Üç çocuğum bir telefonla eğitim almaya çalışıyor
Evde internet ve bilgisayar olmaması 3 çocuğun bir telefon üzerinden EBA’dan eğitim almaya çalışması ama alamaması anne ve baba olarak yetersiz hissetmemize sebep oldu.
Fotoğraf: Evrensel
Hanima KIZILTAŞ
Esenyalı - İstanbul
Pandemide öldürmeyen Allah beni uzaktan eğitimle sınıyor. Bu EBA veliler için gerçekten bir sınav. İçine düştüğüm psikolojik çöküntüyü, ruh halimi anlatacağım sizlere… Bir anne-baba kendini ne kadar eksik hissedebilirse biz o duyguyu dibine kadar yaşadık. Üç çocuğum var. Büyük oğlum 7. sınıfta, diğerleri 3. ve 2. sınıfta okuyor, daha doğrusu okumaya çalışıyor.
Aslında bu yazıyı hangi ilde hangi semtte kim okursa okusun içinde kendi hikayesini bulacaktır. Çünkü inanıyorum ki, yaralı olduğumuz bütün konularda birbirimize bağlıyız. Bazen aynı duyguları hepimiz bir anda derinden hissedebilir, nefes alıp “Geçecek mi” diye düşünürüz. Çünkü güçlüyüz, kadınız. Ama bu yıpratma politikaları bitmiyor. Hangisiyle baş edeceğimi bilmiyorum.
Evimin internet altyapısı olmasına rağmen ilgili şirketin eve internet bağlamamasına mı, internet gelince de üç çocukla elimdeki çoğu zaman donan telefona mı yanayım bilemedim. Bilgisayarımızın olması imkansız ama olsa bile kaç kişiye yetecek? 2. sınıftaki oğlumun öğretmeni tarafından sırf Kürt olduğumuz ve de geçen yıl okul eylemlerinin başını ben çektiğim için ayrımcılığa uğradık. Bazen yaşama sevincimizi yok ediyorlar. O kadar üzücü bir şey ki bu durum… Evde internet ve bilgisayar olmaması 3 çocuğun bir telefon üzerinden EBA’dan eğitim almaya çalışması ama alamaması anne ve baba olarak yetersiz hissetmemize sebep oldu. İşçi emekçi ailelerin çocukları bu konuda çok ayrıştırılıyor. Sınıf gruplarında bütün veliler bu durumdan oldukça şikayetçi. Zaten birçoğu WhatsApp bile kullanmıyor ya da bilmiyor. Telefonu olmayan birçok veli var. Merak ediyorum yüz yüze gelince çocuklarımın geride kaldıklarını benim yüzüme söyleme cesareti ve de cüreti bulacaklar mı?
Elimden gelen her şeyi yaptım, herkesle empati kurdum. Belki güleceksiniz ama Mili Eğitim Bakanıyla bile o empatiyi kurdum, “Ben olsam ne yapardım” diye. Hiçbir şey yapamasam da bu EBA rezaletini yapmazdım. EBA uygulamasının içinde puan tablosu koymuşlar trajikomik bir şekilde. E ne olacak o puanlar? Karneler ona göre mi verilecek? Belki Milli Eğitim Bakanının verdiği eğitimin puanları düşük notlar olarak çocuklarımın karnesine yansıyacak ama şunu bilsinler ki vermediğiniz, sunamadığınız eğitim sisteminin puanı olacak onlar. Çocuklarımın davranış notu hep pekiyi olacak, çünkü o puanı benden alıyorlar.