TGC: TBMM gazetecilerin fiili hizmet zammı hakkı için acil düzenleme yapmalı
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) gazetecilere çalışma koşullarının yıpratıcılığı nedeniyle erken emeklilik sağlayan fiili hizmet zammı hakkı ile ilgili TBMM'de acilen düzenleme yapılmasını istedi.
Fotoğraf: Pixabay
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) ağır ve yıpratıcı koşullarda çalışan gazetecilerin haklarını korumak için kamuoyunda yıpranma payı olarak bilinen fiili hizmet zammı hakkında TBMM'de acilen düzenleme yapılmasını istedi. TGC, "En ivedi çözüm olarak 506 sayılı yasa dönemindeki düzenlemeye geri dönülmelidir" dedi.
Gazetecilere çalışma koşullarının yıpratıcılığı nedeniyle erken emeklilik sağlayan, 1977 yılında tanınan fiili hizmet zammı hakkı (yıpranma payı) 2008’de iptal edilmiş, 2013 yılında yeniden getirilmişti. Düzenleme hakkında haksızlığa neden olduğu gerekçesiyle açılan davada da Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmişti.
Anayasa Mahkemesi’nin TBMM’ye yasal düzenleme için 9 ay süre tanıdığına dikkat çeken Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Yönetim Kurulu, yaptığı açıklamada “TBMM 14 Kasım 2020’ye kadar yasal düzenleme yapmaz ise gazeteciler kamuoyunda yıpranma payı olarak bilinen fiili hizmet zammı hakkını yitirecek. En ivedi çözüm olarak 506 sayılı yasa dönemindeki düzenlemeye geri dönülmelidir” denildi.
FİİLİ HİZMET ZAMMI GAZETECİLERE 43 YIL ÖNCE TANINDI
Basın mesleğinde çalışan sigortalılar ilk defa 506 sayılı Kanuna 11.08.1977 tarihinde 2098 sayılı Kanunla eklenen Ek madde 5'e göre itibari hizmet sürelerinden yararlanma hakkına kavuştuğu belirtilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: “43 yıl önce bu kanunla gazetecilere, basın alanında çalışmanın yıpratıcı ve öldürücü olduğu vurgulanarak her yıl için 90 günlük bir itibari hak tanınmış, gazeteciler için erken emeklilik sağlanmıştır. Bir gazeteci için meslek süresi boyunca beş yıl erken emeklilik hakkı sağlanmış oldu. Kanun gerekçesi halen geçerlidir.”
FİİLİ HİZMET ZAMMI 2008’DE İPTAL EDİLDİ
2008-2013 döneminde gazetecilerin durumunda önemli bir değişiklik olduğu ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu yerine yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Hakkında Kanun’da gazetecilik mesleği fiili hizmet zammından yararlanacak meslekler arasından çıkarıldığı hatırlatılan açıklamada, “Van’da 9 Kasım 2011 tarihinde meydana gelen depremde yıkılan Bayram Oteli’nin enkazı altında kalan iki gazeteci meslektaşımızın vefatından sonra fiili hizmet zammı kamuoyunda tekrardan tartışılmaya başlamıştır. 10 Ocak 2013 tarihinde 6385 sayılı Kanun’la gazetecilik mesleği, tekrardan fiili hizmet zammından yararlanacak meslekler grubuna dahil edilmiştir. Ancak fiili hizmet süresi zamlarının üç yılı geçmemek üzere yarısı, emeklilik yaş sınırlarından indirilmesi düzenlemesi yapılmıştır. Bu düzenleme 506 sayılı yasa dönemindeki düzenlemeden daha geri bir düzenlemedir” denildi.
2013 YILINDAKİ DÜZENLEME HAKSIZLIĞA YOL AÇTI
Yeni düzenlemeyle basın sektöründe çalışan işverenleri tarafından Basın İş Kanunu kapsamında çalıştırılmayan gazetecilerin, bu haktan yararlanmaz hale geldiğine dikkat çekilen açıklamada şöyle denildi: “Kanunda yapılan düzenleme ile gazetecilik mesleğini yapanlar arasında basın kartı sahibi olan ve basın kartı sahibi olmayan gazeteci şeklinde ikili bir ayrım ortaya çıkmıştır. Aynı işi yapan iki gazeteciden biri Basın İş Sözleşmesi’yle çalıştırıldığı için basın kartı alabilirken, diğer meslektaşımız ise işvereni tarafından Basın İş Sözleşmesiyle çalıştırılmadığı için basın kartı alamaz hale gelmiştir. Bu nedenle aynı işi yapmalarına rağmen sigortalılık hakları bakımından farklı düzenlemelere tabi olmuşlardır.”
ANAYASA MAHKEMESİ’NİN İPTAL KARARI
İstanbul 22. İş Mahkemesi tarafından görülen bir davada, mahkeme, gazetecilerin fiili hizmet zammını düzenleyen 5510 sayılı Kanunun 40. Maddesinin 16. bendinin iptali talebiyle 9 Nisan 2019 tarihinde Anayasaya Mahkemesi’ne başvurduğu ifade edilen açıklamada, "Dava sonunda Anayasa Mahkemesi basın ve gazetecilik mesleğinde çalışanlara 'yıpranma payı' getiren düzenlemeyi, Anayasa'nın 13 ve 60'ıncı maddelerine aykırı olduğu gerekçesiyle 14 Şubat 2020 tarihinde iptal etmiştir. Mahkeme basın kartı verilecek kişilerin nitelikleri ve basın kartının verilmesine ilişkin şartlar yönünden herhangi bir kanuni düzenleme bulunmadığını, konunun yönetmelikle düzenlendiğini, bu haktan sadece basın kartı sahibi kişilerin yararlanabileceği öngörülerek sosyal güvenlik hakkına bir sınırlama getirildiğine dikkat çekmiştir. Mahkeme yasal düzenleme için 14 Kasım 2020 tarihine kadar süre tanımıştır” denildi.
"506 SAYILI YASA DÖNEMİNDEKİ DÜZENLEMEYE GERİ DÖNÜLMELİ"
TGC açıklamasında Anayasa Mahkemesinin, iptal kararının dokuz (9) ay sonra yürürlüğe girmesini öngördüğü ancak dokuzuncu ayın sonuna gelinmesine rağmen TBMM halen bir yasal düzenleme yapılmadığı belirtilen açıklamada şu talepler dile getirildi:
- Ağır ve yıpratıcı koşullarda çalışan gazetecilerin haklarını korumak için kamuoyunda yıpranma payı olarak bilinen fiili hizmet zammı hakkında TBMM acilen bir düzenleme yapmalıdır.
- Sosyal Güvenlik Hakkı’ndan yararlanmak için “Basın Kartı Sahibi olan”, “Basın Kartı Sahibi olmayan” gazeteci ayrımı ortadan kaldırılmalıdır.
- En ivedi çözüm olarak 506 sayılı yasa dönemindeki düzenlemeye geri dönülmelidir.
- Buna göre aşağıda yer alan bir düzenleme yapılmasını öneriyoruz. (HABER MERKEZİ)