02 Ekim 2020 12:07

Sağlık emekçileri: İş yükü çok, performans adaletsiz, tükeniyoruz, ölüyoruz

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası İstanbul Şubesi, adaletsiz performans ödemelerini ve son zamanlarda artan sağlıkta şiddeti protesto etti.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) İstanbul Şubelerinin çağrısıyla Başahşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi önünde bir araya gelen sağlık emekçileri, adaletsiz performans ödemelerine ve son zamanlarda artan sağlıkta şiddeti protesto etti.

"Can güvenliği yok, iş yükü çok, performans adaletsiz, tükeniyoruz, ölüyoruz" pankartı açan sağlık emekçileri "Güvenlik çalışma alanı istiyoruz", "Performans sağlığa zararlıdır", "Şehir Hastanesi dediniz ticarethane çıktı", "Taşeron demek ölüm demektir" "Herkese eşit temel ücret" dövizleri taşıdı.

"HAKLARIMIZIN GASP EDİLDİĞİ BİR SÜREÇ"

Basın açıklamasının SES Bakırköy Şube Eşbaşkanı Nezahat Altınsoy okudu. Altınsoy, AKP'nin iktidara geldiği günden itibaren sağlık emekçilerinin iş güvencesinden yoksun, esnek ve kuralsız çalıştırılmak istendiğini belirterek, "Bu dönem de, çalışma koşullarımızın daha da kötüleşmesi, ücretlerimizin eşitsizliği, adaletsizliği içerisinde barındıran performansa göre ödendiği, taşeron, sözleşmeli, vekil vb. çalıştırma biçimlerinin yaygınlaştığı, liyakatın yerini yandaşlığa bıraktığı yani kazanılmış haklarımızın gasp edildiği bir süreç olarak da yaşanmıştır. Aynı zamanda yöneticilerin, sağlık emekçilerini itibarsızlaştıran ve hedef gösteren söylemleri, sağlıkta şiddetin önünü açmış, şiddet uygulayanların elini kolunu sallayarak dolaşması ile de bu durum şiddet uygulayanları cesaretlendirirken, sağlık emekçilerini de kaygılandırmıştır" ifadelerini kullandı.

"SAĞLIK ÇALIŞANLARIN MAĞDURİYETİ KATLANARAK ARTTI"

Şehirlerin merkezlerindeki hastanelerin kapatılarak tamamıyla sağlıkta ticarileşmeyi hedefleyen “şehir hastaneleri” ile vatandaş ve sağlık çalışanlarının mağduriyetlerinin katlanarak arttığına dikkat çeken Altınsoy, "11 Martta ilk covid-19 vakasının görülmesi ile birlikte gece gündüz demeden günün yirmidört saati halka sağlık hizmeti veren sağlık emekçileri daha yoğun bir çalışma temposu içerisine girmiştir" dedi.

İnsanları iyileştirmek için canlarını ortaya koyduklarını söyleyen Altınsoy, "Çalışırken şiddete maruz kalıyoruz, öldürülüyoruz. Sağlık çalışanlarını söylemleriyle itibarsızlaştıran, sağlık çalışanı ile hasta arasına parayı sokan anlayış sayesinde sağlık kurumlarında görevleri başlarında arkadaşlarımız şiddete uğruyor, hayatlarını yitiriyorlar. Sadece vatandaştan gelen şiddet mi, ağır ve tehlikeli işler kapsamında olan hastanelerde alınmayan önlemler, meslek hastalığı ve iş kazası tanımlarının güncellenmemesi işçi sağlığı ve güvenliği birimlerinin yeterli düzeyde çalışmaması da canımıza mal oluyor. Sağlıkta şiddeti engelleyecek yasal düzenlemenin yanı sıra, yöneticilerin itibarsızlaştıran ve hedef gösteren söylemlerini terk etmesi ile birlikte sağlık kurumlarının işçi sağlığı ve güvenliği konusunda yeterli önlemleri alması" diye konuştu.

"SAĞLIK EMEKÇİLERİN TALEPLERİNE KULAK VERİN"

Kovid-19’un meslek hastalığı/iş kazası olarak tanınmasını talep eden Altınsoy, "İşte böylesi bir sağlık ortamında; perforansa dayalı ücretlendirme ile yoksulluk sınırının altında ücret alıyor, geçimimizi sağlamaya çalışıyoruz. Pandeminin ilk günlerinde Sağlık Bakanı ekranların karşısına çıkarak sağlık emekçilerinin 3 aylık döner sermayesinin tavandan ödeneceğini ifade etti Ne yazık ki, o üç aylık dönemde beklentiye giren sağlık emekçileri hayal kırıklığı yaşadılar. Döner sermayelerin %100 üzerinden ödenmesi bir kenarda dursun, bir çok sağlık emekçisi o dönemde 0, 10 ,14, 70 gibi komik döner sermaye aldılar. Bu günde yine covid-19 pandemisi nedeniyle sağlık tesislerinde yapılacak ek ödeme usul ve esaslarını içeren yönetmelikte eşitsizlik ve adaletsizlik barınmaktadır" dedi.

Altınsoy son olarak şunları söyledi: "Sağlık çalışanları arasında iş barışını bozan ve ayrımcılığı körükleyen performansa göre ücretlendirme son bulmalı tüm sağlık emekçilerine ayrımsız bir şekilde çalışırken ve emeklilikte insanca yaşamaya yetecek ücret verilmelidir. Tabi böylesi bir dönem de ise taşeron, sözleşmeli, kadrolu ayımı yapılmadan sağlık çalışanlarının bütün ödemeleri tavandan, eksiksiz bir şekilde ödenmelidir. Yorulduk, tükendik, ölüyoruz… Artık yeter. Sadece Covid-19 pandemisinde 99 sağlık emekçisi yaşamını yitirdi, 40 binin üzerinde sağlık emekçisi covid-19 pozitif oldu. Ve hala devam ediyor…Bu nedenle siyasi iktidarın  bir an önce sağlık emekçilerin seslerine kulak vermesi, taleplerini yerine getirmesi gerekmektedir.Aksi takdirde nasıl ki, covid-19 pandemisiyle mücade ederken kolkola giriyorsak, bizleri yoran, tüketen ve öldüren sisteminize karşı da da kolkola girecek ve pandemiyi de sisteminizi de tarihin çöplüğüne göndereceğiz." (İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

4 kentte iş cinayeti: 4 işçi yaşamını yitirdi

SONRAKİ HABER

Leyla Aydemir cinayetinde Yusuf Aydemir'e ağırlaştırılmış müebbet verildi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa