14 Ekim 2020 00:46

Meslek lisesi öğrencileri: Bize yine sanayi düştü

Yüz yüze eğitime başlayan meslek lisesi öğrencileri salgın karşısında yeterli önlemlerin alınmamasına tepkili.

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

Özgür POLAT
Ankara

Meslek liseleri de hafta başında yüz yüze eğitime başladı. OSTİM’de bulunan meslek lisesi öğrencileri, salgına karşı okulda yeterli önlemin alınmadığını belirterek, “Ne dershaneye gidebiliriz ne de kaliteli eğitim alabiliriz. Bize düşen yine sanayi oluyor” dedi.

Pandemi nedeniyle okulların kapalı olduğu dönemde dahi maske ve dezenfektan üretimi için öğrencilerini okullara çağıran mesleki ve teknik liselerde, eğitimin gerekli tedbirlerle başlayacağı ilan edildi. Ancak meslek lisesi öğrencileri duruma tepkili, tedbirler alınmadan eğitimin başladığı ifade ediyorlar. Yenimahalle’de OSTİM bölgesinin içinde yer alan Şehit Alper Zor Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri durumun planlı bir şekilde yönetilmediğini, Milli Eğitim Bakanlığının verdiği talimatlarla okullardaki durum arasında fark olduğunu dile getirdi.

SALGINDA YÜZ YÜZE EĞİTİM VEYA UZAKTAN YAPILAMAYAN EĞİTİM

Makine bölümünde okuyan 12. sınıf öğrencisi Harun, sınıfların kalabalık olmasından dem vururken sosyal mesafenin uygulanmadığını ve herkesin dip dibe oturduğunu anlattı. Dezenfektan ve maskenin sağlanmadığını belirten Harun, “Bu durumu kimse de denetlemiyor” dedi.

Yine aynı lisede 12. sınıf öğrencisi olan Yasin ise isteyene gelip gelmeme hakkı tanıdıklarını belirterek, “Bize iki seçenek tanıyorlar, biri okula gelip salgına yakalanmak diğer uzaktan eğitim almak yani alamamak” dedi.

Bir başka öğrenci de uzaktan eğitimde sıkıntı yaşadıklarını ve bunun aslında bir seçenek olmadığını belirterek “Kaderimiz zaten çizilmiş, ne dershaneye gidebiliriz ne de kaliteli eğitim alabiliriz. Bize düşen yine sanayi oluyor” diye konuştu.


BÜYÜYÜNCE NE OLACAKSIN?

Büşra
Ankara Dikmen Ali Hasan Coşkun Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi

Hiçbir şey düşünemiyorum geleceğimle ilgili. Liseden sonrası yok yani. Liseyi de işte, okuyacağım...

Ondan sonra işe girerim diye düşünüyorum. Bölüm olarak aşçılığı seçtim, oradan belki daha iyi bir meslek bulurum diye düşündüm. Kasiyerlikten daha iyidir sonuçta. Aşçılıkla ilgili bir iş bulamazsam eğer, diğer insanlar gibi ben de öbür mesleklere bakacağım mecburen.

Geleceğimin daha kolay olmasını isterdim. Daha iyi çalışma koşulları, daha yüksek ücretler... Mesela kasiyerler çok yoruluyor ancak daha az ücret alıyorlar. Annem eskiden markette çalışıyordu ama eve gelince direkt uyuyordu. Annem diyor ki “Benim gibi olma, benim gibi kötü işlere girme.” Annem 5. sınıfa kadar okumuş, geriye kalanını açıktan okudu. Şu an bir bankada temizlik işçisi olarak çalışıyor. Günlük para alıyor. Yani bir ayda 10 gün çalışsa 10 günlük para alıyor sadece.

Böyle bir hayatımın olmasını istemiyorum. Aslında çizimle ilgileniyorum. Ama kendimi geliştirebileceğimi düşünmüyorum. Çünkü önümde imkan yok. Devlet ya da belediyeler ücretsiz kurslar açsa belki kendimi geliştirmek için bir şansım olurdu. “Büyüyünce ne olacaksın?​” sorusunu herkes soruyor. Onlar sorunca gerilmiyorum ama kendim düşününce geriliyorum.


MESLEK LİSELERİNDE YÜZ YÜZE EĞİTİME SORUNLARLA GEÇİLDİ

Bir eğitim emekçisi
İzmir

Milli Eğitim Bakanı yaptığı açıklamalarda Kovid-19 koşularına hazırlıklı olduklarını hatta; A, B ve C planlarının hazır olduğunu ifade ediyordu. 25 Eylül’de gönderdiği bir yazı ile meslek liselerinde işletme eğitiminin 28 Eylül Pazartesi’den itibaren başlatılması gerektiğini, bir hafta sonra yeni bir yazı ile 5 Ekim’den itibaren meslek liselerinde uygulamalı derslerin ne kadarının yüz yüze ne kadarının uzaktan olacağına öğretmenlerin yapacakları zümre toplantısı ile karar verilmesi isteniyordu.

5 Ekim’den itibaren meslek liselerinde uygulamalı derslere geçileceği kararı 2 Ekim cuma günü saat 16.00 gibi geliyor. Sorumluluk zümre öğretmenlerine bırakılıyor ve mesai kavramı ortadan kaldırılıyordu. Öğretmenlerin hafta sonu sorunları çözerek pazartesi eğitime hazırlanmaları isteniyor. Bakanlık birden fazla planlarının olduğunu söylemesine rağmen yapılan çalışmalara bakıldığında hiçbir hazırlık yapılmadığı görülüyor.

Yüz yüze eğitimin başlaması ile birlikte öğrencilerin katılımı yoğun oldu. Bakanlığın okula gelmeyi veli iznine bağlamasına rağmen, aslında katılmayın demesine rağmen, öğrencilerin katılımının yoğun olmasının okulu özlemelerinden kaynaklı olduğunu düşünüyorum.

Derslerin başlaması ile birlikte kantinlerin kapalı olmasından dolayı öğrencilerin temel ihtiyacı olan suya ve yiyeceğe ulaşmada önemli sıkıntılar yaşandı. Bu sorunların çözümü için okul idareleri ve öğretmenler öğrencilere suyu sabahtan getirmelerini tembih etti, yemek sorununu aşmak için günlük ders saatini 6 ile sınırlı tutma çalışmaları yaptı. Öte yandan öğrencilerin maske takma alışkanlıkları konusunda bazı sıkıntılar görülmektedir.

Okul içinden bakıldığında Milli Eğitim Bakanlığının A, B ve C planlarının olmadığını, kervan yolda dizilir anlayışı içinde hareket ettiğini biz eğitim emekçileri olarak görüyoruz.

ÖNCEKİ HABER

Metro Turizm'in tazminat ödememek için unvan değiştirmesi aileleri mağdur etti 

SONRAKİ HABER

Ankara'ya yürüyüşleri engellenen madenciler: Hak aramak suçsa bu suçu işleyeceğiz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa