Ankara'ya yürüyüşleri engellenen madenciler: Hak aramak suçsa bu suçu işleyeceğiz
Soma ve Ermenek'ten tazminat hakları için Ankara'ya yürüyüş başlatan ve yürüyüşleri engellenen madenciler kararlı olduklarını söylüyor.
Fotoğraflar: Bağımsız Maden-İş
Ödenmeyen tazminatları ve ücretleri için Bağımsız Maden-İş öncülüğünde Soma ve Ermenek’ten Ankara’ya başlattıkları yürüyüş engellenen madenciler hakları için mücadele etmeye devam edeceklerini belirtti. Madenciler, “Hak aramak suçsa bu suçu işleyeceğiz” dedi.
Soma’daki Uyar Madencilik’te çalışan ve daha sonra işten çıkarılan işçilerden 748’i tazminatlarını alamadıkları için uzun süredir eylemde. Daha önce de heyet olarak birkaç kez Ankara’ya giden işçilerin sorunları 7 yıldır çözülmedi. Ermenek’teki Cenne Maden Ocağı işçilerinin ücretleri ve tazminatları için başlattıkları direniş 40 günü aştı.
"RESMİ KURUMLAR AÇIKLAMA YAPSIN"
Tazminat hakkı için Soma’da direnen işçilerden İdris Sarıkaya, 2007’de dinamit patlaması sonucu iki bacağını kaybetmiş. 2008’de hukuki süreç başlattığını belirten Sarıkaya, “Davayı kazandık ama geçen süre içerisinde alacaklarımızı tahsil edemedik. Bu konuyla ilgili sözler verildi, 2015 yılında Meclise gittik, sorunun çözüleceği söylendi ama çözülmedi. Biz yıllardan beri, hukuki olarak kazandığımız tazminatların ödenmesini istiyoruz” dedi.
Bunun için Ankara’ya yürüyüş başlattıklarını dile getiren Sarıkaya şöyle devam etti: “Yürüyüş öncesi Kaymakamlık önünde açıklama yaptık. Ancak sonrasında orada bekletildik. Vekiller devreye girdi, kaymakamla görüşmeler yapıldı. 301 şehitliğine kadar yürümek istedik. Pankartsız ve baretsiz şekilde mezarlığa yürüdük. Bu kez mezarlıkta 5 saat kadar gözlem altında tutulduk. Valilik bu işin masada çözülmesi için Bakanlıkla görüşme yapacağını söyledi. Soma’dan Manisa’ya 5 kişilik heyet gitti. Konunun masada çözülebileceği dile getirildi. Şu an jandarma ve polis gözetiminde şehitlikte bekletiliyoruz. Uyar işçisi olarak kararlıyız. Ölmek var dönmek yok diyoruz. Resmi bir kurumdan sizin sorununuzu çözeceğiz diye bir açıklama yapılırsa, o zaman eylemimize son veririz.”
"HAKKIMIZI VERSİNLER BUGÜN SON VERELİM"
İşçilerden Ali Kandemir de İdris Sarıkaya’nın bacaklarını kaybettiği patlamada iki gözünü kaybetmiş. Hiç görmediğini ve protez kullandığını belirten Kandemir, “2 yılda bir yenilemek zorundayım ve 2 bin dolar ödüyorum. Devlet bunu karşılamıyor” dedi. Emeklerinin karşılığını istediklerini dile getiren Kandemir, “Biz çok şey istemiyoruz, alın terimizin karşılığını, kaybolan uzuvlarımızın karşılığını istiyoruz. Mahkemenin onayladığı tazminatımızı istiyoruz. Biz sadece patrondan hakkımızı istiyoruz. Polisleri buraya yığmayı niye isteyelim? Bizim hakkımızı versinler biz eylemimizi bugün bırakalım. Ölmek var dönmek yok. Hakkımızı alacağız. Engellemelere rağmen devam edeceğiz. Hak istemek suçsa bu suçu işleyeceğiz” diye konuştu.
ERMENEK’İN TARİHİNDE KIDEM TAZMİNATI ALAN İŞÇİ YOK!
Soma’da 3 bin 500 işçinin tazminatlarının ödenmediğini, bunun üzerine 5 Ekim 2019’da Ankara’ya yürüyüş başlattıklarını ifade eden Bağımsız Maden-İş Örgütlenme Uzmanı Kamil Kartal, “O zaman Kırkağaç’da önümüz kesilmişti ve 33 gün süren bir çadır eylemiyle, aynı zamanda Ankara’da da yapılan görüşmelerle birlikte 3 bine yakın arkadaşımızın tazminatı ödenme aşamasına gelmişti. Ermenek’te ise madenler Uyar ve Özbey ailelerinin elinde. Arkadaşlarımız Özbeyler ailesine ait iki ocakta çalışıyor” dedi.
Soma’da şu an 748 işçinin tazminat, ücret ve yıllık izin alacakları olduğunu dile getiren Kartal, “Aynı zamanda o çalışma süresi içinde iş kazası nedeniyle ölen işçilerin ailelerinin kazandığı tazminatlar da var” diye konuştu.
Ermenek’te ise sayısına ulaşamadıkları çok sayıda işçinin mağdur edildiğini ifade eden Kartal şunları söyledi: “Ermenek’in tarihinde bugüne kadar kıdem ve ihbar tazminatını alarak işten atılan bir tek işçi yok. Bu gündeme gelince ortalık karıştı. Cenne’de 13 aydır, SEBA’da 7 aydır ücretler ödenmiyordu. Bu direnişle birlikte ücretler ödendi ama bu sefer de 25/2’den çıkışlarını verdiler. 44 gündür iki ocakta da direniş devam ediyor. Yürüyüş bastırıldı ama yürüyüşümüzde ısrar ediyoruz.”
Hem Ermenek hem de Manisa valiliklerinin Ankara’da görüşmeler sağlamak için söz verdiğini aktaran Kartal, “Şimdi sözlerini yerine getirmelerini bekliyoruz. Gerçekleşirse Ankara’ya heyet olarak gideceğiz. Eğer randevu vermezlerse valiliğe kaymakam emniyet yetkililerine de söyledik, asla dönmeyeceğiz. Biz bu tazminatları almadan vazgeçmeyeceğiz” dedi.
İşçilere yönelik müdahaleye de tepki gösteren Kartal, “Bu iş kolu önümüzdeki dönem açısından yeniden dizayn ediliyor. İşçilerin zapturapt altına alınması doğrultusunda zaten bir mekanizma üretildi yıllar önce. İşveren temsilcilerini Türkiye Maden İş Sendikasının genel başkanı yaparak daha sonra da bütün şubelerin yönetimine sermayenin birebir adamlarını getirerek işçiler üzerinde tahakküm örgütüne dönüştürüldü. Şimdi başka bir alternatif ortaya çıkıyor. Mesela ilk kez sendikalı bir mücadele gerçekleşiyor Ermenek’te. Sendikayı püskürtmek istiyorlar, onun için saldırıyorlar” dedi.
İİSŞP'DEN İŞÇİLERE DAYANIŞMA MESAJI
İstanbul İşçi Sendikaları Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü ve TGS Şube Başkanı Banu Tuna, Ankara yürüyüşü engellenen işçilerle dayanışma mesajı yayımladı. "Somalı, Ermenekli maden işçisinin yanındadır, onların mücadelesi bizim mücadelemizdir" dedi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Soma’da Uyar madencilik tarafından işten çıkarılan emekçi kardeşlerimizin yıllardır tazminatları ödenmiyor. Ermenek madencilerinin yıllardır ödenmeyen ücret alacakları var. İktidardan cesaret alan patronları tarafından, işçilerin yerin metrelerce altında, gün yüzü görmeden çalışarak hak ettikleri ücretleri ödenmiyor. İşçilere kulağını tıkayan hükümete seslerini duyurmak için Ankara’ya yürümelerine izin verilmiyor.
Soma işçilerinin karşısına polis, Ermenek işçisinin karşısına jandarma dikildi, Ermenek’te işçilerin üzerine plastik mermi sıkıldı.
'Bizimle birlikte grev denilen olaylar ortadan kalktı, grevsiz bir toplum meydana getirdik' diyebilen, daha geçen hafta Petrol-İş Sendikası’nın grevini 'milli güvenlik' gerekçesiyle erteleten Cumhurbaşkanına ve hükümetine Büyük Madenci Yürüyüşü’nü hatırlatıyoruz. Hem ekonomik hem de çalışma koşulları bakımından ölüm kalım savaşı verdiği bir çizgide duran maden işçisi, üretimden gelen gücüyle hakkını almaya muktedir olduğunu bir kez daha gösterecektir.
İstanbul İşçi Sendikaları Şubeler Platformu, Somalı, Ermenekli maden işçisinin yanındadır, onların mücadelesi bizim mücadelemizdir." (İŞÇİ-SENDİKA SERVİSİ)