Üniversiteyi kazanıp gidemeyen öğrenci: Üniversite nasıl bir yer, hiçbir fikrim yok!
Uzaktan eğitim alan üniversiteli ve üniversiteye yeni başlayacak öğrenciler, birçok konuda belirsizliğin sürdüğünü ve bunların kendilerinde kaygı yarattığını söylüyor.
Fotoğraf: DHA
Senay DENİZ
Seren ELATAŞ
Adana
Uzaktan eğitim sürecini nasıl geçirdiklerini ve beklentilerini konuştuğumuz gençler, uzaktan eğitimin verimli geçmediği ve yüz yüze eğitimle kıyas edilemeyeceği konusunda hemfikir. Geçtiğimiz dönem uzaktan eğitim alan üniversiteli ve üniversiteye yeni başlayacak öğrenciler, üniversite yönetimlerinin sadece eğitimin uzaktan devam edeceği konusunda açıklama yapmalarına tepkili. Öğrenciler birçok konuda belirsizliğin sürdüğünü ve bunların kendilerinde kaygı yarattığını söylüyor.
"ÜNİVERSİTEYE DAİR ÇOK HAYALİM VARDI"
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi bölümünü kazanan Tolga ile konuşuyoruz. Üniversitesine gidemediği ve üniversite hakkında yeterince bilgisi olmadığından yakınarak “Üniversite hakkında çok hayalimiz oldu. Ama şu an üniversite nasıl bir yer gerçekten hiçbir fikrim yok. Eskişehir’i tercih ederken öğrenciler, ekonomik ve sosyal açıdan uygun diye ediyor. Ben de o şekilde tercih ettim ama şu anki halimden memnun olduğumu söyleyemem” diyor. Eğitimlerinin tamamen online sürdüğünü belirterek “Güzel geçiyor diyeceğim ama pek de gerçekçi olmayacak. Çünkü evde fazla ciddiye alamıyoruz, genel olarak çok ciddiye alınmıyor. Uygulamalı dersler de uzaktan olacak. Bunun da pek bir katkısı olmayacak. Elinle yapmadıktan sonra pek bir anlamı olmaz bence” diye ekliyor.
"KENDİMİ YURT DIŞINA ATMAYA ÇALIŞIYORUM"
Turizm işletmeciliği bölümünde okuyan Kadir, yüz yüze aldığı eğitimin niteliksiz olduğunu ve uzaktan eğitimden de beklentisinin düşük olduğunu söylüyor. Uzaktan eğitime ablasıyla ortak kullandığı bilgisayardan katılacağını söyleyen Kadir, “Benim kullanacağım bir bilgisayarım olmayabilirdi. İnternetim olmayabilirdi. Köyde yaşasaydım eğitim alamayabilirdim. Nasıl ulaşacaktım ki o zaman, derslere nasıl katılacaktım?” diyor. Aynı zamanda uzaktan eğitimde birçok öğrencinin derslerin verimsiz olmasından dolayı, derslere girdiklerini ama dersleri çok da dinlemediklerini düşünüyor.
Eğitim sisteminden yakınarak, “Mesela bir file yüz ya da bir balığa uç diyorlar. Herkese eşit bir eğitim verip bir sınava sokuyorlar ama herkes aynı şeyi anlamıyor. Eşitlikle adalet aynı şey değil” diye kendi gözünden eğitim sistemini özetliyor. Eğitim sistemi, mesleki alımların düşük olması, ekonomideki kötü gidişat gibi nedenler Kadir’in karamsarlığını artırıyor. Hayallerini ve hedeflerini sorduğumuzda ise “Aslında bir hayalim var: Adalet okuyup, avukat, hakim veya savcı olup insanları savunmak. Ama ülkenin durumu bunu göstermiyor. Hayalimizi değil de mecbur kaldığımız hayatı yaşamak zorunda kalıyoruz. Ben de kendimi yurt dışına atmaya çalışıyorum. Almanya’da iki sene çalışsam, buraya gelip ev ve araba alabilirim. Benim burada aldığım asgari ücretle sadece gelecek ayı tamamlayabilirim. Kendime vakit ayıramam, geleceğe yönelik yatırım yapamam” diyor.
GÖRÜNTÜLÜ KONUŞSANIZ BİLE YÜZDE BEŞİNİ YA KARŞILAR YA KARŞILAMAZ!
Bursa Uludağ Üniversitesinden mezun olan Ekrem salgın sürecinde aldığı uzaktan eğitimin verimsiz geçtiğini söylüyor. Yüz yüze eğitim ile uzaktan eğitimi ise şöyle kıyaslıyor: “Yüz yüze eğitimle karşılaştırmak imkansız. Siz şimdi öğretmenle birebir etkileşim içindesiniz. İstediğiniz zaman soru soruyorsunuz, istediğiniz zaman cevap alabiliyorsunuz. Fakat bunda öyle bir şey yok maalesef. Görüntülü konuşsanız bile yüzde beşini ya karşılar ya karşılamaz!”
Okulların açılmasına ilişkin ise okulların gerekli tedbirlerle sınavdan sınava okula gidebileceğini söyleyerek “Devletin aldığı tedbirler çok az. Mesela sınavdan sınava gidebilir öğrenciler gerekli önlemlerle. Ne bileyim maskesidir, dezenfektanıdır bunlar sağlandığı sürece gidilebilir bence” diyor.