Yerliler dolar değil saygı istiyor
Ekvador’un 14 milyonluk nüfusu, beyaz-yerli melezi “mestizo”lar ve siyahlar dışında 14 ayrı yerli halktan oluşuyor. Yerlilerin hepsi aynı kökenden değil ama çoğu İnka dili Kichwa’yı konuşuyor. 500 yıl önce gelen İspanyollar, yerli halklarla başedebilme aşkıyla çeşitli asimilasyon teknikleri de keşfedivermişler Amerika
Elif Görgü
IMBABURA’NIN ETEKLERİNDE...
Imbarura kenti, Ekvador’un kuzeyinde, 14 bin yıllık bir sessizliğe gömülmüş Imbarura Volkanı’nın eteklerine kurulmuş, Kichwa yerlilerinin yaşadığı bir bölge. İspanyollarla yerlilerin krater göllerini “yerli kanı” ile dolduran büyük savaşlara girdiği yerler. Bu göllerden birinin adı tam da bu yüzden “yahuarcocha” yani “kan gölü”. El sanatları pazarıyla ünlü Otavalo kentinde ise emeğin sanata dönüştüğü tezgahların başında, rengarenk geleneksel kıyafetleri ve ilginç şapkalarıyla Kichwa kadınları, güzel yüzlerini benden gizliyor, kimse fotoğraf makinemin objektifine bakmıyor. “Ruhları çalınmasın diye” sözleriyle açıklıyorlar. Pacha Teran da Otavalo’da yaşayan genç bir yerli kadın. O hiç çekinmeden, hatta dik dik anlatıyor kameraya, “Önce Kichwa’yım, sonra Otavalolu ve son olarak Ekvadorlu” diyor. Pacha Teran, Yerli Köylüler Federasyonu (FICI) Imbabura Şubesi yöneticisi, Eğitim ve Kültür Sekreteri. “Ekvador’da yerli halklar son 40 yıldır hakları için yeniden ayaklanıyor ve eylemler yapıyor. Özellikle 1990’ların başlarında, 1992’de yani yerli direnişinin 500. yılında bu süreç yükseldi” diye başlıyor anlatmaya. O güne kadar “köylüler” olarak görüldüklerini, yerli halklar olarak tanınmadıklarını aktarıyor: “Yerli haklarının tanınması, her topluluğun farklı olduğunun kabul edilmesi, farklı halkların hem karakteristik olarak hem de bölgesel idare anlamında özerkliğinin tanınması gerekiyor. Bir topluluğun ulus olarak tanınması için için yerine getirilmesi gereken bazı kurallar var. Bu anlamda Ekvador’da 14 farklı ulus var” diyor. Ekvador’un yerli ulusları 1997 anayasasında kazanılan ve 2008 anayasasıyla bir kez daha onaylanan kültürel hakları açısından kritik bir eşikte. “Bir anayasal hak olan iki dilli, çok kültürlü eğitim uygulamasında eskiye dönüş var” diyor Teran. Yerlilerin çoğunlukta olduğu bölgelerdeki okullarda Kichwa ve İspanyolca iki dilli eğitim devam ediyor. Ancak bu okulların niteliği düşük ve sayısı az.
‘IRKÇI BİR HÜKÜMETİMİZ VAR’
Böyle tanımlıyor Correa Hükümeti’ni Teran. Gerekçe olaraksa yerlilere ve köylülere siyasi davalar açılmasını, “terörizm” ile suçlanmalarını gösteriyor. “Öte yandan eğitim hakkına ulaşımda da sınırlamalar geldi, işsizlik sorunu her geçen gün daha da büyüyor ve yerliler için de iş olanakları azalıyor, iş bulabilenlerin çoğu da bekledikleri çalışma koşullarına sahip olamıyor. Eğitim yılı açıldı ama gençlerimiz üniversiteye gidemiyor, kolejlere gidemiyor, çocuklarımız kreşe, anaokuluna gidemiyor. Eğitim yılı başladı ancak kreşlerin çoğu kapandı, özellikle yerlilerin yaşadığı bölgelerde bulunan eğitim kurumları bu kapananlar. Bu yüzden bu politikalardan doğrudan etkileniyoruz.”
HALKLARIN YAŞAMASI İÇİN ÖNLEM ALINMALI
Ekvador’da yerliler, sosyal, kültürel ve politik hakları için Ekvador Yerli Ulusları Federasyonu (CONAIE) ve onun siyasi kolu olan Pachatutik (Yeni ülke) partisi aracılığıyla mücadele ediyor. Mecliste milletvekilleri de bulunan Pachakutik, seçime Çokuluslu Sol Koordinasyon ile birlikte katılıyor. Pachakutik’in Genel Başkanı ve aynı zamanda Zamora Chinchipe Bölgesinin Belediye Başkanı olan Salvador Quishpe, sorularımızı yanıtlıyor.
Latin Amerika’nın genel olarak kültürel zenginliğinden haberdarız ama açıkçası yerli halklarını pek tanımıyoruz. Ekvador’da hangi halklar yaşar?
Ekvador’da 14 farklı yerli ulus var. Her biri ayrı bir dile, ayrı bir kimliğe, ayrı üretim tarzlarına, ayrı kültürel birikime; farklı danslara, müziklere, giyimlere ve hatta beslenme tarzına sahip. Fakat asıl olarak halkları konuştukları dile göre ayırıyoruz. Bazılarımız “kichwa” konuşuyor, bazılarımız “shour”, diğerleri “huaorani” ya da “tsachila”... Ekvador yerlileri olarak ilk defa 70’lerde ve 80’lerde örgütlenmeye başladık. 1986 yılında Ekvador Yerli Ulusları Konfederasyonu CONAIE’yi kurduk. Ekvador’un çokuluslu bir bir ülke olduğunu deklare ettik ve bugün de Anayasa’da bu kabul edilmektedir, fakat henüz pratikte karşılığını bulamadı. Hâlâ çokuluslu olmanın gereklerini hayata geçirecek bir süreci başlatmak için uğraşıyoruz.
Çokuluslu olmanın gereği nedir?
Çokuluslu devlet demek, kültürel çeşitliliğin resmi olarak kabul edilmesi ve hakkının teslim edilmesi demektir. Ama aynı zamanda bu kültürlerin yok olmaması için yardım edilmesidir. Özellikle “Huaoraniler” gibi daha küçük topluluklar bugün yok olma tehlikesi ile karşı karşıya. Diğer gruplar nüfus olarak görece daha büyük topluluklardır ve direnmek için hâlâ biraz zamanımız var! Fakat küçük grupların zamanı yok ve bu yüzden yok oluşlarını engellemek için mücadele ediyoruz.
Yerliler açısından diğer temel sorunlar neler?
Önce küçük ulusların yok olmasının önüne geçilmesi için acil önlemler alınmalı. Kichwa halkının durumuna baktığımızda ise aslında Ekvador’un genelinde on binlerceyiz, bir sosyal yapıya sahibiz, örgütlü bir yapımız da var. Yetersiz de olsa, iki dilli (İspanyolca-Kichwa) eğitim sistemine sahibiz. Toplumsal olarak bizi güçlendiren bir sistem bu. Fakat Amazonya’da ve sahil bölgesinde yaşayan küçük yerli uluslar için durum böyle değil. Yasuni’nin iç bölgelerinde Huaorani’lerin ve Taromenani’lerin hayatta kalmaya çalıştığı bu yerde petrol bulundu ve eğer buralarda petrol çıkartılmaya başlanırsa, bağımsız ve “medeniyet”ten uzakta yaşayan bu halklar için kesinlikle bir yok oluş anlamına gelecek. Öte yandan Shuarlar bütün Amazona yayılmış bir topluluk, onların yaşadıkları topraklarda da madencilik yapılmaya başlanmıştır ve yaşam düzenlerinin alt üst edilmesi riski bulunuyor. Bu topraklara saygı duyulmalı, eğer buralarda petrol bulunursa ya da devletin stratejik olarak belirlediği herhangi bir yer altı kaynağı bulunursa bile devlet önce Anayasa’ya bir bakmalıdır.
Neden?
Anayasa’da bu kaynakların çıkarılması için önce bölge halklarına danışılması, onların kararlarına saygı duyulması gerektiğine işaret edilmektedir ki bu, halkların temel haklarından biridir. Kültürlerin güçlenmesi, dillerini, düşünce tarzlarını, yaşam felsefelerini kaybetmemeleri için; çokkültürlülüğün hayatta kalması için programlar geliştirilmelidir. Bunlar hali hazırda Anayasa’da yeralmakta ancak hâlâ pratik olarak uygulamaya konulmamaktadır.
HÜKÜMET BİRLİĞİMİZİ ENGELLEMEK İSTİYOR
Politik ve sosyal sorunlardan bahsettik, peki yerli halkların ekonomik yaşamı ne durumda bugün?
Ekvador’da yerli halklar da batılı ekonomik hayatın içinde adapte olmuş bir şekilde yaşıyorlar. Bazılarımız bu hayatın daha fazla içindeyiz, pazar için üretim yapıyoruz, Amazonya’daki yalıtılmış küçük topluluklar kendi küçük topraklarında iç üretim yapıyorlar; birlikte yaşıyorlar. Ormanları var ve besinlerini buradan sağlıyorlar, besinlerini biriktiriyorlar. Balıkçılık da bu toplulukların geçim kaynaklarından biri. Yani diyebiliriz ki ekonomik hayat çeşitlilik gösteriyor. Yerli toplulukların farklı üretim tarzlarının tanınması ve gıda güvenliğinin garanti altına alınması çok önemli. Yerli halklarının yaşamını anlamak için duruma pazar mantığının dışından bakmak ve bu halkların farklı bir yaşam tarzına sahip olduğunu anlamak gerekiyor. Bu halklar dolarlara değil dayanışmaya, paylaşıma önem veriyorlar, besinlerini doğal yollardan sağlamak istiyorlar ve bu kolay bir iş değil. Bu yüzden ülkenin “kalkınması”ndan bahsederken Ekvador’un bu çokkültürlü, çokuluslu yapısının tanınması ve bu çeşitliliğe sahip çıkılması gerekiyor. Kimi için kalkınma hastaları tedavi etmek için daha fazla hastane inşa etmek anlamına gelirken, yerli toplulukları için ise kalkınma, gelişim denilen şey ormanların korunması, yeterli gıdaya sahip olunması anlamına geliyor çünkü gerekli gıdaların olduğu yerde daha az hasta vardır, bu yüzden çok hastaneye gerek yoktur. İşte çokuluslu bir devlet olmanın böyle özellikleri var, bunları anlamak gerekiyor.
Son olarak seçimler yaklaşıyor, Ekvador yerlilerinin penceresinden bakarak seçim sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Çokuluslu Sol Birlik’in lehine bir hava olduğunu söyleyebilirim. Solun farklı eğilimleri bir araya geldi. Gençler, kadınlar, erkekler, profesyoneller ve üretici güçler olarak bu süreçte birleştik ve halkı bu sürece katılmaya davet etmeyi sürdürüyoruz. Hiç kuşkusuz sorunlar var. Bunlardan biri Başkan Correa’nın seçimlere girmemizi engelleme girişimleridir. Çokuluslu Sol Birlik, Ekvador halkını birleştiren önemli bir ivme yakaladı ve hükümet bu birliğe engel olmak istiyor, seçimleri kazanacağımızı biliyoruz bu da hükümet için bir sorun!
İKİ DİLLİ SAĞLIK HİZMETİ
Öte yandan Ekvador’da “iki dilli sağlık” kavramı da tartışılıyor, Otavalo bu hizmetin pilot olarak uygulandığı bir kent. Ancak bu konuda verilen emeğin boşa çıkartıldığı iddiasında Pacha Teran. Neler yaşandığını özetliyor: “Otavalo’da özellikle birinci derece sağlık kurumlarındaki kadın doğumcularla, sağlıklı bir gebelik süreci ve kadın sağlığı konusunda ortaklaşan önemli bir çalışma vardı ve bu çalışma yaklaşık 8 yıldır devam ediyordu. Kadın sağlıkçılarımızın bu emeği ile belediye ve kent uluslararası ödüller aldı. Ancak ne yazık ki kadın sağlıkçı arkadaşlarımızın hem emeğini hem de annelik ve jinekoloji konusundaki yetkinlik ve birikimlerini görmezden geldiler. Halbuki onlar bu çalışmaları ile birçok kadının hayatını kurtardı, sağlıklarına kavuşturdu. Bugün bu sorun daha ciddi bir boyuta ulaştı, onların çalışmaları ve sağlık hizmetine katkıları görmezden geliniyor, yaptıkları çalışma ve başarıları üzerindeki haklarının kullanmaları engelleniyor, hastaneye yaptıkları katkılar görülmüyor.”
evrensel.net