10 Ekim 2020 14:03
Son Güncellenme Tarihi: 10 Ekim 2020 16:36

10 Ekim Ankara Katliamı'nda yaşamını yitirenler Kadıköy'de anıldı

10 Ekim Ankara Katliamı'nda yaşamını yitirenler, katliamın 5'inci yıl dönümünde İstanbul Kadıköy'de yapılan eylemle anılırken polis, anmanın yapılacağı alana yürümek isteyenlere engel oldu.

Fotoğraf: Eylem Nazlıer/Evrensel

Paylaş

İstanbul Emek ve Demokrasi Koordinasyonu, 10 Ekim Ankara Katliamı’nda yaşamını yitirenleri anmak üzere Kadıköy'de iskelesi meydanında kitlesel bir etkinlik düzenledi.

Kadıköy'deki Beşiktaş İskelesi meydanı'nda yapılan anma öncesi çok sayıda kişi CHP Kadıköy ilçe binası önünde toplandı. Burada bir araya gelenler, katliamda hayatını kaybedenlerin fotoğraflarını taşıyarak anmanın yapılacağı alana yürümek istedi.

POLİS, KATLİAMDA HAYATINI KAYBEDENLERİN FOTOĞRAFLARINI YIRTTI

Yürüyüş güzergahı polis barikatıyla kapatılırken polis, anmanın yapılacağı alana doğru yürüyenleri darbetti, ellerindeki fotoğrafları yırttı.

Kadıköy PTT binası önünde buluşan ve ise buradan meydana yürümek isteyen gençlik örgütlerinin önü polis barikatıyla kapatıldı. Gençler "Biz Ankara Katliamı'nda arkadaşlarımızı kaybettik, fotoğraflarını asla indirmeyeceğiz. Siz bu barikatı açacaksınız, parça parça değil hep birlikte buradan çıkacağız" dedi.

Polisin engelleme çabalarına karşı barikatı sloganlarla aşan gençler, ellerinde fotoğrafla meydana kadar yürüyüdü.

Tüm engelleme çabalarına rağmen kalabalık, açıklamanın yapılacağı alanda bir araya geldi. Çok sayıda sendika, meslek örgütü, siyasi parti ve demokratik kitle örgütünün katıldığı anmada, “Unutmayacağız, affetmeyeceğiz” mesajı verildi. 10 Ekim Ankara Katliamı’nın 5. yılında yaşamını yitiren 103 kişi, Kadıköy İskele Meydanı’nda gerçekleştirilen eylemle anıldı. 10 Ekim'de hayatını kaybeden yurttaşların fotoğraflarının taşındığı eylemde "10 Ekim'in hesabı sorulacak", "10 Ekim'i unutma, unutturma", "Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek", "Direne direne kazanacağız" sloganları atıldı.

"IŞİD'E GÜÇ VERENLER CEZALANDIRILMALI"

Anmada 10 Ekim Dayanışma Derneği adına Dicle Deli'nin babası Faik Deli söz aldı. Deli, "Oradaki yaşamını yitiren 103 yoldaşımızın, arkadaşımızın bıraktığı bayrağı bugün milyonlar taşıyor, sahipleniyor. Öldürmekle, katletmekle bitiremedikleri gibi bugün de bitiremeyecekler. Daha önce yaşananlar var; Roboski var, Suruç var, Dersim var, Maraş var, var var var... Ama bitiremediler, onlar katlettikçe bizer çoğalıyoruz. Çoğalmaya devam edeceğiz. Bu kadar katliamcı, kırımcı bir şekilde saldırmalarının nedeni korkmalarıdır. Bizlerden korkuyorlar, günün birinde bunun hesabının sorulmasından korkuyorlar. Bunun için de katletmeye çalışıyorlar" ifadelerini kullandı.

Katliamın ardından yaşananları hatırlatan ve polisin yaralılara nasıl saldırdığını hatırlatan Deli, yaralılara yönelik saldırıdan dolayı Devletin sorumlu olduğnu ve katliamın ortağı olduğunu vurguladı. 9 ay boyunca "gizlilik kararı" nedeniyle dosyalara ulaşamadıklarını söyleyen Deli, insanların acısını yaşayamadan cenazeleri kaldırırken baskılara uğradığını, engellendiğini belirtti. "Çünkü kendi suçlarını, kendi yaptıklarını, beraber iş tuttukları barbar katilleri gizlemeye çalıştılar, ancak gizleyemediler" diyen Deli, mahkemelerde yaşanan "adalet oyunu"na dikkat çekti.

Sürecin takipçisi olacaklarını, asla peşini bırakmayacaklarını vurgulayan Deli, IŞİD'e güç verenler cezalandırılmadan bu davanın kapanmayacağının altını çizdi.

TEMELLİ: O ACININ HESABINI MUTLAKA SORACAĞIZ

Ankara katliamı tanıklarından HDP Milletvekili Sezai Temelli ise, yaşanan acının hiç dinmediğini ve hâlâ ilk günkü gibi sürdüğünü kaydetti. "O acı bizi hesap sormaya davet ediyor evet o günün hesabını mutlaka soracağız" diyen Temelli, bu nedenle bir arada olduklarını ve buna mecbur olduklarını dile getirdi.

Temelli, "Ankara'da 103 canımızı neden yitirdik? Çünkü bu iktidar faşizmi kurumsallaştırmak için bu ülkenin özgürlük, barış mücadelesi verenlerine hep saldıra geldi. IŞİD Kobane'yi düşüremediği için, bu ülkede Kobane direnişinin yaratmış olduğu o büyük mücadeleyi yok etmek için diz çöktürme planı hazırlayanlar, önce Diyarbakır'da 2015'te bir katliam gerçekleştirdiler. Olmadı Suruç'ta 33 canımızı yitirdik. Olmadı bu kez Ankara'da 103 canımız yitirdik" dedi.

"YAS GÜNÜ DEĞİL MÜCADELE GÜNÜ"

İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri adına ortak açıklamayı KESK İstanbul Dönem Sözcüsü Mehmet Emin Kırşanlıoğlu gerçekleştirdi. 10 Ekim’de 103 yurttaşın hayatını kaybettiği Ankara Katliamı'nın 5. yıl dönümü için bir araya geldiklerini söyleyen Kırşanlıoğlu, "Ankara katliamı, iktidarın yeni osmanlıcı, mezhepçi, ırkçı, yayılmacı savaş politikalarının tırmandığı bir dönemde, işçi ve emekçilerin, demokrasi güçlerinin, insanca bir yaşam mücadelesini hedef almıştır. 7 Haziran seçimlerindeki iktidarın yenilgisi, emekçi yığınlar içinde artan hoşnutsuzluk, demokrasi ve adalet talebi kanla bastırılmaya, işçi ve emekçilerin örgütleri dağıtılmaya, sesleri kısılmaya çalışılmıştır" dedi. 

10 Ekim Ankara Katliamı’ndan sonra artan baskılara değinen Kırşanlıoğlu,  "İşten atmalar, demokrasi güçlerine dönük gözaltılar, kapatılan televizyon, gazete ve radyolar, işçi sınıfının yarım asırlık kazanımlarına el koyma girişimleri, bugün hâlâ devam eden baroların TTB’nin hedefe koyulması, İstanbul sözleşmesinin ortadan kaldırılmaya çalışılması, kıdem tazminatının sermayeye peşkeş çekilmesi, sosyal medya sansürü gibi uygulamalarla bu liste uzatılabilir... İşçi sınıfını ve örgütlü kesimleri hedef alan bu saldırıların tümü Ankara tren garı saldırısının devamı niteliğindedir. Erdoğan ve hükümeti, pandemi dönemini fırsata çevirmeye çalışmış, kısa çalışma ödeneği, işten atmalar, eylem yasakları, kayyumlar, yalan bilgilerle halk sağlığının hiçe sayılması gibi birçok yola krizin emekçilerin sırtına yıkılması ama sermayenin, yandaşın fonlanması, ihya edilmesi için kolları sıvamıştır. Savaş tüccarlığına, ırkçı kışkırtmaya devam etmiş, Suriye’de, Libya’da bulamadığını, Azerbaycan’da aramaya çıkmıştır" ifadeleri kullanıldı.

Ankara Katliamı davasının bir adalet ve demokrasi davası olduğunun altını çizen Kırşanlıoğlu, "Bu nedenle bir yas ve anma günü değil, bir mücadele günüdür. Bizler de Ankara’da gerekli önlemleri almayanlar, sorumluluğu bulunanlar, emniyetten, valiliğe, istihbarattan, bakanlığa her düzeyde yetkili ve görevlinin yargılanması ve hak ettikleri cezanın verilmesi için mücadele etmeyi sürdüreceğiz" diye konuştu.

Kırşanlıoğlu son olarak şunları söyledi: "Bizler emek ve demokrasi güçleri olarak, ülkenin savaş bataklığına çekilmeye çalışıldığı, polis şiddetinin sürdüğü, eğitimden sağlığa bir çok hak gasbının yaşandığı, pandemi koşullarında işçilerin ölümle burun buruna çalışmaya sürüklendiği, krizin halkın sırtına yıkılmaya çalışıldığı bu dönemde, kaybettiğimiz arkadaşlarımızın taleplerinin ve davalarının takipçisi olduğumuzu bir kez daha haykırıyoruz. Bu davanın bir kaç IŞİD’linin yargılandığı bir dava olarak kalmayacağını, IŞİD’in örgütlenmesinin önünü açanlar, eylemi gerçekleştirmesine yol verenler hesap verene kadar süreceğini bu vesileyle bir kez daha açıklıyoruz. Ankara davası  ve demokrasiye karşı işlenen tüm katliamlar aydınlatılmadan, bu ülkede adaletten söz etmek mümkün olmayacaktır. Tüm sorumluların yargılanması ve hesap vermesi için mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz. Bu ülkenin işçileri, emekçileri ve ezilen halkları olarak emeğin haklarını, barışı ve demokrasiyi mutlaka kazanacağız." (İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Şair Sultan Gülsün: Şiir yazarken aynılığı kırmaya çalışıyorum

SONRAKİ HABER

Amatör futbolcu Emrullah Öztürk: Pandemi amatör futbolun ne durumda olduğunu gösterdi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa