli’nin Körfez ilçesinde sohbet ettiğimiz Eyüp Kaya’da bu gençlerden biri. Neredeyse çocukluğundan beri çalışan Eyüp, lise mezuniyetinin ardından tam zamanlı olarak çalışmaya başlamış, 20 yaşındaki Eyüp hayatı boyunca birçok işe girip çıkmış.

FABRİKALARDAN İNŞAATLARA

Lisede okul çıkışları Derince sahilinde simit satarken mezuniyet sonrası inşaatlarda, mağazalarda, taşeron olarak fabrikalarda çalışan Eyüp biz sözleşmeden önce yine bir inşaatta çalışıyordu ancak buluştuğumuz gün öğreniyoruz ki oradan da ayrılmış ve bir sucuda işe başlamış. Ayrılma nedenini sorduğumuzda “Koşulları kötü, insan gibi muamele etmiyorlar işçiyiz diye köle sanıyorlar, onu öyle yap bunu böyle emeğinin karşılığını da tam vermiyorlar” cevabını veriyor. Girdiği sucuda da çok durmayacağını söyleyen Eyüp yaşam alanının daraldığını ve kendini ifade edememekten şikayetçi olduğunu, çalışmak istemediğini nereye kadar böyle çalışacağını söylüyor ve ekliyor “Düzgün bir iş bulmak gittikçe zorlaştı, geleceğe dair çok umudum yok. Bu aralar askere gideyim biraz kafamı dinlerim diye düşünüyorum, en azından bu bunalımdan kurtulurum hem aradan da çıkmış olur.” Sohbetimizin devamında iş bulamama durumunun çözümü için şaka yoluyla “Ne yapsak siyasete mi girsek? AKP üyesi olursak belki iş bulabiliriz” diyor.

FURKAN GENÇLİĞE HİÇ YABANCI DEĞİL

Yaşanan ekonomik kriz ve üzerine eklenen pandemi temel tüketim maddelerine getirilen zamlar gençliği soktuğu açmazda boğuyor adeta, geçtiğimiz günlerde bir araba, bir ev veya herhangi bir şey uğruna yıllarını harcamak istemediğini ifade eden ve “yaşamak için bir nedenim bir amacım yok” diyerek hayatına son veren Furkan Celep’e geliyor konu. Yaşadığımız sistemin gençliğe en ufak bir umut vermediğini düşünen Eyüp; Furkan’ı anladığını, birçok gencin böyle düşündüğünü ama intiharın bir çözüm olmadığını söylüyor. Gençliğin gelecek kaygılarının böyle gittiği sürece değişmeyeceğini belirten Eyüp, mevcut iktidardan rahatsız ancak alternatif göremiyor. “İktidarın karşısında en büyük muhalefet CHP ancak o da bana umut vermiyor doğru seçenek gibi durmuyor benim işsizlik sorunuma, iyi ve güvenceli bir gelecek talebime seçenek olmuyor varsa yoksa laiklik” ifadelerini kullanan Eyüp çözümsüzlüğün içinde kaybolmak istemediğini söylüyor. Birçok genç gibi yurtdışına gidersem hayatımı kurtarırım kafasında olan Eyüp sosyal medya aracılığıyla yabancı bir kadınla konuştuğunu söylüyor “Ne yapacağım ki burada, evlenip Almanya’ya yerleşirim belki orada daha iyi bir gelecek kurarım euro, dolar ne kadar olmuş alım gücü düşmüş cebimizde üç kuruş yok” ifadelerini kullanıyor. Sohbetimizi noktalarken “gençliğin girdiği bu açmazda çözüm ne olacak, yurtdışına kaçmak ya da AKP üyesi olmakla bu iş bitecek mi toptan bir kurtuluş yolu yok mu?​” Diye sorduğumuzda ise Eyüp değişimin ancak toptan bir mücadeleyle olacağını söylüyor fakat böyle bir mücadeleye olan inancı oldukça zayıf.

SORUMLULAR BELLİDİR

Eyüp’e söylediğimiz şey ve uzlaştığımız nokta ise çok net. Türkiye gençliğini bu noktaya getiren, geleceksizlik ve karamsarlık ile baş başa bırakan, Furkan’ın katili olan şey aynı kapitalist sistem, onun patronları ve temsilcisi mevcut iktidardır. Belki şimdi gençler çözüm yollarını yurtdışına kaçmakta ya da çeşitli bireysel kurtuluş yollarında görüyor olabilir, iktidar da zaten kendine yedekleyemediği ölçüde gençliğin bu pozisyonda kalmasını istiyor. Gençlik ise bu sorunlar karşısında ne tek başına ne de çaresiz durumda yaşanılanlar karşısında birleşildiği ve mücadele edildiği ölçüde kazanım imkansız değil gençliğin geleceği kendi eliyle yürüteceği mücadelededir.