Kayyum demek sizi yok sayıyoruz demek
Kayyum atamaları hızla ve hukuka aykırı bir şekilde devam ederken muhalefetin görmedik, duymadık, bilmiyoruz oyununu oynayıp sessizliğe gömülmesine ne demeli peki?
Kaynak: Bp Miller /Unplash
Kübra KARTAL
Dersim
Ben Dersim’de üniversite okuyan bir kadın öğrenciyim. Dün, bugün ve hatta gelecekte de karşımıza çıkmasına olağan gözle baktığım kayyum atamaları ne yazık ki Kürt halkının iradesini gasp etmektir. Öncelikle 2016 yılında Mersin’in Akdeniz ilçesine atanan kayyumla o bölgede yaşayan benim ve tüm Kürt halkının iradesini yok saydılar. Peki, o zaman neden adaletin olduğu bir ülkeymişiz algısı yaratmaya çalışıyorlar? Bizler seçmen olarak her seçimde memleketlerimize giderek geleceğimizi, umudumuzu, inancımızı atıyorken o sandığa onlar nasıl bu kadar kolayca yıkıp talan ediyorlar her şeyi? Gerçi en sevdikleri şey değil miydi güzel olan her şeyi yok etmek? Bizler bu toprakların geleceğiyiz bizlerin elimizden irademizi alarak geleceğimizi talan etmeye çalışsalar da yılmayacağız.
Kayyum atamaları hızla ve hukuka aykırı bir şekilde devam ederken muhalefetin görmedik, duymadık, bilmiyoruz oyununu oynayıp sessizliğe gömülmesine ne demeli peki? Şu an Kürt halkının nasıl iradesi gasp ediliyor, nasıl yok sayılıyorsa yarın aynı muhalefet bu anti demokratik uygulamalara maruz kalacak. Bir halk düşünün ayrımcılığın ötekileştirmenin her türlüsüne mahkûm edilen. Ve artık bu halkın bir seçmen olma hakkını da elinden aldılar. Neden peki? Özellikle pandemi ile birlikte hem sağlık hem ekonomideki kötü durum daha net gözler önüne serilmeye başlamışken yapılan bu hukuka aykırı kayyum atamaları ile her zamanki problemleri bu saldırılarla susturacaklarını düşünmüş olsalar gerek. Ama bizler geleceğimizden ve haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz. Aslında onların atadığı her kayyumla yürüdüğümüz yola inancımız artıyor ve yılmıyoruz. Bu süreçte bizler ne kadar yolumuzdan eminsek muhalefet bir o kadar sessiz. Muhalefet etkin bir çözüm yolu izlemiyor ve sadece yaşanılanları bir seyirci olarak izliyor. Bugün Türkiye’de demokrasiye inanıp, temel hak ve özgürlükler meselesinde duyarlılık gösterip Kürt sorununu görmezden gelen herkes artık inandıkları değerlere sahip çıkmak ve bu değerleri yüceltmek için halkın iradesine indirilen bu darbenin karşısında durmalıdır.
2025 yılı emek yılı olacağını gösteren önemli işaretlerle başladı
Ekonomik kriz çevrimleri ve emek
İşçi haklarında 45 yıldır devam eden tasfiye
Neoliberal otoriterliğin yükselişi
İşçilerin sağlığı ve güvenliği nereye gidiyor?
Adı konulmamış süreci izlerken...
Netta Lannes Arbel: Gözlerimi kapatmayı reddediyorum
