ABD-İran çatışması Irak’ı yeni bir savaşa mı sürüklüyor? Bir süredir ABD’nin, İran destekli grupların saldırıları gerekçesiyle Bağdat’taki büyükelçiliğini kapatmakla tehdit ettiği tartışılırken, İngiltere merkezli Middle East Eye (MEE) haber sitesi, ABD’nin hedef almayı planladığı 80 bölgeden oluşan bir liste hazırladığını ileri sürdü. Habere göre, bu yerler arasında Bedir Örgütü ve Asaib Ehlulhak (AAH) Liderleri Hadi al-Amiri ve Kays Khazali tarafından kullanılan gizli karargah ve sığınaklar ile Hizbullah Tugayları (Irak Hizbullahı olarak da tanınıyor) ile ilişkili yerler bulunuyor. Bu grupların üçü de Tahran tarafından desteklenen “Halk Seferberlik Güçleri” yani Haşdi Şabi’nin bir parçası olan Şii milis gruplar.
İddiaya göre, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo 20 Eylül’deki telefon görüşmesi sırasında Irak Cumhurbaşkanı Berham Salih ile, bu 80 bölgenin uydu görüntülerini paylaştı.
BÜYÜKELÇİLİĞİ KAPATMA
Pompeo ayrıca Salih’e, Bağdat’ta yabancı ülkelerin kurumlarının bulunduğu Yeşil Bölge’yi ve Irak’ın başka yerlerindeki ABD güçlerini hedef alan saldırıları durdurmak için harekete geçmediği takdirde Washington’un Bağdat’taki büyükelçiliğini kapatma planı hakkında bilgi verdi.
MEE’ye konuşan ancak ismini vermeyen “Tanınmış bir Şii politikacı”, “Amerikalıların mesajı açıktı: Tepki göstermezseniz tepki vereceğiz ” dedi: “Bunun olmasına izin vermek Bağdat’ta açık bir savaş demektir ve Amerika’nın Bağdat’tan çıkışı bu savaşın yakın olduğu anlamına gelir”
Üst düzey Iraklı bir başka yetkili ise, “Tüm işaretler mükemmel bir fırtınaya doğru ilerlediğimizi gösteriyor. Amerikalıların geri çekilmesi, iki hafta içinde ekonomik bir çöküş, ardından iki veya üç ay içinde siyasi bir çöküş, ardından bir güvenlik kırılması ve hükümetin düşmesi anlamına geliyor” yorumu yaptı.
Irak Başbakanı Mustafa Kazımi ise, geçtiğimiz hafta ülkenin resmi televizyon kanalı El-Irakiyye’ye yaptığı açıklamada, büyükelçiliği kapatma tehdidi iddialarının gerçek olmadığını söylemişti.
Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin ise, yine geçtiğimiz hafta, ABD’nin Bağdat Büyükelçiliğini kapatmasının ve ülkeden çekilmesinin “felaket” olacağını, bunun ülkeye yönelik uluslararası güveni de kaybettireceği açıklaması yaptı.
Rudaw haber ajansının 4 Ekim tarihli haberine göre de, iki Iraklı yetkili ABD’nin gelecek birkaç ay içinde Bağdat’taki büyükelçiliği kapatmaya yönelik ön adımlar atmaya başladığını, kapatmanın Amerikan askerlerinin Irak’tan çekilmesiyle aynı anda gerçekleşebileceğini ve Erbil’deki Başkonsolosluğun ise açık tutulacağını söyledi.
Bu arada Irak’taki Şii Sadr Hareketi Lideri Mukteda Sadr da, eylül ayında Twitter üzerinden yaptığı bir açıklamada “Bazı grupların Irak’ı zayıflatmaya çalıştığını” belirterek “füze saldırılarına ve suikastlara” son verilmesini istemişti.
GERİLİM YÜKSELİYOR
ABD’nin, Bağdat’ta düzenlediği hava saldırısı ile İranlı General Kasım Süleymani’yi öldürmesi Irak sahasındaki ABD-İran çatışması açısından önemli bir dönüm noktası olmuştu.
Irak hükümeti ile İran destekli milis güçleri arasındaki gerginliğin de, Başbakan Mustafa Kazımi’nin hükümet binalarının ve diplomatik misyonların çoğunun bulunduğu Yeşil Bölge’ye füze saldırısı düzenlemekle suçlanan bir grup Irak Hizbullahı savaşçısının tutuklanmasını emrettiği haziran ayından bu yana iyice tırmandığı belirtiliyor. Güvenlik kaynakları MEE’ye, o zamandan beri Kazımi ile bağlantılı en az 14 aktivistin öldürüldüğünü ve diğerlerinin kaçırıldığını söyledi.
En az 34 füze ve EYP (el yapımı patlayıcı) saldırısı Yeşil Bölge ile ABD ve diğer yabancı birliklerin bulunduğu askeri üsleri hedef alırken, konvoylar da EYP’ler ve doğrudan ateşli silahlarla saldırıya uğradı.
Ayrıca hükümetin, başkent Bağdat’ta ordu ve diğer güvenlik birimlerini “kırmızı alarm”a geçirdiği iddiası da basına yansıdı. Ancak yazılı bir açıklama yapan Irak Başbakanlık Askeri Sözcüsü Yahya Resul, bu iddiayı da reddetti. Resul, başkentte güvenlik durumunun istikrarlı olduğunu ileri sürdü.
Bu arada dün AA’ya konuşan Irak Türkmen Cephesi (ITC) Başkanı Erşat Salihi de şu yorumu yaptı: “ABD ve İran’ın Kazımi üzerinde baskı uyguladığı açık ve net şekilde görülmektedir. Kazımi, ne ABD ne de İran’dan vazgeçmemek üzerine kurulu bir politika izliyor ama bu siyasette pek başarılı olan bir yöntem değil. Irak’ta olası bir gerginliğin çıkması ve Bağdat’ın zayıflaması ülkeyi bölebilir. ” (DIŞ HABERLER)
