İHD'den Yusuf Erdoğan: Hasta mahpuslara veda hakkı dahi tanınmıyor
İHD Diyarbakır Şubesi Cezaevi Komisyon Üyesi Yusuf Erdoğan, hasta mahpuslara veda hakkının dahi tanınmadığını söyledi.
Yaşamını yitiren hasta mahpuslardan bazıları | Fotoğraflar: MA
Cahit ÖZBEK
Fahrettin KILIÇ
Cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri kamuoyunun gündeminde yerini korurken, ihlallere ilişkin sivil toplum örgütlerinin kamuoyuna sunduğu raporlar yetkililer tarafından görmezden geliniyor, etkili soruşturmalar yürütülmüyor. İnsan Hakları Derneğinin (İHD) kamuoyuna sunduğu raporlara göre 590’ı ağır 1564 hasta mahpus bulunuyor. Hasta mahpuslar, “toplum güvenliği açısından tehlikeli” denilerek tahliye edilmiyor.
"HAK İHLALLERİ ARTTI"
İHD Diyarbakır Şubesi Cezaevi Komisyonu Üyesi Yusuf Erdoğan, pandemiyle birlikte cezaevlerinde geçmişe nazaran hak ihlallerinde artış yaşandığını belirtti.
Özellikle sağlık hakkı açısından ciddi ihlallerin yaşandığına dikkati çeken Erdoğan, buna ilişkin mahpusların kendilerine sürekli mektuplar yollandığını söyledi.
ÇİFT KELEPÇE UYGULAMASI
Pandemi gerekçesiyle sevklerin yapılmadığını, sevkler sırasında hak ihlallerinin arttığını aktaran Erdoğan, bu durumun son olarak yeni inşa edilen 1 Nolu Yüksek Güvenlikli ve 2 Nolu Yüksek Güvenlikli cezaevlerinde görüldüğünü söyledi.
İHD’nin kentteki sivil toplum örgütleriyle beraber ihlallere ilişkin rapor hazırladığını belirten Erdoğan, “Mahpuslar hastane sevk sırasında çift kelepçe uygulamasına maruz kalmışlar. Hem kendilerine bir kelepçe takılıyor hem de jandarmaya bir kelepçe takılıyor. Mahpuslar bu uygulamayı kabul etmediklerinden dolayı hastaneye sevkleri yapılmıyor” dedi.
"CEZAEVLERİ İNŞAAT HALİNDE"
Cezaevlerinin inşaat halinde olduğunu, bu nedenle sorunlar yaşadığını kaydeden Erdoğan, mahpusların kalabilecekleri ortamın sağlanmadığını, tek kişilik odalarda sınırlı temizlik malzemeleri verildiğini ve bu malzemelerle mahpusların bulundukları hücreleri ancak temizleyebildiklerini belirtti.
"HAPİSHANELER HASTA EDİYOR"
Cezaevine sağlıklı girenlerin hasta olarak ya da yaşamını yitirerek çıktığını dile getiren Erdoğan, devletin yasalarla hasta mahpusların tahliyesine yönelik bazı engeller koyduğunu, bu nedenle mahpusların ölümle karşı karşıya kaldıklarını ifade etti.
"RAPORLAR BELİRLEYİCİ DEĞİL"
Erdoğan, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanunu’na değinerek, “Bu yasanın 16’ncı maddesinin 3’üncü fıkrasında, hasta mahpuslarla ilgili şöyle bir kıstas konulmuş: ‘Toplum güvenliği açısından, toplum güvenliği bakımından tehlike oluşturmayacaksa’ deniliyor. Öncelikle bu yasanın revize edilmesi gerekiyor. Bu kriterin ortadan kaldırılması gerekiyor. Çünkü bu kıstas uluslararası hukuka, Türkiye’nin taraf olduğu sözleşmelere uygun bir kriter değil. Öte yandan hasta mahpuslara ilişkin tek etkili merci olarak Adli Tıp Kurumu gösteriliyor. Mahpus tam teşekkülü bir hastaneden ‘cezaevinde kalamaz’, ‘tek başına yaşamını idame ettiremez’ yönünde bir rapor alsa dahi, bir kere bu rapor hasta mahpusun tahliye olmasında belirleyici olarak görülmüyor. Bu raporun ATK’ye gönderilmesi, ATK’nin bununla ilgili bir karar vermesi bekleniyor” diye konuştu.
"SON 1 AYDA 3 MAHPUS YAŞAMINI YİTİRDİ"
Son 1 ay içerisinde 3 hasta mahpusun yaşamını yitirdiğini söyleyen Erdoğan, “İlki Takiyettin Özkahraman, 70’li yaşlarını geçmiş bir mahpus. Yakınlarının ve kamuoyunun bildiği üzere aslında hapishaneye girerken yaşamını sona erdirecek bir hastalığı bulunmuyor. Hapishaneye girdikten sonra, yaşından kaynaklı, hapishanenin koşullarından kaynaklı hasta oluyor. Diğer bir örnek Siirt E Tipi Kapalı Cezaevinde yaşamını yitiren Cengiz Karakurt, 41 yaşında hasta bir mahpus. Yani Türkiye hapishaneleri yaşa dahi bakmıyor. Son bir örnek Ali Boşnak, 75 yaşında defalarca ona ilişkin başvuru yapılmış. Ali Boşnak ile ilgili başvurular da reddedildi, ‘cezaevinde kalabilir’ dediler. Geldiğimiz noktada ‘Ali Boşnak cezaevinde kalabilir’ denmesine rağmen yaşamını yitirdi” diye belirtti.
"VEDA HAKKI TANINMIYOR"
İntikam ve politik bir bakış açısıyla yaklaşılmaması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, “Ahlaki ve vicdani boyutta hasta mahpuslara bakmak gerekiyor. Ve sadece devlet değil kamuoyunun da bu konuda adım atması gerekiyor. Duyarlı davranması gerekiyor” şeklinde konuştu.
Erdoğan, “Eskiden devlet ya ölümüne çok kısa bir süre kala serbest bırakıyordu ya da tedavisi yapılmadan hapishanelerde yaşamlarını yitiriyorlardı. Hapishanelerde yaşamını yitirme uygulaması devam ediyor ama şimdi artık ölümüne çok yakın bir zaman kala bile serbest bırakılmıyorlar. Kendilerine bir veda hakkı bile tanınmıyor” dedi. (Diyarbakır/MA)