07 Ekim 2020 09:18

EMEP İstanbul: "Çarklar dönüyor", işçi ve emekçilerin sağlığı hiçe sayılıyor

Kovid-19'un iktidar ve kapitalistler tarafından fırsata çevrildiğini belirten EMEP İstanbul İl Örgütü, tüm işçi ve emekçilere hak gasplarına karşı birleşme ve örgütlenme çağrısı yaptı.

Foroğraf: Evrensel

Paylaş

Emek Partisi (EMEP) İstanbul İl Örgütü, ekonomik kriz, pandemi, işsizlik, yoksulluk, zamlar ve baskılar altında insanca çalışmak ve insanca yaşamanın her geçen gün daha da zorlaştığını belirterek tüm işçi ve emekçilere birleşme ve örgütlenme çağrısı yaptı.

“KOVİD-19 TAM ANLAMIYLA EMEKÇİLERİN HASTALIĞI HALİNE GETİRİLDİ”

Emek Partisi İstanbul İl Örgütü olarak, salgına karşı alınmayan önlemler nedeniyle İstanbul’da gıdadan tersanelere, metalden tekstile, belediyelerden hastanelere kadar birçok işyerinde koronavirüs vakalarının yayıldığı bilgisi verildiği hatırlatılan açıklamada şöyle denildi: “Salgının 2. yükselme dönemini yaşadığımız bugünlerde yine İstanbul’da birçok işyerinde ve fabrikada pozitif vaka sayısının arttığının bilgisini alıyoruz. Türkiye’nin en büyük işçi kenti olan İstanbul’da, çeşitli işyerlerinden elimize ulaşan bilgiler, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın açıkladığı verilerin gerçeği yansıtmadığını ortaya koyuyor. İşçi ve emekçiler, her gün salgına yakalanma ve sağlığını kaybetme riski ile karşı karşıya kalıyor. Kovid-19 tam anlamıyla bir işçi sınıfı başta olmak üzere tüm emekçilerin hastalığı haline geldi.”

“İKTİDAR SALGINDA İŞÇİ VE EMEKÇİLERİN SAĞLIĞINI VE HAKLARINI KORUYACAK HİÇBİR ADIM ATMADI”

İktidarın, pandemi sürecinin en başından beri, işçi ve emekçilerin sağlığını ve haklarını koruyacak hiçbir adım atmadığına işaret edilen açıklamada, “Milyonlarca işçi ve emekçi, ücretsiz izin uygulaması ve kısa çalışma ödeneği ile sefalete ve yokluğa mahkum edildi, edilmeye devam ediyor. İşsizlik sigortası fonunu patronlar yağmalıyor. İktidar ve arkasındaki kapitalist güçler, salgını fırsata çevirmeye devam ediyor. Son açıklanan Yeni Ekonomik Programda da (YEP) sermaye sınıfı için teşvikler çıkarken, işçilerin payına ise daha fazla işsizlik, yoksulluk, esnek ve güvencesiz çalışma düştü” denildi.

İŞYERİ VE FABRİKALARDA YAŞANAN HAK GASPLARI

Koronavirüs salgınının yaygınlaştığı bu süreçte, İstanbul’daki fabrikalarda ve işyerlerinde de pozitif vakaların tekrar artışa geçtiğinin altı çizilen açıklamada fabrikalardaki çalışma koşullarına ve alınması gereken önlemlere yer verildi:

“İşçiler, hastalık ile burun buruna çalışırken bir de işyerlerindeki hak gaspları çoğaldı. İstanbul’da farklı işkollarından gelen bilgiler doğrultusunda, son süreçte yaşanan hak gasplarını özetleyecek olursak karşımıza şöyle bir tablo çıkmaktadır:

İşçiler, işlerini kaybetmemek veya ücretsiz izne çıkarılmamak için koronavirüs pozitif çıktığında gizlemek zorunda kalıyor.
Fabrikalarda ve işyerlerinde pozitif vakalar, patronlar ve yöneticiler tarafından gizleniyor. Pozitif vaka çıkan aynı bölümdeki işçilere bile patron tarafından şeffaf bilgi verilmiyor.
Korona pozitif çıkan işçiler ile temas halinde olan işçilere test dahi yapılmıyor. Sonucu pozitif çıkan işçiler karantina süreleri bittikten sonra tekrar test yapılmadan iş başı yaptırılıyor.
Üretimde yıl sonu hedeflerinin tutturulması gerekçesi ile işçilerin iş yükü artırılırken, fazla mesailerle işçiler günde en az 10-12 saat çalıştırılıyor.
Ücretsiz izin uygulaması ve kısa çalışma ödeneği, tamamen patronların keyfi uygulamalarına dönüşmüş halde ve işçileri cezalandırmanın aracı haline gelmiş durumdadır.
Bazı fabrikalarda işçilere maske bile temin edilmiyor, işçiler maskelerini kendileri temin ediyor. Birçok işyerinde ise işçiler, tek maske ile mesailerini tamamlıyor.
Yine birçok fabrika ve işyerinde işçiler, test yapıldıktan sonra sonucu belli olana kadar çalıştırılıyor.

ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER

Koronavirüs salgını yeniden yükselme seyrine girmiştir. Tüm emekçilere ve ailelerine yaygın test yapılmalıdır.
İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) Kanunu yeniden düzenlenerek pandemi sürecinde Kovid-19 testi, tüm işyerlerinde ücretsiz ve düzenli bir şekilde yapılmalıdır. Koronavirüs, tüm sağlık emekçileri için meslek hastalığı olarak kabul edilmelidir.
Tüm işyerlerinde işçi sağlığı ve iş güvenliği komiteleri oluşturulmalı, sendikalara ve sağlık meslek örgütlerine denetleme yetkisi verilmelidir.
İşsizlik sigortası fonunu sermayenin yağmasına açan kısa çalışma ödeneği ve ücretsiz izin uygulaması yerine salgına karşı ücretli izin uygulanmalıdır.
Salgında gelinen aşamaya dair emekçiler şeffaf bir biçimde bilgilendirilmeli, veriler detaylı ve bilimsel gerçeklere uygun bir biçimde paylaşılmalıdır.
İşten atmalar bütün istisnaları kaldırılarak gerçek anlamda yasaklanmalı ve çalışma süreleri gelir kaybı olmaksızın kısaltılmalıdır.
İşsizlik Sigortası Fonundan patronlara akıtılan destek ve teşvikler durdurulmalı, tüm kaynaklar işçiler ve işsizler için kullanılmalıdır.
Salgının ve krizin yarattığı ağır tabloda önümüzdeki süreçte asgari ücret, insanca yaşanacak bir düzeyde belirlenmeli ve asgari ücret vergi dışı bırakılmalıdır.
Tüm sağlık kuruluşlarında işçi ve emekçilere, ücretsiz ve nitelikli sağlık hizmeti verilmelidir.”

BİRLEŞME VE ÖRGÜTLENME ÇAĞRISI

İşçilerin doğrudan yaşam hakkına saldıran, tüm emekçileri sefalete, geleceksizliğe, sömürüye ve baskıya mahkûm eden politikaların kader olmadığı vurgulanan açıklamada, “İşçi ve emekçiler olarak, insanca çalışma ve yaşam koşulları için mücadele etmekten başka bir seçeneğimiz yok! Emek Partisi İstanbul İl Örgütü olarak tüm işçi ve emekçileri bu sömürü düzenine birleşmeye ve örgütlenmeye çağırıyoruz” denilerek çağrı yapıldı. (HABER MERKEZİ)