06 Ekim 2020 19:45

Sosyal Haklar Derneği: Yargıtayın Soma kararı, madenci ailelerinin zaferidir

Sosyal Haklar Derneği, Soma Maden Katliamı ile ilgili Yargıtay kararının madenci ailelerinin ve avukatların zaferi olduğunu belirtti, Can Gürkan'ın derhal tutuklanmasını istedi.

13 Mayıs 2014'te Soma'daki katliamda 301 madenci hayatını kaybetmişti.
Fotoğraf: Emin Mengüarslan/AA

Reklam

Sosyal Haklar Derneği, Soma'da 301 madencinin yaşamını yitirdiği maden katliamı ile ilgili kararla ilgili açıklama yaptı. Açıklamada Yargıtay'ın, patron Can Gürkan’ın da aralarında bulunduğu 4 sanığın "301 kez olası kastla öldürme ve 162 kez olası kastla yaralama” suçlarından yeniden yargılanması gerektiğine hükmeden kararı için "Madenci ailelerinin zaferidir" denildi.

Yargıtay 12. Ceza Dairesi, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan’a “basit taksirle ölüme neden olma” suçundan verilen 15 yıl hapis cezası bozdu. Yargıtay, Gürkan’ın da aralarında bulunduğu 4 sanığın “301 kez olası kastla öldürme ve 162 kez olası kastla yaralama” suçlarından yeniden yargılanması gerektiğine hükmetmişti.

Sosyal Haklar Derneğinin açıklamasında şu ifadeler öne çıktı:

"Hiç şüphesiz bu karar, altı yıldır tek bir geri adım atmadan adalet arayışını sürdüren, hiçbir yıldırmaya, korkutmaya, tehdide boyun eğmeyen şehit madenci ailelerinin, Sosyal Haklar Derneği Soma Temsilciliği’nin ve Soma Davası Avukatlarının zaferidir.

Bu karar, daha 13 Nisan 2015 günü ilk duruşma öncesi polis tarafından avukatların salona girişi engellendiğinde, katliamdan o güne dek bir yıl boyunca hiç konuşmamış olan ve ilk kez “avukatıma dokunma!” diye haykırmak için ağzını açan madenci eşinin zaferidir.

Bu karar, Türkiye’de emeği ile geçinmeye çalışan milyonlarca yurttaşın zaferidir.

Bu karar ile, “bize olası kasttan ceza verirseniz, Türkiye’de maden işletecek kimse bulamazsınız” diyen Can Gürkan’ın şahsında bütün işverenlere çalıştırdıkları işçilerin canlarından sorumlu oldukları hatırlatılmıştır.

Türkiye tarihinde ilk kez bir işveren, ölümüne neden olduğu her bir işçinin ölümünden gerçekten sorumlu tutulmuştur.

Türkiye tarihinde ilk kez, çalıştırdığı işçilerin canlarını “zarar kalemi” olarak gören sermayenin ruhu bu denli teşhir edilebilmiştir.

İşçilerin çalışırken ölmelerinin, “iş kazası değil, katliam” olduğu yargı tarafından kabul edilmiştir."

Açıklamada derneğin, yargı sürecinde ailelerin yanında olmaya devam edeceği belirtilirken Can Gürkan'ın kaçmasına imkan tanınmadan derhal yakalanması ve tutuklanması gerektiğine dikkat çekildi. (HABER MERKEZİ)

Reklam