23 Kasım 2012 05:38

Kimse birbirini okumuyor

Edebiyatımızdaki temel sorun üzerine, edebiyat sosyolojisi alanında çalışma yapmadığım için yalnızca izlenimlerimi söyleyebilirim. Görebildiğim kadarıyla sürecin önemli bir özelliği, kompartmanlaşmadır. Edebiyatta siyasal temeldeki kompartmanlaşma artıyor. Kemalist çevre, İslamcı çevre, devrimci/özgürlük&

Kimse birbirini okumuyor
Paylaş

Necmiye Alpay

 

BENZERSİZ YAPITLAR HER ZAMANKİ GİBİ AZ

“Yeni nesil edebiyat”ın bütününü izlemek kolay değil. A. Ömer Türkeş ve Metin Celâl gibi yazarlar daha yakından bakıyorlar ama, derinleşmeye zaman bulamamaktan herkes yakınıyor. Bir yönde derinleşirseniz bir başka yönde yaya kalmaya yazgılısınız. Hem bütüncül hem derinlikli analizler yapabilmek için, çok sayıda parçanın derinlemesine incelenmesi gerekir ki bu da pek bireysel çalışmayla altından kalkılacak gibi bir iş değil. Ama genel bir izlenim olarak, çok sayıdaki vasat yazarın yanı sıra iyi yazarların da çıkmakta olduğunu söyleyebilirim. Bir tarafta hayli klişeleşmiş, ayinleşmiş birtakım edebiyat “etkinlik”leri ve yayınlar devam ediyor, diğer tarafta daha hakiki, ufuk genişletici işlere rastlanabiliyor. Benzersiz yapıtlar her zamanki gibi az. Bütün bunların da ötesinde, eskinin pembe romanlarıyla Yeşilçam filmlerini aratmayan bir popüler edebiyat piyasası var ki, edebiyat sosyolojisinin ilgisini bekliyor o. Benim gibi (bir öğrencimin deyişiyle) “kenar köşe yazarı” olanlar, çoksatar kitapları olmayanlar, yazarlıkla geçinme hayali kuramaz pek. Ancak her tür çeviriyi ve dil danışmanlığını da yazarlıktan sayarsanız, o zaman son yıllarda hayatımı yazarlıkla idame ettirdiğimi söyleyebilirim. Okuyucu ile yazarın bir araya gelebileceği ve edebiyat sohbetleri üzerinden birbirini geliştirebileceği buluşmalar üzerinden yüz yüze iyi bir okur-yazar diyaloğu kurulabilir ama, ender bir durumdur bence bu. Bazı sempozyumlarla bazı söyleşilerde, belki. Eposta ve internet forumu gibi, yeni ve gayet iyi olanaklar da var aslında. Okuma grupları gibi, okuru aktifleştiren gerçek etkinliklerden bazılarının yıllardır sürdüğünü de işitiyorum.


NECMİYE ALPAY

23 KASIM 1946’da Sındırgı’da dünyaya gelen Necmiye Alpay, 1969 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden mezun oldu. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde öğretim üyesiyken 12 Eylül yönetimince tutuklandı ve üç yıl Mamak Cezaevi’nde kaldı. Cezaevinden çıktıktan sonra çevirmenliğe başladı. Çeşitli dergi ve gazetelerde editörlük ve yazarlık yaptı.


HAZIRLAYAN: ERKAN ARAZ

Yarın: Leyla Erbil (Yazar)


evrensel.net

ÖNCEKİ HABER

Yerliler dolar değil saygı istiyor

SONRAKİ HABER

Koster yine bozuk!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa