HDP'lilerin tutuklanmasına ve kayyuma tepkiler geliyor: Karar hukuki değil siyasi
HDP'li 17 siyasetçinin tutuklanması ve tutuklanan Kars Belediye Eş Başkanı Ayhan Bilgen’in yerine kayyum atanmasının ardından tepkiler geldi.
İLGİLİ HABERLER
Kobanê soruşturması: Gözaltında tutulan 20 HDP'li siyasetçiden 17'si tutuklandı
Ayhan Bilgen’in tutuklanmasının ardından Kars Belediyesine kayyum atandı
İçişleri Bakanlığı, 2014 Kobanê eylemleri gerekçe gösterilerek 16 HDP'li siyasetçiyle birlikte tutuklanan Kars Belediye Eş Başkanı Ayhan Bilgen’i görevden uzaklaştırdı. Bakanlık, Bilgen’in tutuklanmasından hemen sonra yerine Kars Valisi Türker Öksüz’ü kayyum olarak atadı.
Kars’ta dün gözaltına alınan Belediye Eş Başkanı Şevin Alaca’nın da aralarında bulunduğu 5 Belediye Meclis üyesi ve 2 İl Genel Meclis üyesi görevden uzaklaştırılmıştı.
48 BELEDİYEYE KAYYUM
HDP, 31 Mart 2019’daki yerel seçimlerde toplam 65 belediye kazandı. Son kayyum atamasıyla birlikte HDP’nin 48 belediyesine kayyum atanmış oldu. Partinin seçilmiş 6 belediye eş başkanına da KHK’li oldukları gerekçesiyle mazbataları verilmemişti.
Tutuklamalara ve kayyum atanmasına karşı tepki yağdı.
CHP'Lİ TORUN: DEMOKRASİYE AÇIKÇA DARBE
CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, Ayhan Bilgen’in yerine kayyum atanmasına tepki gösterdi. Torun, “Sandıkta oy alamadığınız milletimizden intikam almaya çalışmak, demokrasiye açıkça darbe yapmaktır. Cumhuriyet Halk Partisi olarak görüşümüz bellidir. Eğer demokrasiden yanaysak, seçimle gelen seçimle gitmelidir” dedi.
18 yıllık iktidarının sonunda ülkeyi bir sorunlar yumağına çeviren iktidarın, halkın oylarıyla seçilmiş belediye başkanlarına yönelik baskılarının da bitmediğini ifade eden Torun; “Kars halkının iradesiyle belediye başkanlığına seçilen Ayhan Bilgen’in, tutuklanmasının üzerinden bir saat dahi geçmeden görevden alınması ve yerine kayyum atanması, hukuki değil, tamamen siyasidir. Yaşanan bu süreç, Kars Belediyesine planlı bir operasyon yapıldığının göstergesidir” dedi.
"Eğer demokrasiden yanaysak ve millet iradesine saygı gösteriyorsak, seçimle gelen seçimle gitmelidir” diyen Torun şöyle devam etti: “Adalet ve Kalkınma Partili belediye başkanları zorla istifa ettirildiğinde de söyledik, yine söylüyoruz. Hangi partiden olursa olsun, milletin iradesine darbe vuramazsınız.”
Hakkında kesinleşmiş yargı kararı olmadan belediye başkanın görevden alınmasının ve belediye meclisinin de yok sayılarak, İçişleri Bakanlığı kararıyla kayyum atanması anlayışının hukukta da demokraside de yeri olmadığını vurgulayan Torun; “Sandıkta oy alamadığınız milletimizden intikam almaya çalışmak, demokrasiye açıkça darbe yapmaktır. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak, demokrasinin ve millet iradesinin yanında durmaya devam edeceğiz” dedi.
CHP'Lİ SALICI: TEK ADAM REJİMİNİN ÇÖKÜŞ DÖNEMİNDEKİ ÇIRPINIŞLARI
CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, Kobani eylemleri soruşturmasında 17 kişinin tutuklanmasıyla ilgili olarak, "6 sene önce olmuş olayların üzerinden yargılamalar yapılmış, beraat etmiş, hatta belediye başkanı o yargılama sırasındaki muameleden dolayı tazminat hakkı elde ettiği halde tekrar tutukluyorsunuz. Sadece HDP'li oldukları için, hukuksuz ve siyasi bir meseleye dönüştürdüğünüz için" değerlendirmesinde bulundu.
Salıcı, "Türkiye siyasi tarihi anlatılırken bugünler için 'Tek adam rejiminin çöküş dönemindeki çırpınışları' denilecek! HDP'lilerin tutuklanması tamamıyla siyasidir. Ne yaparsanız yapın sandık vatandaşın önüne ilk geldiğinde gideceksiniz!" ifadelerini kullandı.
ÖZGÜR ÖZEL: KARS'IN İRADESİNE KAYYUM ATADILAR
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel de Twitter hesabından "Kobani dosyasını 6 yıl sonra tekrar açtılar, akıllarınca muhaliflere korku, Kürtlere kin ve nefret saçtılar. Ayhan Bilgen'i Anayasa Mahkemesi kararına inat hapse atıp, seçimle alamadıkları Kars’ın iradesine kayyum atadılar. Sarayda pişen bu yemeği milletin midesi kaldırmaz!" diye yazdı.
GÜLİZAR BİÇER KARACA: HALK İRADESİNİN GASBI
CHP İnsan Haklarında Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, Twitter hesabından Ayhan Bilgen'in tutuklanmasına ve kayyum atanmasına tepki gösterdi.
Karaca, "Seçilmiş Kars Belediye Başkanı #AyhanBilgenin tutuklanmasının ardından Kars Belediyesi'ne kayyum atandı! Bu halk iradesinin gaspıdır. Bu ülke, tek adam yönetiminin değil seçimle gelenin seçimle gideceği demokratik bir ülke olana dek demokrasi mücadele hepimizin sorumluluğumuzdur" ifadelerini kullandı.
Seçilmiş Kars Belediye Başkanı #AyhanBilgenin tutuklanmasının ardından Kars Belediyesi'ne kayyum atandı!
— Gülizar Bicer Karaca (@GulizarBicer) October 2, 2020
Bu halk iradesinin gaspıdır.
Bu ülke, tek adam yönetiminin değil seçimle gelenin seçimle gideceği demokratik bir ülke olana dek demokrasi mücadele hepimizin sorumluluğumuzdur
GÜRKAN: BU SÜREÇ TEK MERKEZLİ VE SİYASİDİR
Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan sosyal medya hesabından “İktidarın siyasi stratejisi yargı alanında da tıkır tıkır işletiliyor. Gerekçe üret, 6 yıl sonra dosya aç, operasyon yap, kayyuma geçit vermemek için istifa eden Kars BB tutuklanmasına yol aç, kayyum için mevcutlara yeniden operasyon ve gözaltı. Bu süreç tek merkezli ve siyasidir” diye yazdı.
KESKİN: KENDİSİNE MUHALİF DİYEN HERKESİN SES ÇIKARMASI GEREKİR
Aydın, sanatçı, siyasetçi ve hak savunucuları, “Kobanê soruşturması” kapsamında 17 siyasetçinin tutuklanmasıyla halk iradesine ipotek konulduğunu belirterek, “Muhalefet daha cesur adımlarla HDP’yi sahiplenmeli” çağrısı yaptı.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Eren Keskin, tutuklamaların yargının siyasi irade tarafından yönetildiği bir süreç yaşandığını söyledi. Keskin, “O nedenle hukukçu olarak söylenecek hiçbir şey yok. Devlet kendi iç hukuku dahil olmak üzere imzaladığı bütün uluslararası sözleşmeleri yerle bir etmiş durumda. Yani vicdansızlığın, hukuksuzluğun en tepesi diyebilecek bir süreç. 6 yıldır hiçbir soruşturma olmadan birden bire siyasi iradenin talimatıyla arkadaşlarımız, insan hakları savunucusu, siyasetçi kimliklerinden önce çoğu insan hakları savunucusu olan ve bir karıncayı dahi incitmeyecek naiflikte olan insanların ‘silahlı örgüt üyesi’ iddiasıyla gözaltına alınıp tutuklanmaları, akıllara vicdanlara durgunluk veren bir gelişme” diye konuştu.
Keskin, “Bizim bir muhalefet sorunumuz var. HDP’yi açıkça desteklemekten, yanında durmaktan çekinen herkese sesleniyorum; HDP’nin yanında durmak bir anlamda Kürtlere karşı yapılan bütün haksızlıklara karşı gelmektir. Kendisine muhalif diyen herkesin ses çıkarması gerekir” dedi.
BARIŞ VAKFI: ÇÖZÜM ODAKLI BARIŞÇIL ADIMLAR ATILMALI
Barış Vakfı Yönetim Kurulu yaptığı yazılı açıklamada, HDP'li siyasetçilerin tutuklanması ve kayyum atanmasını "hukuksuzluk ve siyasi keyfiyet abidesi" olarak değerlendirdi. Gözaltılar, tutuklamalar ve siyasal yargılamaların otoriter bir rejimin kurumsallaştırılması çabalarının önemli halkası haline geldiğini ifade eden Barış Vakfı, "Türkiye’nin diyalog, dayanışma, müzakere ve çözüm yönünde siyasal iklim geliştirmesine herkesin en azami katkısına ihtiyaç duyulduğu bir dönemden geçiyoruz" dedi.
Çözüm sürecindeki siyasi atmosfer hatırlatılarak, bu dönemde birçok konunun tartışıldığı, çözüm önerilerinin geliştirildiği ve ölümlerin büyük ölçüde durduğu hatırlatılarak "Sürecin bitirilmesiyle antidemokratik uygulamaların, güvenlik ve şiddet politikalarının her alanı sardığını ve bu siyasi atmosferin gitgide hâkim olduğunu anlamak yeni bir barış ve çözüm süreci girişiminin ne kadar elzem olduğunu da bilmek demektir. Bir an önce hukuksuz siyasi tutuklamalara, yargılamalara, kayyım atamalarına son verilerek, bu politikaların sürdürülebilir olmadığının görülmesi, bütün toplumun barış ve huzuru ve ülke demokrasisinin gelişimi için çözüm odaklı barışçıl adımların atılması gereklidir" denildi.
CHP’Lİ KAYA: HERKESİ DEMOKRASİYE SAHİP ÇIKMAYA DAVET EDİYORUM
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Yıldırım Kaya, operasyonu “halkın iradesine ipotek koymak” şeklinde değerlendirdi. HDP’nin sahiplenildiğini ancak bunun yeterli olmadığını kaydeden Kaya, “Hem HDP’ye oy vermiş seçmenin hem de Türkiye’de demokrasiye inanmış olan bütün siyasilerin bu konuda net bir tutum takınması elzemdir. Sorun HDP ya da HDP yöneticilerinin tutuklanma sorunu değil. Sorun demokrasi sorunudur. Barış sorunudur. Eğer Türkiye’de demokrasi ve barışı istiyorsak bu tarz operasyonlardan derhal vazgeçilmelidir. Herkesi demokrasiye sahip çıkmaya davet ediyorum. Halkın iradesi ipotek altındayken demokrasiden bahsedilemez” şeklinde konuştu.
CHP’Lİ ONUR’DAN MUHALEFETE ÇAĞRI
Tutuklama kararının muhalefet ve demokratik cepheye dönük bir saldırı olduğunu söyleyen CHP eski Milletvekili Melda Onur, muhalefet partilerinin operasyona karşı net bir tutum almamasını eleştirerek, muhalefetin daha cesur adım atması gerektiğini belirtti. Onur, muhalefetin daha cesur adımlar atmaması takdirde sonuçlarının bütün ülkenin çekeceği uyarısında bulundu.
DEV YAPI-İŞ: BİR ARAYA GELELİM
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonuna (DİSK) bağlı Devrimci Yapı ve İnşaat ve Yol İşçileri Sendikası (Dev Yapı-İş) Genel Başkanı Özgür Karabulut, HDP’ye yönelik gerçekleşen bu operasyonu bütün demokrasi cephesine yapılmış bir saldırı olarak değerlendirdi.
SANATÇI TEKİNOĞLU: AKTİF MÜCADELE
Sanatçı Devrim Tekinoğlu, operasyon ve ardından yaşanan süreci “devletin Kürtlere yönelik uyguladığı klasik yöntemi” şeklinde yorumladı. Tekinoğlu, sol-sosyalist ve demokratik kesimlere Kürtlere karşı yapılan bu saldırılara karşı aktif mücadele çağrısında bulundu.
SANATÇI KAPLAN: DAHA ÇOK KENETLENME
Sanatçı Canan Kaplan ise, “Türkiye işçi sınıfı ve Kürt halkı HDP etrafında daha çok kenetlenmelidir. İçeride ve dışarıda savaşı yükseltecek bu suç örgütüne karşı aydınlar ve sanatçılar halkların direnişiyle kol kola olmalıdır” diye konuştu.
GÜNAY: TÜRKİYE’NİN ZARARINA
60 ve 61'inci dönem AKP hükümetlerinde Kültür ve Turizm Bakanlığı yapan Ertuğrul Günay da, “Üzerinden 6 yıl geçmiş bir olay tutuklanmalara gerekçe gösterildi. Ayhan Bilgen bu soruşturmaya ilişkin daha önce tutuklanmış beraat etmiş ve tazminat bile almıştı. Tamamen siyasi bir karar. HDP’nin elinde bir belediye bırakmamak, parlamentodaki gücünü zayıflatmak ve önümüzdeki seçimde parti olarak engellemek için yapılan bir operasyon. Türkiye’nin gelişmesi için HDP’nin kendisine yer açması çok önemli ama başka bir akıl terörle mücadele adı altında Türkiye’deki hukuku çiğneyerek, davranan bir yol izliyor. Bu da Türkiye’nin zararınadır” diye konuştu.
ADANA BAROSU: YARGI ELİYLE TOPLUMSAL KUTUPLAŞMA YARATILMASINA SON VERİLMELİ
Adana Barosu Başkanı Veli Küçük, Kobanê olaylarının üstünden 6 yıl geçtiğine, tutuklanan isimlerin daha önce soruşturulmuş, ifade vermiş ve yargılanmış olduğuna dikkat çekerek “Gözaltı kararı öncesi Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman’ın, nikâh töreni sonrası Cumhurbaşkanı’nı Külliyede ziyaret etmesi ise normal görüntü değildir. Şimdi ne delil bulundu da bu kişilerin apar topar evlerine baskın yapılarak gözaltına alınıp tutuklandılar?” dedi.
Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen’ in bu soruşturma gerekçe gösterilerek görevden alınması ve başkanlığa kayyum atanmasının seçmen iradesine açıkça bir darbe olduğunu ifade eden Küçük şöyle devam etti: “Güzel ülkemizde maalesef halk iradesine rağmen kayyumların atandığı, anti-terör yasaları ve uygulamaları nedeniyle zor ve tuhaf zamanlardan geçtiğimiz muhakkaktır. Terörün her türlüsüne karşı hep birlikte mücadele etmek zorundayız. Suç varsa cezası verilir. Terör hepimizin kırmızı çizgisidir ancak somut bir delil ve insanların ne ile suçlandıkları ifade edilmeli ve şeffaf bir şekilde ortaya konulmalıdır. Aksi takdirde bunun gayesi Türkiye’de gündemi değiştirmek ve siyasette kutuplaşmayı zirveye taşımak olacaktır.”
Yargının tarafsız ve bağımsız olduğu, adaletin tesis edildiği, demokratik ve özgür bir Türkiye’nin her bir yurttaşın ortak hedefinin olması gerektiğini vurgulayan Küçük, “Hukukun üstünlüğü, geçmişten geleceğe birlikte yaşamın, demokratik ilkelerin, yargı bağımsızlığının ve de hukuki güvence hakkının en temel amacı ve aracıdır. Hukukun, siyasetin bir aracı haline dönüştürülmesi, yurttaşlarımızın hukuki güvenceden yoksun büyük bir tehlikeyle baş başa bırakmaktadır. Tüm hukuk kurumlarının da bu tehlikeye karşı demokratik tepkisini ortaya koyması tarihsel sorumluluk gereğidir. Unutulmamalıdır ki ‘insanların refah ve huzurunun temeli hukuktur" dedi.
İZMİR'DE PROTESTO EDİLDİ
HDP İzmir İl Örgütü tutuklamaları protesto etmek için Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde basın açıklaması yaptı.
Basın açıklamasını okuyan HDP İzmir İl Eş Başkanı Besriye Tekgür, partilerine yönelik gözaltı ve tutuklamalardan sonra siyasi partilerin, emek ve demokrasi güçlerinin ve vicdanlı birçok kesimim dayanışma göstererek bu saldırıları boşa çıkardığını ifade etti. Tekgür, “İktidar politikalarına halklardan arık daha güçlü bir itiraz yükselmektedir. HDP’ye yapılan baskılar birçok kesim tarafından onay bulmamıştır. Hep birlikte mücadelemizi daha güçlü bir şekilde yapacağız. Dünden daha güçlü, yarınlar için daha umutluyuz. Barış çağrılarımızı daha güçlü seslendireceğiz. Bu tutuklamalar demokrasi ve barış deklarasyonumuza iktidar tarafından verilmiş bir yanıttır. Bu saldırılara karşı demokrasi ve barış mücadelemizi daha da yükselteceğiz” dedi.
TEPKİLER SOSYAL MEDYAYA DA YANSIDI
Tutuklama ve kayyum atama kararlarına sosyal medyadan da pek çok tepki dile getirildi. Tepkilerden bazıları şöyle:
October 2, 2020October 2, 2020
October 2, 2020
October 2, 2020
October 2, 2020
October 2, 2020
(HABER MERKEZİ)
Evrensel'i Takip Et