“Para verebilenler bir adım önde”
Ne işlediğimiz dersler hakkında bir şey biliyoruz ne de üniversiteler hakkında.
Görsel: Pixabay
Tuzluçayır Anadolu Lisesi’nden öğrenciler
Ankara
Pandemi yüzünden bütün liseli öğrenciler olarak evlere kapandık. Online dersler görsek de nitelikli eğitim almakta zorlanıyoruz. Hafta içi her gün EBA’dan veya ZOOM’dan derslerimiz var ama hiçbiri yüz yüze eğitimin yerini tutmuyor. Bu süreçte sadece matematik, edebiyat gibi sınavda çıkacak derslere önem veriliyor ki onlar da yeterli düzeyde değil. Bizler 11. ve 12. sınıf öğrencileriyiz. Kimimiz bu sene sınava girecek kimimiz ise 1 sene sonra. Ama ne işlediğimiz dersler hakkında bir şey biliyoruz ne de üniversiteler hakkında. Bu konuda pek çok öğrencinin aksine bizce yaşananların sorumlusu ya da suçlusu öğretmenler değil. Onlar da bu süreçte bizim gibi oldukça zorlanıyorlar, bizim için çabalıyorlar. Asıl sorun hükümetin öğrencilere yeterli altyapıyı sağlamaması ve okullarda virüse karşı önlemlerin yetersiz olması. Sadece ateş ölçerek ya da maske takarak bu virüsün yayılması önlenemeyecek. Ama yayılma önlenemese bile maalesef okula gitmekten başka çaremiz yok. Çünkü okul yönetiminden aldığımız bilgiye göre okula gitmediğimiz takdirde açık liseye kayıt olmak zorundayız.
ÖZEL OKULLAR BİZDEN BİR ADIM ÖNDE
Bu süreçte yaşadığımız bir diğer sorun ise eğitimdeki haksız rekabet. Özel okullar, dershaneler uzun zamandır açık ve oradaki öğrenciler yüz yüze eğitim alabiliyorlar. Dolayısıyla para verip gidebilenler bizden bir adım öndeler. Bu da eğitimdeki eşitsizliği artırıyor ve bizim geleceğe dair umutlarımızı yok ediyor. Örneğin parası olan çocuğunu özel derse gönderebiliyorken bizler üniversiteyi kazanmamız, istediğimiz mesleğe sahip olmamız için bir işte çalışmamız gerekiyor. Yani eğitim herkesin hakkıyken şu an ki durumda sadece parayla iyi bir eğitim alınabiliyor. Bu yüzden Türkiye’de iyi bir yerlere gelmek istiyorsanız ya paranızın olması gerekiyor ya da bir yerlerden torpil bulmanız gerekiyor. Hükümet bizlere sözde gelecek vaat ederken bize bıraktığı tek şey ise gelecek kaygısı oluyor. Yüz binlerce üniversite mezunu işsizken biz liseli öğrenciler olarak geleceğimizin nasıl olacağını tahmin bile edemiyoruz.