05 Ekim 2020 00:07

Senaryo yazarlarından yapımcılara çağrı: Telif almamıza engel olmaktan vazgeçin

Senaryo Yazarları Meslek Birliği Başkanı Ayhan Sonyürek, senaristlerin sorunlarını ve taleplerini anlattı.

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

İsmail AFACAN
İstanbul

Senaryo Yazarları Meslek Birliği 2013 yılından bu yana dizi sektöründe örgütlenme çalışması yürütüyor. Birlik; telif haklarının gasbedilmesine, kelepçe sözleşmelerin dayatılmasına ve güvencesiz çalışmaya karşı mücadele yürütüyor. Karşısındaki en büyük engel ise yapımcılar ve medya patronları… 

Senaryo Yazarları Meslek Birliği Başkanı Ayhan Sonyürek, yaşadıkları sorunları, örgütlenme sürecinde yapılan engellemeleri, taleplerini gazetemize anlattı. Yapımcılara seslenen Sonyürek, “Lütfen eser sahipleri ve oyuncuların telif almasının önünde engel olmaktan vazgeçin. Bunlar tarihinize kara bir leke olarak yazılacaktır” dedi.

Senaryo yazarlarının ana gündemlerinden biri “telif hakkı” meselesi… Senaryo yazarları telif hakları konusunda ne tür sorunlar yaşıyor?

Telif hakları yasamız oldukça iyi bir yasa. Avrupa’daki yasalardan hiçbir eksiği yok. Hatta bazı konularda eser sahipleri diğer ülkelere göre daha iyi korunuyor diyebiliriz. Ancak uygulamaya geldiğimizde yayıncılar telif ödemek istemedikleri için hukukun arkasından dolaşarak yasaları işlevsiz hale getirmeye çalışıyorlar. Tüm yayıncılar benzer sözleşmelerle eser sahipleri ve oyuncuların haklarını sonsuza kadar, mecra sınırlaması olmadan alıyorlar. Aslında o sözleşmelere rağmen teliflerimizi toplayabiliriz. Ülke olarak altına imza attığımız Bern Sözleşmesi’ne göre telifleri toplayacağız. Uluslararası anlaşmalar yasalarımız ve yönetmeliklerimiz üzerindedir. Müzisyenlerin verdiği hukuki mücadeleyi sinema alanında vererek biz de haklarımızı alacağız. Bu konuda kararlıyız. Eser sahipleri biraraya gelerek federasyon kuruyoruz. Oyuncular da bizimle birlikte hareket ediyorlar. Federasyon resmi olarak kurulana kadar çeşitli protokoller yaparak bir federasyon gibi davranma kararlılığımız var.

Yeni bir yasa taslağı var. Bu yasayla yayıncıların sözleşmeyle alamayacağı haklar olacak. Bu bizim lehimize büyük bir adım. Ancak bu havuç uzatılırken teliflerin 3-5 yıl devre dışı bırakılma maddeleri de yeni yasanın içine sokuşturulmaya çalışılıyor. Var olan yasadan geri adım demektir bu. Senaryo yazarı, yönetmen ve oyuncular olarak bu geri adıma şiddetle karşıyız. Yasayla haklarımız tırpalanmak istenirse gerekli tepkileri en sert şekilde vermeye hazırız.

Verdiğiniz röportajlarda yapımcıların telif hakları yasasına engel olduğunu söylüyorsunuz. Yapımcıların, senaryo yazarlarına karşı böyle bir tutum sergilemesinin temelinde ne yatıyor? 

Büyük dizilerin yapımcılarının örgütlendiği TESİYAP üyeleri kanallarla ortak iş yapıyorlar. Bu meslek birliğinin yönetim kurulu, senaryo yazarı, yönetmen ve oyuncuların yanında durmaktansa ortak olduğu kanallarla birlikte hareket etmeyi tercih ediyor. TESİYAP genel sekreteri bize yeni telif yasasının çıkmaması için ellerinden geleni yapacaklarını, arkalarında büyük medya grupları olduğunu, gerekirse Cumhurbaşkanından da destek alacaklarını tüm meslek birlikleri temsilcilerinin önünde iletti. Ortaklarımızın çıkarlarını koruyacağız diyerek ana akım kanallardan telif toplanmasına karşı çıktılar. Hatta telif hakları genel müdürünün önünde, ortak olmadıkları kanallardan telif alınmasına karşı olmadıklarını açık açık söylediler. Bu mantıkla; biz eser sahipleri ve oyuncular, TESİYAP üyelerinin ortak olduğu yayıncılardan telif alamayacağız. Düşünün, bir yapımcı birlikte eseri ürettikleri kişilerin haklarını almaması için canla başla çabalıyor. Korkunç. Ağır bir ihanet. Kanallarla ortak olan yapımcıların yapımcı özelliklerinin düştüğü için yapımcı meslek birliklerinin yönetim kurullarına seçilememesi gerekmektedir. Buradan TESİYAP Yönetim Kuruluna sesleniyorum. Lütfen eser sahipleri ve oyuncuların telif almasının önünde engel olmaktan vazgeçin. Bunlar tarihinize kara bir leke olarak yazılacaktır.

Konu yapımcılara gelmişken senaryo yazarlarıyla yapılan sözleşmelere değinmek istiyorum. Bu sözleşmeler için “kelepçe sözleşmeleri” benzetmesi yapıyorsunuz. Bu sözleşmelerin içeriğinden bahseder misiniz?

Bir sözleşme yapılırken iki tarafın da hakları ve çıkarları korunmaya çalışılır. Ancak bizim sektörde güç farkları nedeniyle tek yönlü, kelepçe sözleşmeleri yapılıyor. Birebirde güçsüz olan senaryo yazarı da önüne konan maddeleri imzalamak zorunda kalıyor. Senaryo yazarları, her an işten kovulabileceği ve hiçbir hak iddia edemeyeceği, telif haklarından süresiz ve sınırsız vazgeçildiği, hatta senaryo yazarının anayasal hak olan meslek birliği üyeliğinin olmadığı, olmayacağı, meslek birliğinin hak talep etmeyeceği maddeleri imzalamaya zorlanıyor. Ancak sözleşmelerdeki birçok madde yasalar nezdinde yok hükmündedir. Manevi haklarla ilgili atılan imzalar geçersizdir. Eser sahibi senaryo yazarının manevi hakları hiçbir sözleşmeyle devralınamaz. Örneğin; dizi film senaryosunu bir yapımcıya getiren senaryo yazarı, işten ayrıldığı vakit dizinin devam bölümlerinin yazılmasıyla ilgili izin vermezse o diziyi başkası yazamaz. Bu haktan önceden sözleşmeyle vazgeçmiş olsa bile eserin hususiyeti ve mahiyeti bozuldu diye verdiği izni haklı gerekçeyle bozabilir ve bir tazminat ödemek zorunda kalmaz.

Senaryo yazarları proje bazlı-dönemlik çalıştığı için birçok sosyal haktan mahrum. Sosyal haklarınız konusunda ne gibi sorunlar yaşıyorsunuz?

Senaryo yazarları çoğunlukla bir yapımcıya bağlı olmadan çalıştıkları için sigortasızlar. Emeklilik ve sağlık hakları için dışarıdan ödeme yapmak zorundalar. İşsiz kaldıklarında işsizlik maaşı alamıyorlar. İşten atıldıkları zaman bir tazminat kazanmıyorlar. Bankadan kredi çekmek bile bir senaryo yazarı açısından hayli güç bir işlem.

Senaryo Yazarları Meslek Birliği olarak senaryo yazarlarına nasıl seslenmek istersiniz?

Senaryo yazarı arkadaşlarım, ustalarım. Yasalardan kaynaklanan büyük haklarımız var. Bizim yasalarımız eser sahiplerini tamamıyla koruyan maddelere sahiptir. Yasal haklarımızı iyi öğrenelim. Haklarımızı alabilmek için yan yana duralım, birliğimize üye olalım.

SENARYO YAZARLARININ ACİL TALEPLERİ

Senaryo Yazarları Meslek Birliği olarak sektörde örgütlenme faaliyetleri yürütüyorsunuz. Birliğin taleplerini aciliyet durumuna göre nasıl sıralarsınız?

1-FSEK’deki iyileştirme çalışmaları sırasında var olan haklardan geri adım atılmaması; teliflerin birkaç yıl ödenmemesi maddesinin tasarıdan çıkartılması.

2-Var olan yasayla teliflerin ödenmesi için devletin eser sahiplerinin yanında inisiyatif alması, yayıncıları telif ödemeye zorlaması.

3-Devletin kopyalama cihazlarından kestiği yüzde 3’lük vergilerle oluşturduğu, dünyada Copriht Levy diye tanımlanan fondaki paraların eser sahiplerine ödenmesi.

‘SANSÜR KILIFLI YAPILIYOR’

Geçtiğimiz aylarda senaryo yazarları da sansüre karşı bildiri yayımladı. Senaryo yazarları nasıl bir sansür girişimiyle karşılaşıyor. Duyduğunuz ya da tanık olduğunuz sansür olaylarından örnekler verir misiniz?

Artık sansür kılıflı yapılıyor. Eserler daha yaratım aşamasındayken sansüre uğruyor. En büyük sansürcü senaryo yazarının ta kendisi. Yapımcının, yayıncının, hükümetin ne diyeceği tepesinde sallanan kılıç olarak duruyor. Kimsenin müdahalesine gerek kalmadan kendisi sansürünü yapıyor. En büyük sansür otosansür. Yaratılan korku iklimine teslim olunmuş zihinle yazılanlar zaten sansürlenecek bir içerik bile barındırmayabiliyor.

ÖNCEKİ HABER

Nâzım Hikmet ve politik tiyatro

SONRAKİ HABER

Mızrak çuvala sığmadı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa