KESK: Savaşa, sermayeye değil emekçiye bütçe
KESK, 2021 bütçesine ilişkin illerde açıklama yaparak, savaşa değil emekçiye bütçe ayrılmasını istedi.
![KESK: Savaşa, sermayeye değil emekçiye bütçe](https://staimg.evrensel.net/upload/dosya/170729.jpg)
Fotoğraf: Evrensel
İLGİLİ HABERLER
![KESK İzmir Şubeler Platformu: Bütçeden kamu hizmetlerine ayrılan pay artırılsın](https://www.evrensel.net/images/120/upload/dosya/170693.jpg)
KESK İzmir Şubeler Platformu: Bütçeden kamu hizmetlerine ayrılan pay artırılsın
![KESK: 2021 yılı bütçesinde nefes almak istiyoruz](https://www.evrensel.net/images/120/upload/dosya/170662.jpg)
KESK: 2021 yılı bütçesinde nefes almak istiyoruz
KESK Manisa Şubeler Platformu “Halktan, emekten yana bir bütçe, insanca yaşamaya yetecek bir gelir ve güvenceli çalışma istiyoruz” diyerek açıklanan 2021 bütçesine dair basın açıklaması gerçekleştirdi. Manisa İl Sağlık Müdürlüğü önünde yapılan açıklamada; "Sağlıkta ticaret ölüm demektir", "Kadrolu çalışma, güvenli gelecek", "Sermayeye değil emekçiye bütçe" sloganları atıldı.
KESK Şubeler Platformu adına konuşan SES Manisa Şube Eşbaşkanı Figen Pehlivan Demirel, "Pandemi ve onun yarattığı her geçen gün daha derinleşen ekonomik krizle artan işsizlik ve hayat pahalılığı halkın, emekçilerin, işçilerin gündeminin en başında yer almaya devam ediyor” diyerek sözlerine başladı.
Yeni Ekonomi Paketi'nin mevcut eşitsizlikleri daha da artırdığını belirten Demirel, KESK olarak insanca bir yaşam için halktan ve emekten yana bir bütçe istediklerini söyleyerek taleplerini sıraladı.
KOCAELİ: HALKTAN, EMEKTEN YANA BİR BÜTÇE İSTİYORUZ!
KESK Kocaeli Şubeler Platformu, "Halktan ve emekten yana bir bütçe" talebini dile getirdi.
Kocaeli Vergi Dairesi Başkanlığı önünde yapılan eyleme CHP, Emek Partisi, DİSK Emekli-Sen destek verdi. "Halktan, emekten yana bir bütçe istiyoruz" pankartı açılan eylemde basın açıklamasını KESK Dönem Sözcüsü ve Eğitim Sen Şube Başkanı Suphi Yıldırım okudu.
"İç içe geçen ekonomik, siyasal, sosyal sorunların hepimizin yaşamını derinden etkilediği zor bir süreçten geçiyoruz" diyen Yıldırım, "Pandemi ve pandemi ile her geçen gün daha derinleşen ekonomik krizle artan işsizlik ve hayat pahalılığı halkın, emekçilerin, işçilerin gündeminin en başında yer almaya devam ediyor. Milyonlar, insanca yaşamanın ve insanca çalışmanın her gün daha da zorlaştığı koşullarda hayatlarını alt üst eden sorunların çözülmesini bekliyor. Ancak ülkeyi yönetenler milyonların çözüm bekleyen acil sorunlarını görmezden gelmeye, ötelemeye devam ediyor. Halkın, emekçilerin yaşadığı sorunlara değil, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ilan edilen OHAL fırsatçılığında kurdukları baskıcı, otoriter rejimi tahkim etmeye öncelik veriyorlar" dedi.
Pandemi ile ağırlaşan kriz koşullarında iğneden ipliğe gelen zamlarla maaşlarının erimeye devam ettiğini vurgulayan Yıldırım, "Son bir yıl içinde doğalgaza yüzde 34, elektriğe ise son 15 ay içinde yüzde 40 zam yapılmıştır. Halkın en temel tüketim maddesi olan ekmek fiyatı son iki ay içinde yüzde 20 zamlanmıştır. 2019 yılı Temmuz ayında 1 dolar 5. 63 TL’ye karşılık gelirken bugün 1 dolar 7. 8 TL seviyesini aşmıştır. Buna göre son 14 ay içinde Türk Lirası dolar karşısında yüzde %38,5 değer kaybetmiştir. Aynı dönemde dört kişilik bir ailenin açlık sınırında %21, yoksulluk sınırında %20 artış yaşanmıştır. Buna karşın son 18 ayda kamu emekçilerinin maaşlarında yaşanan artış ise enflasyon farkı ödemesi dahil sadece yüzde 15’de kalmıştır. Bu dönemde ortalama kamu emekçisi maaşı ile alınan dolar miktarı tam 100 dolar azalmıştır. Üstelik salgın süreci eğitim emekçilerinin ek ders ücretlerinin kesilmesinin, sağlık emekçilerinin ek ödemelerinden tasarruf edilmesinin, sözleşmeli, güvencesiz istihdamın artırılmasının fırsatı haline getirilmektedir. Tüm bunlara rağmen 3 milyon kamu emekçisinin 2 milyon emeklinin yandaş konfederasyon yönetimi ve iktidar arasında imzalanan toplu sözleşme ile maaşlarında yapılan sefalet oranlı artışlarla yetinmesi, güvenceli-kadrolu istihdamdan vazgeçmesi beklenmektedir" diye konuştu.
"TALEPLERİMİZ MİLYONLARIN TALEBİDİR"
Bu koşullarda başta emekçi kesimler ve dar gelirliler olmak üzere tüm toplumu yakından ilgilendiren bütçe sürecinin başladığını söyleyen Yıldırım, "Hem geçtiğimiz hafta açıklanan Yeni Ekonomi Programı hem de iktidarın geçmiş 18 yıllık pratiği yine ülke kaynaklarının, halktan toplanan vergilerin sermayeye, yandaşlara, savaş politikalarına aktarıldığı, tüm yükün emekçilere yıkıldığı, mevcut eşitsizlikleri artıran, toplumsal cinsiyet körü bir bütçenin hazırlandığını göstermektedir" dedi.
SAMSUN'DA ADİL BÜTÇE TALEBİ
Samsun’da da KESK Şubeler Platformu, Süleymaniye geçtiğinde basın açıklaması yaparak halk için bütçe talep etti. KESK adına basın açıklamasını Tüm Bel Sen Şube Başkanı Suat Yıldız okudu. Basın açıklamasına KESK üyelerinin yanı sıra emekten yana siyasi partiler de destek verdi. Açıklamada “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz”, “Sermayeye değil halk için” bütçe sloganları atıldı.
TALEPLER
- Bütçe hakkımız önündeki engellerin kaldırılmasını,
- Kamu hizmetlerine ve yatırımlarına bütçeden ayrılan payın artırılmasını,
- Başta salgın koşullarından en çok etkilenen kadınlara olmak üzere, herkese yaşanabilir bir ücret düzeyinin altında olmamak üzere “temel bir yurttaşlık geliri” sağlanmasını,
- Bütçede toplumsal cinsiyet eşitliğinin temel alınmasını,
- Geçsek de geçmesek de, hizmet alsak da almasak da otoyolların, köprülerin, şehir hastanelerinin müteahhitlerine parası bizim cebimizden çıkan hazine garantilerine son verilmesini,
- Yoksulluk sınırı altında geliri olan hanelerin elektrik, doğalgaz, su, internet giderlerinin pandemi tehdidi tamamen ortadan kalkıncaya kadar Hazineden karşılanmasını,
- Savunma ve güvenliğin daha fazla silahlanmaktan değil, demokrasinin tüm kurum ve kurallarıyla işletilmesinden, adaletin tesisinden geçtiği gerçeğinden hareketle ülke kaynaklarının barış ve demokrasi için kullanılmasını,
- Yaşamaya devam ettiğimiz mali kayıpların maaşlarımıza yapılacak ek artışlarla telafi edilmesini, maaşlarımızda yapılacak artışlarda yaşanan gerçek hayat pahalılığının-yoksulluk sınırında yaşanan artışın temel alınmasını,
- Başta ILO sözleşmeleri olmak üzere uluslararası sözleşmelerle, evrensel sendikal hak ve özgürlüklerle uyumlu, grev hakkı ile tamamlanmış gerçek bir toplu pazarlık sistemine geçilmesini istiyoruz.
(HABER MERKEZİ)
Evrensel'i Takip Et