Yüz yüze eğitimde ikinci aşamaya geçilmesi kararı tartışılıyor: Salgında değişen ne?
MEB'in 12 Ekim’de yüz yüze eğitimde ikinci aşamaya geçileceği açıklamasını değerlendiren Eğitim Sen, "Değişen ne? Vaka sayıları mı düştü? Salgın artık kontrol altına mı alındı?" diye sordu.
![Yüz yüze eğitimde ikinci aşamaya geçilmesi kararı tartışılıyor: Salgında değişen ne?](https://staimg.evrensel.net/upload/dosya/169748.jpg)
Fotoğraf: DHA
Eylem NAZLIER
İstanbul
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, 12 Ekim’de yüz yüze eğitimde ikinci aşamaya geçileceğini duyurdu. Buna göre 2, 3, 4, 8 ve 12. sınıflar ile köy okulları ve özel gereksinimli öğrencilerin tümü de 12 Ekim'de yüz yüze eğitime başlayacak. Bu karar, tartışmaları da beraberinde getirdi. Ülkedeki koronavirüs salgınında resmi verilere göre hasta sayılarında belirgin bir düşüş olmadığı ortadayken ve okulların kapasitesi ve öğretmen sayısına ilişkin iyileştirme yapılmamışken bu kararın alınması "Değişen ne" sorusunu gündeme getirdi.
Selçuk'un açıklamasını Evrensel'e değerlendiren Eğitim Sen Eğitim Sekreteri Özgür Bozdoğan da MEB’e uzaktan eğitim kararı alındığı günden bu yana değişenin ne olduğunu sorarak bunların açıklanmasını istedi. MEB’in ve siyasi iktidarın öncelikli görevinin gerekli tüm önlemleri alıp, salgını bastırarak, okullarda fiziki şartları sağlayarak, personel istihdamını yerine getirerek okulları açmak olduğunu belirten Bozdoğan “Gerekli önlemler alınmadan okulların açılması anlamlı değil. Salgın, Türkiye’de toplum ve halk sağlığı için hâlâ bir tehdit” dedi.
Öğrenci ve öğretmenlerin toplu ulaşımla okula gideceklerini, okul içerisinde etkileşimde bulunup tekrar ailelerinin yanına döneceklerini hatırlatan ve bundan kaynaklı risklere dikkat çeken Bozdoğan, “Sorumuz şu: Değişen ne? Vaka sayıları mı düştü? Salgın artık kontrol altına mı alındı? Dünya Sağlık Örgütünün belirttiği kriterler yerine getirildi mi?” diye sordu.
Özgür Bozdoğan | Fotoğraf: MA
"VAKA SAYILARINI AÇIK BİR ŞEKİLDE BİLMEK HAKKIMIZ"
18 milyon öğrenci, 1 milyona yakın eğitim emekçisiyle birlikte nüfusun büyük bir bölümünü etkileyen okulların açılması kararının, kapalı kapılar ardında alınmasını eleştiren Bozdoğan “Bu kararda, bilimin verdiği gerçekler referans olarak alınmalıydı. Okullarda gerekli hazırlıklar yapılmadan kamuoyunda okulların açılacağına dair algı yaratılmaya çalışıldığı görülüyor. Siyasi iktidarın salgınla mücadelesinin başarılı olup olmadığının bir göstergesi olarak okullar açılıyor. Sağlık Bakanının ‘Her vaka hasta değildir’ dediği bir ortamda biz eğitimciler olarak öncelikle Sağlık Bakanlığının bize yeni vaka sayılarını açık bir şekilde ifade etmesini istiyoruz, bunu bilmek hakkımız” ifadelerini kullandı.
"OKULLAR MARTLA AYNI KOŞULLARDA"
Mart ayında kapatılan okulların hâlâ aynı koşullarda olduğuna vurgu yapan Bozdoğan “Aynı personel sayısı, fiziki yapı ve aynı olanaklarla okullar açılıyor. DSÖ ve bilim insanları, ‘Okullar salgın koşullarına hazırlanmalı’ diyor. Ancak bu konudaki eksikliklerin farkındayız. Öğrencilerimizin üstün yararını temel alan bir karar alınmalı. Yüz yüze eğitime geçilmesi esas hedeftir. Ancak yüz yüze eğitime geçilmesini gerçekten hedef olarak belirlerseniz buna uygun adımlar atmanız gerekir. Salgını engelleyecek önlemler almanız gerekir” değerlendirmesinde bulundu.
"ÖNCELİKLERİ SAĞLIK DEĞİL"
Sağlık Bakanlığının yayımladığı rehberde, öğretmenlerin testleri pozitif çıksa da okulların açık tutulmasını isteyen kararına da tepki gösteren Bozdoğan “Pozitif vakalara rağmen Sağlık Bakanlığı okulları açık tutarsa salgının yayılmasını göze almış demektir. Önceliğimiz öğrenci ve öğretmenlerin sağlığıdır. Bakanlığın bu tutumunu kabul etmiyoruz. Fabrikalarda işçilerin, emekçilerin Kovid-19 vakalarına rağmen çalıştırıldığını gördük. Bunu kabul edemeyiz” dedi.
"KARARIN VELİLERE BIRAKILMASI EŞİTSİZLİĞİ DERİNLEŞTİRİR"
Bakan Selçuk’un açıklamalarının tüm sorumluluğu okul müdürleri, veliler ve öğretmenlerin üstüne yıkmak olduğunu söyleyen Bozdoğan “Peki okullar açılırken MEB’in sorumluğu nedir” diye sordu.
Yüz yüze eğitimde kararın velilere bırakılmasının eğitimde var olan eşitsizliği daha da derinleştireceğine vurgu yapan Bozdoğan “Veliler koşullarına göre burada eşit bir şekilde karar alabilecek durumda değiller. Yoksul ve dezavantajlı gruptaki ailelerin çocukları bu karardan olumsuz etkilenecek. Bu kabul edilebilir değil. Eğitim kamusal bir hizmettir. Bu hizmetin herkese eşit bir biçimde sunulması gerekirken tam tersi yapılıyor” diye konuştu.
Evrensel'i Takip Et