13 Ekim 2020 01:30

Mülteci çocuklar istenmedi, başka bir okula toplandı

Kırşehir’de yaşayan Irak, Afganistan ve Suriyeli ailelerin çocukları, diğer okullarda istenmemeleri nedeniyle bir okulda toplandı. Öğretmenler, böyle bir ayrımcılığın kabul edilemeyeceğini vurguladı.

Mülteci çocuklar istenmedi, başka bir okula toplandı

Fotoğraf: Öğretmen Ömer Aydın Ortaokulu'nun web sayfasından alınmıştır.

Birkan BULUT
Ankara

Kırşehir’de yaşayan Irak, Afganistan ve Suriyeli ailelerin çocukları, diğer okullarda istenmemeleri nedeniyle bir okulda toplandı. Böyle bir ayrımcılığın kabul edilemeyeceğini anlatan öğretmenler, bunun çocukların Türkiye’ye uyum sağlamalarını engellediğini söyledi. İl Milli Eğitimden müfettişlere kadar idarecilere durumu anlattıklarını ama bir adım atılmadığını belirten öğretmenler, yıllardır devam eden bu ayrımcılığın bir an önce sona erdirilmesini istiyor.

Kırşehir’de bulunan Ömer Aydın İlkokulu, uzun süredir sadece mülteci çocuklara eğitim veriyor. Mülteci öğrencilere yönelik meydana gelen ayrımcılığı Evrensel'e aktaran öğretmenler, isimlerinin yayımlanmamasını istedi. Kentte yaşayan Afgan, Iraklı ve Suriyeli çocuklar, Türkiyeli velilerin şikayetleri ve idarecilerin yönlendirmesiyle 6 yıl önce küçük bir okula taşındılar. Öğrenciler bir süre kent merkezine uzak olan bu okula servisle götürüldü. Ancak çok eski ve küçük olan okulun altyapı yetersizliği nedeniyle belediye tarafından yıkıldı. Öğrencilerin kent merkezine yakın bir okula taşınmasına karar verildi.

"DOLU" DİYEREK BURAYA GÖNDERİLİYORLAR

Bir yıla yakın süre bir okula misafir olan Ömer Aydın İlkokulu öğrencilerinin arasına diğer okullardan gönderilen başka mülteci çocuklar da katıldı. Ardından mülteci çocuklar yeni bir okula nakledildi. Mülteci çocukların halen eğitim gördüğü bu binaya herhangi bir T.C. vatandaşı çocuk nakledilmedi. İkametgahları nedeniyle başka okula kaydı düşen mülteci öğrencilerin velilerine ise “Kontenjanımız doldu” ya da “Türkçe bilmediği için zorlanır” denilerek Ömer Aydın İlkokuluna kayıt yaptırmaları istendi. Böylece sadece mülteci çocukların olduğu, ilkokul ve ortaokuldan oluşan okulun mevcudu 1000’e ulaştı.

UYUM SAĞLAMALARI ENGELLENİYOR

Yaşanan sorunların her geçen yıl arttığına dikkat çeken öğretmenler, öncelikle çocukların mülteci olması nedeniyle bu şekilde izole edilmesinin hiçbir şekilde kabul edilebilir yanı olmadığını vurguluyor. Irak, Afganistan ve Suriye’den gelen öğrencilerin aynı okulda toplanmasının Türkiye’ye uyum sağlamasını engellendiğini belirten öğretmenler, ayrıca öğrencilerin gördüğü ayrımcılığın kendi aralarında da farklı ülkelerden olmaları nedeniyle sürdüğüne dikkat çekiyor.

DURUMU İYİ OLAN BAŞKA OKULA YAZDIRABİLİYOR

Başka okullarda birkaç mülteci çocuğun olduğunu ama genelde durumu iyi olan ailelerin kayıt yaptırabildiğini anlatan öğretmenler, mülteci çocukların kendi okullarına yönlendirilmesiyle artan nüfus nedeniyle her şubenin 5’e çıktığına dikkat çekiyorlar. Sabah ve öğlen olmak üzere ikili eğitim yapılsa da yetemediklerini belirten öğretmenlerden biri “Okulumuzun başarılı olduğu söyleniyor ama kaç öğrencimizin lise sınavına girdiği ve kaç puan aldığına bakılsa gerçek görülecek. Son liseye giriş sınavına kaç kişi girdi? Pandemi ortaya çıkınca da öğrencilerimizin çoğunu derse katamamaya başladık. Mülteci veliler de bu durumdan oldukça şikayetçi ama bizim gibi onlar da korkuyorlar” dedi.

OKUL MÜDÜRÜ: OKULUMUZ HERKESE AÇIK

Konuyla ilgili sorularımızı yanıtlayan Okul Müdürü Recep Sulubulut, ilkokul ve ortaokul bir arada, ikili eğitim veren okullarının mevcudunun yaklaşık 1250 olduğunu söyledi. Okullarının herhangi din ve uyruk fark etmeksizin bütün öğrencilere açık olduğunu belirten Sulubulut’a Türkiyeli öğrencilerin oraya yönlendirilmediğini sorduğumuzda “Biz yabancı olup olmadığına bakmıyoruz. Okulumuz şehrimizin varoş diyebileceğimiz bir mahallesinde bulunuyor. Bu nedenle başka okullar ile aynı öğrenci profiline sahip olmayabilir” dedi. 

Okulda hiç Türkiyeli öğrenci bulunup bulunmadığını sorduğumuzda ise Sulubulut, listeye bakması gerektiğini ve bu nedenle bir şey diyemeyeceğini söyledi. Mülteci öğrencilerin diğer öğrenciler ile aynı okulda okuyamaması nedeniyle entegrasyon sorunu yaşadığı şikayetlerine ilişkin ise Sulubulut, “Türkiye’ye geldiklerinden çok farklı bir durumdayız. Çünkü bu yıl Türkiye’de doğan öğrencilerimiz okula başladılar ve bu nedenle Türkçeyi de iyi biliyorlar. Herhangi bir problem yaşamadık” dedi.

EĞİTİM SEN: BU İZOLASYON DOĞRU DEĞİL

Eğitim Sen Kırşehir Şube Başkanı Özdemir Beyhan, uzun süredir bu sorunun devam ettiğini söyledi. Pedagojik açıdan böyle bir izolasyonun hiçbir şekilde doğru olmadığını belirten Beyhan, diğer okullarda az sayıda mülteci öğrenci olduğunu ama bu okulda sadece mülteci öğrencilerin toplandığını ifade etti. Kendilerinin yönetime yeni geldiğini ancak sendikanın bu konuda İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile görüşmeleri olduğunu anlatan Beyhan, “Kendi ülkelerini terk etmeleri, dil sorunu ve yaşadıkları savaş travması nedeniyle yerli öğrencilerle sorun yaşıyorlardı. Özellikle savaş travması, mülteci çocukların şiddete eğilimli oyunlar oynamasına neden olmuş. Taş atmak vb. Ancak bu çocuklar için bir oyun... Bazı veliler bu tür gerekçelerle çocuklarını okuldan aldı veya mülteci çocuklarını okulda istemedi. Zaman içinde mülteci öğrencilerimiz maalesef bir okulda toplandı” dedi.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Gabar petrolü sömürüsü: 1 milyon liralık üretime  6 liralık ücret

Gabar petrolü sömürüsü: 1 milyon liralık üretime 6 liralık ücret

Saray iktidarının “Milletimiz zenginleşecek” propagandasını yaptığı Gabar petrolünün arkasında ağır bir işçi sömürüsü var. Günde 12 saat çalışma, taşeronlaştırma, sendikasızlık, yoksulluk sınırının yarısı bile etmeyen ücretler… Öyle ki sadece 12.5 saatlik üretim tüm işçilerin ücretini karşılıyor, geri kalan patronların kasasına akıyor.

Şırnak’ta bir günde çıkarılan petrol, Batman’da çıkarılanın yüzde 87 fazlası.

Serbest piyasada ham petrolün varil fiyatı yaklaşık 75 dolar.

İşçiler iki günde çıkarılan petrol kadar ücret alsaydı aylık ücret 160 bin lira olurdu.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
RTÜK Başkanı “Ülkemizde olumlu olaylar olmuyormuş gibi haber servis ediliyor” deyip ‘yandık’, ‘bittik’ haberleriyle karamsarlık aşılandığını savundu, ceza tehdidinde bulundu.

Evrensel'i Takip Et