KESK: 2021 yılı bütçesinde nefes almak istiyoruz
KESK, 2021 yılı bütçesinde, dar gelirlilerin ve ücretli emekçiklerin salgından korunarak nefes almasının ve insanca bir yaşam sürmesinin sağlanmasını istedi.
Arşiv | Fotoğraf: Evrensel
KESK, 2021 yılı bütçesinde, pandemi ve kriz nedeniyle geçimi iyice zorlaşan dar gelirlilerin, ücretli emekçiklerin salgından korunarak nefes almasının ve insanca bir yaşam sürmesinin sağlanmasını istedi. Özellikle vergide adaletin sağlanması ve kamu hizmetlerine yapılan yatırımın artmasını isteyen KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, hayat pahalılığı karşısında eriyen ücretlerindeki kayıpların karşılanmasını istedi.
KESK önümüzdeki hafta Meclise sunulacak olan 2021 yılı bütçesine ilişkin taleplerini açıkladı. Konfederasyon genel merkezinde yapılan basın toplantısında açıklamayı yapan Mehmet Bozgeyik, pandemi ve ekonomik krizden en çok etkilenen dar gelirli, yoksul kesimleri koruyucu politikalar geliştirmek yerine sermayenin, patronların yüzü güldüren, kamu kaynaklarının talan edilircesine yandaşlara akıtılmasına devam edildiğini söyledi.
İktidarın İşsizlik Fonundan, Merkez Bankasının “kefen parası” olarak nitelendirilen ihtiyaç akçesinden, Varlık Fonuna aktarılan kamu sigortalarından sonra gözünü şimdi de Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) fonu birikimlerine diktiğini belirten Bozgeyik, tüm bunlara rağmen halkın çizilen tozpembe tablolara inanmasının beklendiğini söyledi.
"MAAŞLARIMIZ ERİDİ"
Pandemi ile ağırlaşan kriz koşullarında iğneden ipliğe gelen zamlarla maaşlarının erdiğini belirten Bozgeyik, “Son bir yıl içinde doğalgaza yüzde 34, elektriğe ise son 15 ay içinde yüzde 40 zam yapılmıştır. Halkın en temel tüketim maddesi olan ekmek fiyatı son iki ay içinde yüzde 20 zamlanmıştır. 2019 yılı Temmuz ayında 1 dolar 5. 63 TL’ye karşılık gelirken, bugün 1 dolar 7. 8 TL seviyesini aşmıştır. Buna göre son 14 ay içinde Türk Lirası dolar karşısında yüzde yüzde 38,5 değer kaybetmiştir. Aynı dönemde dört kişilik bir ailenin açlık sınırında yüzde 21, yoksulluk sınırında yüzde 20 artış yaşanmıştır. Buna karşın son 18 ayda kamu emekçilerinin maaşlarında yaşanan artış ise enflasyon farkı ödemesi dahil sadece yüzde 15’de kalmıştır. Bu dönemde ortalama kamu emekçisi maaşı ile alınan dolar miktarı tam 100 dolar azalmıştır” dedi.
EN FAZLA İHRAÇ EDİLENLER ETKİLENDİ
Bozgeyik, ayrıca salgın sürecinin öğretmelerin ek ders ücretinin kesilmesinin, sağlık emekçilerinin ek ödemelerinden tasarruf edilmesinin, sözleşmeli, güvencesiz istihdamın artırılmasının fırsatı haline getirildiğine dikkat çekti.
Bozgeyik, işsizlik ve yoksulluktan en çok etkilenen kesimlerin başında OHAL KHK’leri ile hukuksuz bir şekilde işinden edilen, özel sektörde dahi çalışma olanakları kısıtlanan kamu emekçilerinin geldiğini söyledi.
KESK olarak bu olağanüstü koşullarda dar gelirlilerin, ücretli kesimlerin salgından korunarak nefes almasını ve insanca bir yaşam sürmesini sağlayacak bir bütçe istediklerini vurgulayan Bozgeyik, 2021 yılı bütçesinde herkese ücretsiz, nitelikli, ulaşılabilir, anadilinde bir kamu hizmeti sağlanmasına öncelik verilmesini istedi.
Başta salgın koşullarından en çok etkilenen kadınlar olmak üzere, herkese yaşanabilir bir ücret düzeyinin altında olmamak üzere “temel bir yurttaşlık geliri” sağlanması gerektiğini dile getiren Bozgeyik, gelir vergisi adaletsizliğine son verilmesini, tüketimden alınan dolaylı vergilerin düşürülmesini, kâr, faiz ve servet gelirlerine tanınan ayrıcalıkların kaldırılmasını, asgari ücretin vergi dışı bırakılmasını, belli bir servet düzeyinin üzerindeki zenginlerden servet vergisi alınmasını talep etti.
"GÜVENCESİZ İSTİHDAMDAN VAZGEÇİLSİN"
Otoyolların, köprülerin, şehir hastanelerinin müteahhitlerine milyarlarca lira müşteri geçiş garantisi ödemesinin kesilmesi gerektiğini ifade eden Bozgeyik, diğer taleplerini şöyle sıraladı:
“Yoksulluk sınırı altında geliri olan hanelerin elektrik, doğalgaz, su, internet giderlerinin pandemi tehdidi tamamen ortadan kalkıncaya kadar Hazineden karşılanmasını, savunma ve güvenliğin daha fazla silahlanmaktan değil, demokrasinin tüm kurum ve kurallarıyla işletilmesinden, adaletin tesisinden geçtiği gerçeğinden hareketle ülke kaynaklarının barış ve demokrasi için kullanılmasını, yaşamaya devam ettiğimiz mali kayıpların maaşlarımıza yapılacak ek artışlarla telafi edilmesini, maaşlarımızda yapılacak artışlarda yaşanan gerçek hayat pahalılığının-yoksulluk sınırında yaşanan artışın temel alınmasını, iş güvencemizi ortadan kaldırmayı hedefleyen her türlü güvencesiz istihdam uygulamasına son verilmesini, OHAL KHK’leri ile hukuksuz bir şekilde ihraç edilen üyelerimizin derhal işlerine iade edilmesini istiyoruz.” (Ankara/EVRENSEL)