EBA TV saatinde tarlada çalışan çocuklar: Okulu kurtuluş olarak görüyordum
Diyarbakır’ın Karamusa Köyü’nde soğan tarlasında çalışan mevsimlik tarım işçileri hem Kovid-19 hem de geçim sıkıntısıyla karşı karşıya. Genç ve çocuk tarım işçileri de eğitimden çok uzaktalar.
Fotoğraf: Evrensel
Fırat TOPAL
Mahsum KARA
Diyarbakır
Pandemi süreci devam ederken hayatını sürdürmeye çalışan tarım işçileri çalışmaya devam ediyor. Hem Kovid-19 hem de geçim sıkıntısıyla karşı karşıya kalan genç ve çocuk tarım işçileri eğitimden de çok uzaktalar. Diyarbakır’ın Karamusa Köyü’nde soğan tarlasında çalışan mevsimlik tarım işçileri öğrenciler ve aileleriyle konuştuk. Çalıştıkları soğan tarlasında gölgesinde soluklanacakları bir ağaç dahi yok, sabahtan akşama güneş altındalar. Bunaltıcı sıcaklar karşısında vücutlarının her tarafını örtecek elbiseler giyerek, yanmaktan korunuyorlar yine de dayanılır gibi değil. EBA TV’nin ders saatlerinde tarlada çalıştıklarını söyleyen öğrenciler, “Okulu kurtuluş olarak görüyorduk, mevsimlik işçi olarak çalışıyoruz” dediler.
"İNTERNET YOK OLSA ÇALIŞMAK ZORUNDAYIM"
Dicle, henüz 12 yaşında, 8. sınıf öğrencisi. Aynı zamanda mevsimlik tarım işçisi, Dicle internet olmadığı için derslerden geri kaldığını belirtiyor fakat internet olsa dahi tarlada çalıştığından kendisi için değişen bir şeyin olmayacağını söylüyor. Dicle, “Hastalıktan dolayı dersler uzaktan eğitim olarak veriliyor. İnternet olmadığı için derslere giremiyorum. Okuldaki hocalar hafta sonu kurs veriyorlar bize, açığımızı o şekil kapatmaya çalışıyoruz. Babamın durumu yok, biz de okul harçlığımız çıkarmak için babamla birlikte her sene tarlada çalışıyoruz. Gün ortasında televizyonda verilen derslere de yetişemiyoruz. Hocalarımız ellerinden geldiğince bize yardımcı oluyorlar. Okul bizim tek kurtuluş yolumuz, o yolu bize açın” ifadelerini kullanıyor.
HAYALLERİ VETENİRER VE DİŞ HEKİMİ OLMAK
Rojhat (15), çalışmak zorunda olduğu için okulu bırakmak zorunda kalmış şimdi ise o tarla senin bu tarla çalışıp duruyor ve henüz 15 yaşında. Buna rağmen geçinemediğini belirten Rojhat, şunları söylüyor: “Çalışmak zorundaydım okulu bıraktım. Aldığımız yevmiye geçimimize yetmiyor. Bu yıl fındığa gittim. Zor tarlalarda çalışmak ama mecburum. Okuyabilseydim veteriner olacaktım. Ama artık okuyamam bu şekilde okumak da istemiyorum.”
Abdullah (16) ise “Ailemle birlikte yaklaşık sekiz senedir mevsimlik işçiyiz. Okulu bu zor işten kurtulmak ve daha güzel bir hayat kurmak için okuyorum ve elimizde okumaktan başka bir kurtuluşumuz yok. Bizde internet yok çünkü köyde yaşıyoruz. EBA TV’nin yayın saatinde de zaten tarlada çalışıyorum, orayı takip edemiyorum. Derslerden baya uzak kalmışız. Hayalim diş hekimi olmak. Tarlada çalışmak insanı çürütüyor” dedi.
OKULLARIN AÇILMASINI İSTİYOR
Ayşe (16), geçim sıkıntısından dolayı yaklaşık iki yıldır bir yandan okul okuyor diğer yandan mevsimlik tarım işçiliği yapıyor. Tarlada o kavurucu sıcağın altında çalışırken dahi aklında olan tek şey geri kaldığı dersleri nasıl telafi edeceği Ayşe. Ayşe, “Hastalıktan dolayı okulla arama mesafe girdi, derslerden geri kaldım. Şuan sadece aklımda geride kaldığım konuları nasıl hallederim diye düşünüyorum. Zaten televizyondan verilen derslerden hiç bir şey anlayamıyoruz. Canlı derslere giremiyoruz. Köyde olduğumuz için internet yok. Okul kapandığından beri hiçbir derse giremedim. Okul olduğunda bile gelip iki ay tarlada çalışıyorum. Biz burada beş kişi çalışıyoruz, evde de altı kişi var. Geçimimizi tarım işçiliği ve hayvancılıkla sağlıyoruz. Buradan aldığımız parayla zar zor geçiniyoruz zaten. Okulu bitirip veteriner olmak istiyorum. Bu koşullarda okumak zor ama önemli olan zoru başarmak zaten. Bir an önce okulların açılmasını istiyorum” dedi.
"ÇALIŞMASALAR OKUL MASRAFLARINI KARŞILAYAMAM"
Mevsimlik tarım işçilerinden Mehmet Aslan (45), 3 çocuk babası. Yıllardır bildiği tek iş bu. Mevsimlik tarım işçiliğiyle hayatını idame ettiremiyor. Başka bir iş bulamadığını da ekleyerek, “60-70 TL’ye sabah 5’ten akşam 6’ya kadar çalışıyoruz. Günde bir eldiven yırtıyoruz, çalışırken 6-7 TL de eldivene veriyoruz kendi cebimizden. Geriye kalan parayla yaşamak zor ve her geçen gün daha da kötüye giden bir ekonomi var. Saatlerce çalışmamızın bedeli zorla karnımızı doyurmak. 3 çocuğum var ve 3’ü de okuyor. Sürekli tarlalarda olduğum için onlarla ilgilenemiyorum. Başka iş yok mecburum, baharda çapadayız, bu mevsimde ya pamuk ya da soğandayız. Biz mevsimlik tarım işçiyiz, bu kadar basit” diyor.
"OKUL AÇILSA DA ÇOCUKLARI GÖNDEREMEM"
Adil Kara (47), iki çocuğuyla birlikte 4 yıldır mevsimlik tarım işçisi olarak çalıştığını söylüyor. Pandemi ile birlikte çocuklarının eğitime ara verdiğini fakat okulların açılmasıyla birlikte yine de çocuklarını okula bir süre daha gönderme durumumun olmadığını belirtiyor. Adil Kara, “4 senedir ben ve okuyan iki çocuğumla beraber mevsimlik işçi olarak çalışıyoruz. İki çocuğum da okuyor ama bu hastalıktan dolayı okula gidemiyorlar, gün boyunca benimle tarlaya geldikleri için ders çalışamıyorlar. EBA TV’nin yayın saatinde burada oldukları için derslerden geri kalıyorlar. Zaten internet olmadığı içinde dersleri takip etme durumları yok. Çok zorlanıyorlar. Zaten çocuklarda EBA TV’ den anlamıyorlar. Derslerin çok farklı olduğunu söylüyorlar. Benim bu gün bile okul açılsa çocukları bir iki ay okula gönderme durumum yok ben tek başıma yapamıyorum. Geliyoruz bir iki ay çalışıyoruz en azından ev masrafını ve çocuklarda okul masrafını çıkarıyor. Ben burada çalışmasam onlar da benimle tarlada çalışmasalar ben onların okul masrafını karşılayamam çünkü başka bir gelirim yok. Elimden geldiğince onlarla birlikte buraya gelip çalışıyoruz” diye konuştu.
Emrullah Aslan (27) Mimarlık Bölümü mezunu. Okulunu bitirdikten sonra iş bulamayınca tekrar mevsimlik tarım işçisi olarak köyüne dönmek zorunda kalmış, Aslan, saatlerce çalıştığı tarlada ise emeğinin karşılığını alamadığını da ekleyerek “Yaklaşık 10 yıla yakındır ailemle birlikte bu işi yapıyorum. Okulu bir kurtuluş olarak görüyordum. Mimarlık bölümünden mezunum ama hiçbir yerde iş bulamadığımdan dolayı gene mevsimlik işçi olarak hayatıma devam ediyorum. Yılın 12 ayı tarlada iş var ama ne kadar çalışsak da emeğimizin karşılığını alamıyoruz. Yaptığımızın işin yarısının çeyreğini bile alamıyoruz. Günlük 12 saat çalışıyoruz. Benimle birlikte ailemden 6 kişi var burada. Günlük kazancımız 70-80 TL. Herkes elinden geleni yapıyor, herkes ekmeğinin peşinde” diyor.