05 Ekim 2020 00:59

Prof. Dr. Alp Ergör: Önemli olan meslek hastalığına yakalanmayı önlemek

Prof. Dr. Alp Ergör: Bir sağlık çalışanı işini üretirken enfekte olmuşsa ve bunu gösterebiliyorsak tartışmasız biçimde meslek hastalığıdır.

Fotoğraf: Freepik

Paylaş

Baran ÖZ
İzmir

Dokuz Eylül Üniversitesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alp Ergör Kovid-19’un meslek hastalığı sayılmasının önemli olduğunu vurgularken, aslolanın ise sağlık çalışanlarının meslek hastalığına kapılmasını önlemek olduğunu ifade etti.

Aynı zamanda İş Sağlığı Araştırma ve Uygulama Merkezi Başkanı olan Prof. Dr. Ergör, Dokuz Eylül Üniversitesi İş Sağlığı ve Güvenliği Birimi (İSGB) olarak hastanede hem çalışma ortamlarını hem de çalışanları izlediklerini ifade etti. Ergör, “Hem kendi birimimizin eğitimini hem çalışanların sağlık, güvenlik, özlük hakları ve iş güvenliği konusunda eğitimlerini yürütmeye çalışıyoruz. Salgın sırasında da ekibi günlere bölüp sürekli alanda olduk. Alandan edindiğimiz bilgileri de düzenli olarak hastane yönetimine ve bağlı olduğumuz kurullara ulaştırdık. Bu süreçte çalışanların sorunlarını iletmemiz ve çözüm bulma çabalarımız moral kaynağı oldu” dedi.

‘SOSYAL DEVLET ŞEMSİYESİ ALTINDA DESTEK SAĞLANMALI’

Salgın sürecinin ülke düzeyinde iyi yönetilmediğini ifade eden Ergör, “Bu süreçte şeffaf olmak, iletişim ve sektörler arası iş birliği gereklidir. Bu var mıydı? Yoktu. İşçi var mı? TTB var mı? THD var mı? Bu kurumsal yapılar salgın yönetime katılamadılar. Şu an ‘Bireyler arası mesafenin korunması’ genel korunma yöntemi. Bunun için çalışanlar arası temasın azaltılması, bir yandan maaşlarından kayıp yaşamadan vardiyalı çalışmaya geçilmesi gerekli. Ulaşımdan çocuk bakımına kadar çalışanlara ‘sosyal devlet şemsiyesi altında’ destek sağlanabilmeli” diye konuştu.

Sağlık çalışanlarının salgın sürecinde iş sağlığı ve güvenliğine bakışını da değerlendiren Ergör, “Sağlık çalışanının sahip olması gereken başat becerilerden biri olan standart koruma önlemlerine uyumu arttı. Bu uyumun kalıcı olması için de altta yatan bir örgütlenme olmalı. Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesinin bir farkı var; iş sağlığı ve güvenliği birimini ilk kuran kamu sağlık kurumlarından biriyiz; 2006’da 6331 sayılı Yasa’dan önce kurduk. Bu hastanenin ve sağlık yerleşkesinin birlikte hareket edebilme geleneği var; asistan eylemleri, 663 sayılı Kararname’ye karşı eylemler...” dedi. Bu süreçte kendilerinin de çalışanların sağlığını ve güvenliğini korumak için gerekli işleri işveren adına yürüttüklerini ifade eden Ergör, “Bu salgın sönümlendikten sonra da işveren işçiyi koruma yükümlüğünü tam olarak yerine getirmeli, emek de bu hizmete sahip çıkmalıdır. 31 yıldır işçi sağlığı alanında çalışan bir hekim olarak ilk kez bu dönemde sağlık iş kolunda İSGB örgütlenmesinin yönetim açısından en önemli yapılardan biri olarak algılandığını görüyorum” diye konuştu.  

‘EN BÜYÜK SORUN SAĞLIK DIŞI ÜRETİM ALANLARINDA’

Sağlık kurumlarında önlemlerin ne düzeyde olduğunu sorduğumuz Ergör şunları söyledi: “Söz gelimi, bir çalışan olarak maskeyi takmakla ilgili sıkıntı yaşıyorsa bu iş yükünden kaynaklanabilir ya da kişisel koruyucu ekipman lojistiği ile ilgili olabilir; her koşulda bu bir işveren sorumluluğudur. Maskesiz çalışmanın önlenmesi gerekir. Bunu da ancak işyerindeki işçi sağlığı ve güvenliği ile ilgili örgütlenmeler yapabilir. Oysa hükümet bu örgütlenmeleri sağlayacak 6331 sayılı Yasa’nın ilgili maddelerini küçük işletmeler ve kamu açısından erteledi. Sağlık iş kolunun kendi reflekslerini göstermesi büyük hastanelerde sağlık çalışanlarını göreli korudu. Ancak en büyük sorun sağlık dışı üretim alanlarında, insanların işe gitmeme şansı yoktu. Tıklım tıklım minibüslerle, servislerle, sıkışık üretim hatlarında yan yana çalıştırıldılar. Peki bu insanları, mavi yakalı işçileri neden koruyamadık? Çünkü sendikalar güçlü değil. Sendikaların daha güçlü olduğu, söz gelimi DEÜ Hastanesi gibi yerlerde bile sendikacıların başına neler geliyor.”

‘ÖNEMLİ OLAN YAKALANMAYI ÖNLEMEK’

Kovid-19’un meslek hastalığı olarak görülmesi gerektiğini söyleyen Ergör, “Bir sağlık çalışanı işini üretirken enfekte olmuşsa ve bunu gösterebiliyorsak tartışmasız biçimde meslek hastalığıdır. Bir fabrika işçisi hastalığa işyerinde, işi yürütürken yakalanırsa bu da meslek hastalığıdır. Meslek hastalığı kamu çalışanları açısından yitirilen herhangi bir hakkı geri almayı sağlamaz, ancak önlemler konusunda önemli bir veri sağlar. Önemli olan sağlık çalışanının meslek hastalığına yakalanmasının önüne geçmektir” diye konuştu.

‘YÖNETİM MANTIĞI DEĞİŞMELİ’

Son olarak iş sağlığı ve güvenliği konusunda yönetsel değişiklik için yönetim mantığının değişmesi gerektiğini ifade eden Ergör, “Emek üretim sürecinin bir parçasıdır kapitalist sistemde. Hayata soldan bakan bir rüzgar esmeli ki bir değişim olsun. Şimdi emeğin temsil edilmediği bir sistem içindeyiz. 6331 sayılı Yasa ile ilgili çok şey tartışılabilir ancak önemli olan emeğin gücüdür. Sonuç olarak bu yasa da liberal bir manifesto olarak gördüğüm İş Yasası’nın üzerine yerleştirilmeye çalışılıyor. Böyle bir zemine yapısal bir yasa koymaya çalışırsanız elbette tutmaz” dedi.

‘İNTERN HEKİMLERİN SALGIN SÜRECİNDEN DE ÖĞRENECEKLERİ VAR’

Geçen haftalarda gündeme gelen intern hekimlerin çalışma koşullarına ilişkin de konuşan Ergör, intern hekimlerin salgın döneminde hastanelerde eğitimine devam etmesi ve çalışmasını doğru bulduğunu şu şekilde açıkladı: “Salgın ne kadar kötü bir süreç olsa da hekimlik bağlamından bir öğrenme fırsatı. Salgının başında intern doktorlar eğitimden çekildi. Oysa intern doktorlar öğrenci değildir. Onlar için aylık olarak SGK’ye iş kazası ve meslek hastalığı primi ödenir; düşük de olsa bir aylık verilir. İntern doktorlar kıdemsiz bir hekim gibi çalışırlar. Biz, DEÜ Hastanesinde intern doktorlara iş sağlığı ve güvenliği hizmeti sunuyoruz. Sağlık sisteminin kimi sorunlarını onlar da yaşıyor, örneğin kimi kliniklerde çok sayıda intern doktor nöbete kalabiliyordu, ancak Dekanlık farklı bir çalışma düzeni kurgulayarak önerilerimiz doğrultusunda sorunu çözdü.”

ÖNCEKİ HABER

"Tarikatlar kapatılsın" diyen TKP'lilere Bahçelievler'de saldırı

SONRAKİ HABER

Kovid-19'a yakalanan Trump'ın sağlık durumu iyiye gidiyor, "yarın taburcu edilebilir"

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa