7 Ekim 2020 11:34
/
Güncelleme: 8 Ekim 2020 05:45

Eğitim Sen: Öğrencilerin eğitimden eşit şekilde yararlanacağı koşullar oluşturulmalı

Eğitim Sen İzmir 2 No’lu Şube pandemi döneminde eğitimde yaşanan sorunlara ilişkin basın toplantısı düzenledi. Eğitim Sen MYK üyesi Özgür Bozdoğan’ın katılımıyla gerçekleşen toplantıda uzaktan eğitim, yüz yüze eğitim ve ek derslerle ilgili konular değerlendirildi.

Eğitim Sen İzmir 2 No’lu Şube binasında yapılan basın toplantısında Şube Başkanı Veysel Beyazadam ve yönetim de hazır bulunurken, toplantıda konuşan Eğitim Sen MYK üyesi Özgür Bozdoğan, “Eğitim hakkının tam ve eksiksiz yerine getirilmesi için, salgın koşullarında ve tüm risklere rağmen elimizden gelen çabayı yerine getirme gayretindeyiz. İster uzaktan ister yüz yüze eğitimin tüm öğrenciler için hak olduğu gerçeğiyle öğrencilerin eğitimden eşit bir şekilde yararlanacak koşulların oluşturulması, bu koşulların oluşturulması ile ilgili kamu kurumlarının kendi üzerine düştüğü sorumluluğunu yerine getirmesi için ciddi çaba içerisindeyiz” dedi.

‘PLANSIZLIK BİR TERCİH SONUCU SÜRDÜRÜLÜYOR’

Milli Eğitim Bakanlığının yaptığı açıklamalara değinen Bozdoğan, “Alınan kararların kendisi bu kararların ne için alındığı bizim açımızdan çok önemli. Eğer buradaki gerekçe siyasi iktidar ve Milli eğitim bakanlığı açısından çocukların eğitim hakkıysa buna göre bir yol belirlemeleri gerekiyordu. Ama bizim kafamızdaki kaygılar, soru işaretleri alınan kararın arkasında siyasi iktidarın salgınla mücadelede başarılı olduğuna dair bir algı oluşturma çabası olduğuna ilişkin” diye konuştu.

Milli Eğitim Bakanı'nın kendisinin 12. sınıflarda hangi derslerin okutulacağı ile ilgili net bir yanıt veremediğini de ifade eden Bozdoğan, “Buradaki bir plansızlığın, programsızlığın bir tercih sonucu sürdürüldüğünün farkındayız. Israrcı çabamız şu, yüz yüze eğitime bir an önce geçilmeli ancak bunun için sağlıklı koşullar hızlıca oluşturulmalı. Yüz yüze eğitime geçmeyi hedefleyen bir siyasi iktidarın yapması gereken işler var. Öncelikle salgında mücadelede önleyici önlemleri hızla almalı. Sadece bireyler üzerine sorumluluk yıkılamaz. Kamunun yapması gereken bunun ötesinde olmalı. Vatandaşa bırakılan bu durumu eğitimde yaşıyoruz. Öğrenci velilerin isteğine göre çocukların okula gidip gitmemesi bireysel bir karar değildir. Bunun velilere bırakılması birinci sorundur. İkinci sorun ise eşit bir hak olmayışıdır. Bu eşitsizliği derinleştiren bir yaklaşımdır” dedi.

Ülkede her 3 öğrenciden birinin uzaktan eğitime erişim sağlayamadığını hatırlatan Bozdoğan, “Her gün gelişmeleri takip ediyoruz. Bizim İzmir’e yapmış olduğumuz ziyaretlerdeki en önemli çağrılardan biri de Eğitim İzleme Kurulları oluşturmak. Eğitime ilişkin tüm sorunları müdahale edecek, eğitim alanındaki eşitliği tesis etmek için üzerine düşen sorumluluğu yerine getirecek kurulları oluşturmak. Yaklaşık 10 gündür Ege bölgesinde sürdürdüğümüz faaliyetin özü de budur” diye konuştu.

"MART AYINDA OKULLAR NASILSA HALA AYNI"

Okulların hazır olup olmadığına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Bozdoğan, Dünya Sağlık Örgütünün okulların fiziki olarak eğitime açılmasının koşullarının yerine getirilmesi ile ilgili bakışıyla Salgın Bakanlığının ve Milli Eğitim Bakanlığının anladığı şeyin aynı olmadığını ifade etti. Bozdoğan okulların fiziki koşullara uygun olmadığını aynı zamanda bunun için de yeterli bütçenin olmadığını hatırlatarak, “Öğrencilerin girişlerde ateşin ölçülmesi için yığılmanın önlenmesi gerekiyor. İlkokul 1. sınıflar ve okul öncesi okullar başladı ancak öğrenci sayısının azlığından kaynaklı yoğunluk yaşanmadı. Ama pazartesi öyle olmayacak, belki de Karşıyaka’da Çiğli’de merkezde bu sorun yaşanmayacak biliyoruz ki bazı semtlerde Adana’da Urfa’da Hatay’da İzmir’in bazı semtlerinde yaşanacak. Dün Bakana soru soruyor öğrencilere maske dağıtacak mısınız diye, evet diyemiyor. Biz onlara dağıttık, bu bir cevap değil. Bu, hayır dağıtmayacağız anlamına geliyor. Belliki ilk gün görüntü vermek için dağıtılacak ama velilerimizin bilsin ki böyle bir koşul yok. Dün bir meslek lisesindeydik herhangi bir şekilde öğretmenlere dağıtılan koruyucu bir malzeme yok. Biz de ısrarlı bir şekilde Milli Eğitim Bakanlığı’na durumun ciddiyetini anlatmaya çalışıyoruz. Okulların sağlıklı koşullarda tam ve güvenli bir şekilde açılmasını sağlamak gündemimiz. Fiziki olarak okulların Mart ayından bu yana nasıl bıraktıysak okullar şuan aynı, hiçbir değişiklik yok” dedi. (İzmir/EVRENSEL)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Gabar petrolü sömürüsü: 1 milyon liralık üretime  6 liralık ücret

Gabar petrolü sömürüsü: 1 milyon liralık üretime 6 liralık ücret

Saray iktidarının “Milletimiz zenginleşecek” propagandasını yaptığı Gabar petrolünün arkasında ağır bir işçi sömürüsü var. Günde 12 saat çalışma, taşeronlaştırma, sendikasızlık, yoksulluk sınırının yarısı bile etmeyen ücretler… Öyle ki sadece 12.5 saatlik üretim tüm işçilerin ücretini karşılıyor, geri kalan patronların kasasına akıyor.

Şırnak’ta bir günde çıkarılan petrol, Batman’da çıkarılanın yüzde 87 fazlası.

Serbest piyasada ham petrolün varil fiyatı yaklaşık 75 dolar.

İşçiler iki günde çıkarılan petrol kadar ücret alsaydı aylık ücret 160 bin lira olurdu.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
RTÜK Başkanı “Ülkemizde olumlu olaylar olmuyormuş gibi haber servis ediliyor” deyip ‘yandık’, ‘bittik’ haberleriyle karamsarlık aşılandığını savundu, ceza tehdidinde bulundu.

Evrensel'i Takip Et