Tarım ilaçları üreticisi Monsanto mahkum oldu
Ankara 18. İdare Mahkemesi, Tarım ilacı üreticisi Bayer Monsanto firmasının ürettiği ilaçların çevre ve insan sağlığına zararlı olduğuna karar verdi.
Fotoğraf: Pixabay
Ramis SAĞLAM
İzmir
Ankara 18. İdare Mahkemesi, Tarım ilaçları üreticisi Bayer Monsanto firmasının ürettiği ilaçların çevre ve insan sağlığına zararlı olduğuna karar verdi. Firma aleyhine risk değerlendirilmesinin yeterince yapılmadığını kararında belirten Ankara 18. İdare Mahkemesi, yeterli inceleme ve araştırma yapılmamasını gerekçe göstererek Tarım ve Orman Bakanlığı’nın Monsanto firmasının ilaçlarının kullanım işlemini iptal etti.
Yaşam savunucusu Avukat Senih Özay, yaklaşık 1 buçuk yıl önce Tarım ve Orman Bakanlığı aleyhine açmış olduğu davanın gerekçeli kararının kendisine 2 Ekim 2020 tarihinde tebliğ edildiğini söyleyerek, karara yönelik detayların ortaya çıktığını ifade etti. Monsanto şirketinin Kaliforniya eyaletinde yabani otlar için kullanılan ilaçlarındaki glifosat maddesi yüzünden kansere yakalandığını söyleyen bir kişiye 289 milyon dolar tazminat ödemeye mahkûm edildiğini hatırlatan Özay, Kaliforniya eyaletinin firmayı mahkûm etmesinin ardından harekete geçtiğini söyledi.
Mahkeme önce Senih Özay’ın yanındaki köylülere itiraz etmiş, onlar davadan çekilince de bu sefer, Senih Özay’a “Senin toprağın mı var bu ilacı kullanıyor musun?” itirazlarında bulunmuş. Monsanto firması tarafından üretilen ilaçlarda glifosat isimli kanserojen madde barındırdığı iddiasıyla davası açan Özay, ilaçların lisanslarının ve ruhsatların iptal edilmesini istemiş.
MESLEKİ VE AKADEMİK KURUMLARDAN GÖRÜŞLER
Ankara 18. İdare Mahkemesi 14.02.2020 tarihinde verdiği ara kararda, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nden ve Veterinerlik Fakültesi’nden, Ziraat Odaları Birliği’nden ve Ziraat Mühendisleri Odasından, Tıbbi Onkoloji Derneğinden, Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nden, tarım sektöründe kullanılan zirai ilaçlar içeriğindeki glifosat isimli maddenin insan, hayvan, bitki ve doğaya zararları konusunda yapılan çalışmaların ve araştırmalarının olup olmadığı bilgisini istedi.
Bu arada Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü’nün 12.03.2020 tarihli ara karara ilişkin yazdığı cevap ise, Avrupa Birliği Veri Tabanında 15.12.2022 tarihine kadar onaylı bir aktif madde olduğunu, California’da mahkûm olmuş tarımsal ilacın etkin maddesini savunarak dava karar metnine yansıtmış oldu.
Ankara Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi Klinik Öncesi Bilimler Bölümü Farmakoloji ve Toksikoloji Ana Bilim Dalı, “Zirai mücadele amacıyla kullanılan glifosat formülasyonlarının hayvanlarda akut zehirlenmeye yol açmayabileceği, bununla beraber tekrarlanan dozlarda sürekli alınmasına bağlı olarak evcil hayvanlarda ciddi ve geri döndüremeyecek nitelikte bozukluklara neden olabileceği” görüşünü mahkemeye iletti.
Yine Hacettepe Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi, Eczacılık Meslek Bilimleri Bölüm Başkanlığı, Farmasötik Toksikoloji Ana Bilim Dalı Başkanlığı 19.03.2020 tarihli yazılarında, “LARC (2018) tarafından insanda olası karsinojen olarak sınıflandırıldığı dünya çapında yaygın olarak kullanılan glifosat ve oluşan metabolitinin gerek insan ve hayvan sağlığı gerekse çevre açısından olumsuz etkilerinin olabileceği yönünde güçlü bilimsel görüşler bulunmaktadır” ifadeleri kullanıldığı görüşünü mahkemeye bildirdi.
GLİSOFAT İÇEREN İLAÇLAR DÜNYANIN BAZI ÜLKELERİNDE YASAK
Mahkemeye bilirkişi olarak görüş gönderen TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası çarpıcı bir gerçeğinde altını çizdi. Ziraat Mühendisleri Odası’nın, mahkemeye gönderdiği 30.06.2020 tarihli yazıda: “Dünya Sağlık Örgütüne bağlı bir kuruluş olan IARC (Uluslarası Kanser Araştırmaları Ajansı) ile EFSA (Avrupa Birliği Gıda Güvenliği Ajansı) 2015 yılında glisofatın olası bir insan kanserojen olduğunu belirleyen çalışma yayınlandığı, Arjantin’de bir çalışmada da Rounup’un kullanıldığı tarım topluluklarında 65 bin kişinin kanser oranlarının ülkenin ulusal ortalamasının iki ile dört kat daha yüksek olduğunun tespit edildiği glisofat maruziyetinin çeşitli hastalıklara neden olduğu yönünde araştırmalar bulunduğu ve dünyanın bazı ülkelerinde yasaklandığı” görüşünü bildirmiş.
“ZİRAAT ODALARI HAREKETE GEÇMELİ”
Ankara 18. İdare Mahkemesi gerekçeli kararında, mevzuatın incelenmesinde, çevre ve insan sağlığının korunması için gerekli tedbirlerin alınmasının devletin ödevleri arasında yer alır hükmüne atıfta bulundu. Davacı Senih Özay’ı haklı bulan mahkeme işlemin iptalini verirken, risk değerlendirilmesinin yeterince yapılmamasını, yeterli inceleme ve araştırma yapılmamasını gerekçe göstererek Tarım ve Orman Bakanlığı’nın işlemini iptal etti.
Özay, dava ile ilgili yaptığı açıklamada özellikle Ziraat Odalarının karar sonrasında harekete geçmeleri gerektiğini belirtti. Özay, “Mahkeme çok önemli bir karar vermiştir. California Mahkemesi’nin 2018 yılında verdiği karar rekor ceza ile sonuçlanmıştı. Bu ilacın lenf kanserine neden olduğu ispatlanmıştır. Bu durumda olanlara dava yolu açılmıştır” dedi. Herkesin sağlıklı bir ortamda yaşaması gerektiğini dile getiren Özay, “Yurttaşlar tarımla uğraşmasalar bile tarım ürünlerini tüketmeleri, havayı solumaları onları taraf haline getirmiştir” ifadesini kullandı. Özay ayrıca dava dilekçesinin İngilizceye de çevrilerek, ABD Mahkemelerine ve Uluslararası Kurumlara gönderileceğinin altını çizdi.
MONSANTO’YA BİNLERCE DAVA
Monsanto’ya glisofatla ilgili binlerce dava açılmış, 2018 yılında sonuçlanan ilk kanser davası olmuştu. İlaç hakkında ABD'de açılmış 5 binden fazla dava bulunuyor. Dewayne Johnson adlı eski bir okul bahçıvanı Ranger Pro türü ilaçlar kullandığını ve 2014'te lenf kanserine yakalandığını söyleyerek şirkete dava açmış, dava yıllarca sürmüştü.