06 Ekim 2020 12:59

İHD’den ırkçı nefret söylemine karşı mücadele edilmesi için partilere mektup

İHD'den siyasi partilere mektup: Talebimiz ırkçılığı temelden reddeden bir anlayışı beslemeniz ve böyle bir anlayışı halk arasında yaygınlaştırmak için çaba harcamanızdır.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

İHD Genel Merkezi ırkçı nefret söylemine karşı mücadele edilmesi için bir mektup kaleme alarak partilere gönderdi. Mektupta; “Talebimiz ırkçılığı temelden reddeden bir anlayışı beslemeniz ve böyle bir anlayışı halk arasında yaygınlaştırmak için çaba harcamanızdır” denildi.

“Türkiye’de, nefret söyleminin giderek artması bizleri endişelendirmekte ve son aylarda yaşananlar böylesi bir mektubu yazmak zorunda bırakmıştır. Nefret söyleminin kontrol edilmemesi halinde, bunu şiddeti tetikleyen bir niteliğe büründüğünü ve nefret suçlarına yol açtığın özellikle belirtmek isteriz” denilen İHD mektubunda şöyle devam edildi; “İnsanlık tarihi göstermiştir ki, büyük acıların çoğu bir gruba karşı ırkçı nefretin ürünü olarak ortaya çıkmıştır. Irkçılık bireyin bir eğilimi olmaktan çıkar, yaygınlaşır, önce grupları, giderek büyük kitleleri harekete geçirebilir. Toplumsallaşan ve kurumsallaşan ırkçılık yalnızca bulunduğu yer için değil, tüm dünya için bir tehdittir.”

“AMACIMIZI TÜRKİYE’DE YAYILAN VE OLAĞANLAŞAN IRKÇILIĞA DİKKAT ÇEKMEK”

İnsan Hakları Derneği (İHD) olarak partilerin dikkatini Türkiye’de yayılmaya ve olağanlaşmaya devam eden ırkçılığa çekmek olduğu belirtilen açıklamada; “Bu gerçeği Kürtlere salt Kürt oldukları için ve Suriyelilere salt Suriyeli oldukları için yapılan saldırılarda, son dönemde de Azerbaycan-Ermenistan arasındaki silahlı çatışma vesilesiyle Ermenilere yönelik ırkçı nefret söylemlerinde görebiliyoruz” denildi.

“ERMENİLERE YÖNELİK IRKÇI SÖYLEM YÜKSELİŞE GEÇTİ”

Mektupta, İHD’nin 22 Eylül 2020 tarihli “Türkiye’de Nefret Suçları ve Son Dönemde Yaşanan Irkçı Saldırlar Özel Raporu”na göre 2020 yılının ilk sekiz buçuk ayında sadece İHD’nin tespitlerine göre 14 ırkçı saldırı olayında 3’ü Suriyeli çocuk olmak üzere 7 kişinin öldürüldüğü, 2010 yılından bu yana da 280 ırkçı saldırıda 15 kişinin öldürüldüğü ve 1097 kişinin yaralandığı ve bu saldırıların hedefinde Kürtler ve Suriyelilerin yer aldığı belirtilerek şöyle denildi; “Ermenilere yönelik ırkçı nefret söylemi de son olarak Azerbaycan-Ermenistan çatışma gerilimi üzerine yükselişe geçti. Söylem eyleme dönüştü. Eylül’ün 28 ve 29’unda iki gün boyunca İstanbul’da Ermeni Patrikhanesi’nin bulunduğu ve çok sayıda Ermenistanlı göçmenin yaşadığı Kumkapı’da, Azerbaycan bayrakları taşıyan araçlar konvoylar oluşturarak Ermenilere yönelik ırkçı nefret söyleminde bulundular.

Cumhuriyet tarihi boyunca uluslararası krizler, Müslüman olmayan toplumlara ve resmi olarak tanınmayan halklara yönelik gözdağı veren, can güvenliğinden yoksunluk duygusu yaşatan genel bir toplumsal atmosfere vesile edilmiştir. İsrail’le ilişkiler Yahudilere, Yunanistan’la sorunlar Rumlara, Irak Federe Kürdistan Bölge Yönetimi ile yaşanan sorunlar ve Suriye’nin kuzeyinde de facto oluşan yönetime karşı girişilen askeri harekâtlar Kürtlere, Azerbaycan-Ermenistan çatışma gerilimleri Ermenilere saldırmak için bahane edilmiştir.”

“BARIŞI SAVUNANLAR İHANETLE SUÇLANIYOR”

Son günlerde de Azerbaycan-Ermenistan silahlı çatışmasında Ermenistan’dan yana tek bir söz söylemeyen, sadece barış çağrısı yapanların bile ihanetle suçlandığına dikkat çekilen açıklamada; “Çatışma yerine çözümü, savaş yerine barışı savunan HDP milletvekili Garo Paylan, Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi ASAM’ın verdiği gazete ilanlarında ihanetle suçlanarak ırkçı saldırılara hedef gösterildi. Sosyal medyada CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da barış istediği için ihanetle suçlanıyor. Tüm bu süreçte sosyal medya Ermenilere yönelik küfür, hakaret, tehdit alanı haline geldi. Yalnızca Ermenistanlı göçmenleri değil Türkiyeli Ermenileri de ülkeden kovmayı talep eden mesajlar paylaşıldı.

Ermenilerle Türklerin dostluğunu savunan, iki halkın bir birini anlaması için çaba harcayan Hrant Dink’e bile tahammülü olmayan yaygın bir ırkçılığın yaşandığı bu memlekette, Ermenilere düşmanlık her an yeni cinayetlere yol açabilir.”

“PARTİLERDEN TALEBİMİZ IRKÇILIĞI TEMELDEN REDDEDEN TUTUM ALMALARI”

Siyasi partilere bu dönemde çok önemli bir görev düştüğünün altı çizilen mektupta; “Tabanda ırkçılık karşıtı bir kültürün yeşertilmesi ve güçlendirilmesidir bu görev. Partinizden talebimiz, ülke geneline yayılmış teşkilatınız aracılığıyla seçmenleriniz arasında çatışmayı değil çözümü, düşmanlığı değil birbirini anlamayı, ayrışmayı değil köprüler kurmayı tercih eden ve ırkçılığı temelden reddeden bir anlayışı beslemeniz ve böyle bir anlayışı halk arasında yaygınlaştırmak için çaba harcamanızdır. İnsan yaşamını ve insanın insanca yaşamasını önceleyen bir toplum için bunun bir zorunluluk olduğunu düşünmekteyiz” denildi. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Tarım işçisi: Tarlada bayılırsam sadece bir bardak su veriyorlar

SONRAKİ HABER

HDP’nin Kobanê eylemleri için verdiği önergeyi AKP-MHP yine reddetti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa